YSK, CHP 22'nci Olağanüstü Kurultayı'na ilişkin iptal talebi reddetti
CHP İl Örgütü, İstanbul Adliyesi’ne siyah çelenk bıraktı
17 ve 25 Aralık davaları konusunda mahkemenin verdiği takipsizlik kararına protesto eden CHP, 81 ilde adliyelere siyah çelenk bıraktı.
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Örgütü, 17 ve 25 Aralık soruşturmaları hakkında verilen takipsizlik kararını protesto etmek amacıyla Çağlayan Adliyesi’ne siyah çelenk bıraktı. İl Başkanı Salıcı, “Eğitimde fırsat eşitliği isteyen gençler, rant uğruna ölüme terk edilen işçiler, mesleğini icra ettikleri için ekmeğinden edilenlerle birlikte çalınan her bir kuruşun peşinde olmaya devam edeceğiz. Bu iş burada bitmeyecek” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi, 17 ile 25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonları hakkında verilen takipsizlik kararını 81 ilde düzenlediği eylemlerle protesto etti. İstanbul’da da il örgütü bu sabah saatlerinde Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na gelerek adliye binası önüne üzerinde “Adaletin kara günü” yazılı siyah çelenk bıraktı.
CHP İstanbul İl Örgütü adına basın açıklaması yapan İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, “Bugün, adaleti karartılmış, hukuku sıfırlanmış bir ülke için yas günü.Ama Reza Sarraf ve önüne yatan o boy boy bakanlar kurulu üyeleri içiniftihar vakti. Çünkü Yeni Türkiye’de yolsuzluk yapmak değil hırsızı yakalamak suç” dedi.
İl Başkanı Salıcı açıklamalarına şöyle devam etti; Suçluların korunduğu, hukukçuların kovulduğu İstanbul Adliyesi önündeyiz. Bugün, adaleti karartılmış, hukuku sıfırlanmış bir ülke için yas günü. Bugün, Cumhuriyet Halk Partisi olarak hukuka indirilen darbeye karşı tüm Türkiye’deki adliye binaları önüne siyah çelenk bırakıyoruz.
Çünkü bu arkamda görmüş olduğunuz devasa binanın üzerinde adalet, içerisinde REZA-let var. Dışarıdan bakıyorsunuz Adalet Sarayı, içerisine giriyorsunuz AK SARAY.
RÜŞVET VE YOLSUZLUK MEŞRU AMA HIRSIZI YAKALAMAK SUÇ
25 Aralık soruşturmasının ardından 17 Aralık soruşturması hakkında da verilen takipsizlik kararı ortaya çıkardı ki; rüşvet ve yolsuzluk meşru ama hırsızı yakalamak suç. Yeni Türkiye’de yolsuzluk yapmak değil yolsuzluğu ortaya çıkarmak suç. Zafer Çağlayan’ın milyonluk saati rüşvet olarak alması suç değil, bakana “Saat kaç?” diye sormak suç.
Değerli arkadaşlar, bugün, Reza Sarraf ve önüne yatan o boy boy bakanlar kurulu üyeleri için iftihar vakti. Çünkü evinde 6 tane para kasası bulunan Barış Güler suçsuz artık. Kasalarına bir yenisini daha ekleyebilir. Barış Güler, eğitimde fırsat eşitliği istedikleri için 19 ay hapis yatan gençlerden bile daha temiz. Çünkü o 2 gün bile içeride yatmadı. Buradan vicdan ve akıl sahibi tüm yurttaşlara sesleniyorum; parasız eğitim isteyen gençler bu vatanın çocukları; Barış Güler ise “Senin önüne yatarım Reza” diyen eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in çocuğu. Elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün. Bu binadan adalet mi çıkar?
Geçtiğimiz günlerde TBMM Soruşturma Komisyonu’nun AKP’li başkanı Hakkı Köylü’nün yolsuzluk fezlekelerini savcı yetkisi olan komisyon üyelerine bile vermezken, 4 eski bakanın avukatlarına verdiği ortaya çıktı. Şimdi takipsizlik kararı da verildi diye bu yolsuzluk yapıp rüşvet alan bakanlar, haklarında hazırlanan fezlekelere bakmazlar bile.
