Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, yeni yasama yılı açılışında kendisini dinleyecek grup ve milletvekili bulmakta zorlanacağına dikkat çeken CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, “Boş sıralara ya da sınırlı sayıdaki milletvekillerinin bulunduğu sıralara hitap etmek durumunda kalacaktır. Cumhurbaşkanı eylem ve tavırlarıyla, bu sonucu ve ortamı yaratmaktadır” dedi.

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Tayyip Erdoğan’ın tarafsız olma sorumluluğuyla ve Cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığıyla bağdaşmayan militan tavırlarıyla, 25. Dönemi şimdiden bloke ve sabote ettiğini söyledi.

Kart’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ilgili açıklaması şöyle:

“7 Haziran seçimleri sonrasında yeni bir parlamento ve yeni bir Hükümet oluşacak. Bu süreçlerde, 12. Cumhurbaşkanının Anayasadan kaynaklanan sorumluluk ve yetkileri var. Bu meyanda; Hükümet kurma göreviyle birlikte, yasama yılının ilk günü TBMM’de açılış konuşmasını Anayasanın 104. maddesi uyarınca yapacak.

Ancak ve maalesef R. T. Erdoğan; tarafsız olma sorumluluğuyla ve Cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığıyla bağdaşmayan militan tavırlarıyla, 25. Dönemi şimdiden bloke ve sabote etmiş durumdadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasal kurumlarının kilitlenmesine yol açan Cumhurbaşkanı, bu tahribatını 25. Döneme de sirayet ettirmiş durumdadır.

Seçim döneminde anayasal sorumsuzluğunu, ehliyetsizlik boyutlarına vardıran; görev ve sorumluluğunu acımasızca ve pervasızca istismar eden; Cumhur’un Başkanı olmak yerine AKP’nin fiili başkanlığını üstlenen R. T. Erdoğan; 25. Dönemde TBMM’de yasama yılının açılışında kendisini dinleyecek grup ve milletvekili bulmakta zorlanacaktır. Boş sıralara ya da sınırlı sayıdaki milletvekillerinin bulunduğu sıralara hitap etmek durumunda kalacaktır. Cumhurbaşkanı eylem ve tavırlarıyla, bu sonucu ve ortamı yaratmaktadır.
Hukuk ve demokrasi yoluyla hesap vermekten korkan ve panikleyen Cumhurbaşkanı, aslında kaçınılmaz akıbetini hızlandırmaktadır. Cumhurbaşkanının anayasal darbe boyutlarına ulaşan ihlâllerine rağmen; Türkiye, 7 Haziran’da bu tarihi dönemeci sağduyu ve sorumlulukla atlatacak; toplumsal barışını ve demokrasisini yeniden inşa edecektir.”