CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, Tayyip Erdoğan’ın seçimlere şaibe düşürdüğü gerekçesiyle AYM’ye bireysel başvuru hakkını kullanmasının ardından bugün de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim döneminde miting ve açılışlar yapması için 27 Mayıs 2015’te Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını kullandıktan sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na da suç duyurusunda bulundu. Oyan, “Cumhurbaşkanı son yapılan seçimde yüzde 52 gibi bir oy almış biridir. Dolayısıyla bu, seçimlerin adil yapılmasına engeldir. Toplumdaki etki gücünü dikkate alırsak bu kişinin seçimlerde etkili olmaması, seçimlerin seyrini etkilememesi düşünülemez. Bu seçimlerin dürüstlüğü şaibe altındadır” dedi.

YSK VE RTÜK GÖREVİNİ YAPMIYOR
CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim döneminde miting ve açılışlar yapmasının anayasadaki tarafsızlık ilkesiyle çeliştiğini, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ile Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) yönetme ve denetleme görevini yapmadığını öne sürerek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Partisinin il başkanlığında yaptığı basın toplantısıyla suç duyurusunu kamuoyuyla paylaşan Oyan’a İl Başkanı Bedri Serter ve Milletvekili Adayı Tacettin Bayır eşlik etti.

YSK DENETİM GÖREVİNİ YERİNE GETİRMELİ
Oyan konuşmasında hukuk devleti son nefesini vermekte olduğunu söylerken YSK’nın denetim görevini yerine getirmesinin gerekli olduğunu vurguladı.  Oyan, “Hukukun tamamen ortadan çekilmemesi için kurtarmaya çalışıyoruz. Kendi çapımda yaptığım çabalar ilk kez 5 Mayıs itibariyle YSK’ya başvurmamla başladı. Cumhurbaşkanının konuşmalarını radyo ve TV’lerden yayınlanmasının denetlenmesini hatırlatmakla başladı. Amacımız faaliyetlerini cumhurbaşkanının denetlenmesi değildi. Benim başvurum cumhurbaşkanının anayasadaki tarafsızlığa uymadığı, seçimlere doğrudan etki yaptığı takdirde YSK ve RTÜK’e verilen talimatta seçimleri yönlendirecek konuşmalarının müdahalelerin yayınlanmasına sınır getirmesi yönündeydi. Yayın adaleti ve ilkeleri açısından YSK’nın denetim görevini yerine getirmesi lazım. 7 Mayıs tarihinde 2 üye benim argümanlarıma katılarak, ‘bu konu esastan görüşülmelidir’ dedi. Ama sonuçta reddedildi. Olsun 11-0 olmadı, 9-2 oldu. 27 Mayıs itibariyle de Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı doğdu” ifadelerini kullandı.

SAVCILIĞIN KABUL ETMESİ BİLE YSK’YI HİZAYA GETİRİR
Bu sabah itibariyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunu verdiğini belirten Oyan, savcılığın duyuruyu kabul etmesinin bile YSK’yı hizaya sokacağını belirtti. Oyan, “Görevi ihmal suçuyla karşı karşıyayız. Hukuk devletini bırakın kanun devleti bile olamıyoruz.  Bu seçimler şaibe altındadır. Bu seçimlerin dürüstlüğü şaibe altındadır.  Bu insanlarla alay etmektir. Biz kanun, anayasa, hukuk devleti tanımayız diyen bir iktidar lobisi var. Bu lobiye kim dur diyecek? YSK yapmıyor. Aslında YSK’nın istifa etmesi lazım. Şimdiye kadar 10 kere etmeliydi. Bir kez daha istifaya çağırıyorum. YSK’nın yönetim ve denetim görevi vardır. Ne yönetebiliyor, ne denetleyebiliyor… Seçim günü oy verme işlemini sağlıklı tamamlayacağına da inanmıyorum.  Yargının seyirci kaldığı bu durumda biz ne yapacağız? Biz de bu defa Cumhuriyet Başsavcılığını göreve çağırıyoruz. Bu seçimlerden sonra bir hukuk devleti olmayı bırakın bir kanun devleti dahi olamayacaktır. Türkiye şu an 3’üncü dünya ülkelerini en alt ligine doğru gidiyor. Anti demokratik sıfatı kazanan bir ülke olacağız. Umarım, ‘Ankara’da savcılar vardır’ dedirtecek bir gelişme olur. Cumhuriyet Başsavcılığının ‘Evet biz bunu kabul ettik’ demesi bile YSK’yı hizaya getirir” ifadelerini kullandı.