HEPSİNİ ZAFER’E YEDİRMEYİN,ARAYIN HAKKINIZI
Ama ben uyarayım, bu Reza Sarraf denilen adam gerçekten çok ayıp etmiş arkadaşlar. 17 ve 25 Aralık soruşturmalarında ortaya çıkan tapelere göre; Reza, en yüksek rüşveti Zafer Çağlayan’a vermiş. Olacak iş mi? O diğer 3 eski bakana (Muammer Güler, Erdoğan Bayraktar ve Egemen Bağış) sesleniyorum; Reza’nın bu ayıbına karşı sessiz kalmayın. Yalnızca sizde bulunan o yolsuzluk fezlekelerini derhal açıp iyice bir okuyuverin. Hepsini Zafer’e yedirmeyin, paylaşın aranızda, arayın hakkınızı. Yüzünüz kızaracak değil ya.
Bu arada bir müjdeyi daha verelim bu arkadaşlarımıza. 17 ve 25 Aralık Operasyonları ile birkaç günlüğüne de olsa yürütme, sıfırlama işlerine ara vermek zorunda kalanlar yaşadı. Soruşturmalar hakkında takipsizlik kararı çıktığı için gözaltına alınan onlarca kişiye “Haksız tutuklama” tazminatı da vereceklermiş. Soruşturmada el konulan paralar aynen iade edilirken bir de üstüne tazminat. Yeni Türkiye’de hırsızlık çetelerine üstün başarı ödülü verilmeye başlandı. Ama bu hırsızlık çetelerine “Sen hırsızlık yapıyorsun, hırsızlık kanunen suçtur” diyen hâkim ve savcılar yandı işte. Onlar için meslekten ihraç kararlarının çıkması an meselesi.
İSPATLANMIŞ TELEFON TAPELERİ “MAKUL ŞÜPHE” OLARAK SAYILAMADI
Sözde yardım paralarının bulunduğu ayakkabı kutuları, sıfırlanamayan paralar, hediye paketi görünümlü kutularda yüzbinlerce liralık rüşvet, tek bir evde bulunan 6 adet büyük boy para kasası, gayri resmi altın ticareti, gerçekliği ispatlanmış telefon tapeleri “makul şüphe” olarak sayılamadı. Ama bunları ortaya çıkartan emniyet ve yargı mensuplarına “kuvvetli delil var” denilerek meslekten ihraç yolu açıldı.
İşte Türkiye’de hukukun geldiği nokta budur. Bundan sonra bu koca koca binalardan çıkacak her karar şaibeli, verilecek her hüküm tartışmalıdır. Bugün, toplumun yargıya olan güveni tamamen ortadan kalktı. Yargıçların, polislerin “şucu, bucu” gibi sıfatlarla kategorize edildiği bir ülkede halkın menfaatleri, ayrıcalıklı bir zümrenin inisiyatifine kalmış durumda.
Demokrasinin ve hukukun günden güne eridiği, toplumsal dayanışmanın yerini kutuplaşmalara bıraktığı bu günlerde buradan iktidarı uyarıyoruz; yargının üzerinden elinizi çekin! Tüm dünyanın bildiği son yüzyılın en büyük rüşvet ve yolsuzluk dosyası böyle kapatılacak sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bırakalım gerçekler ortaya çıksın. Mahkemeler, her zaman güçlünün değil haklının yanında olsun.”
CHP olarak karartılan adaleti her ya da geç aydınlatacaklarını söyleyen Salıcı, “Eğitimde fırsat eşitliği isteyen gençler, rant uğruna ölüme terk edilen işçiler, mesleğini icra ettikleri için ekmeğinden edilenlerle birlikte çalınan her bir kuruşun peşinde olmaya devam edeceğiz. Bu iş burada bitmeyecek” dedi.
Eyleme CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, CHP Genel Başkan Yardımcıları Ercan Karakaş, Sezgin Tanrıkulu, Enis Berberoğlu, İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, İstanbul Milletvekilleri Melda Onur, Kadir Gökmen Öğüt, Mahmut Tanal, Sedef Küçük, Haluk Eyidoğan, Binnaz Toprak ve yüzlerce partili katıldı. Yapılan basın açıklamasının ardından CHP’li grup siyah çelenki İstanbul Adalet Sarayı tabelasının önüne bıraktı.
Yorum Yap