Bahçeli'den 'süreç' açıklaması: 'Önümüzdeki günler her türlü provokasyona açık!'
CHP’nin kurultay davası bugün görülecek
Cumhur iktidarı CHP davası konusunda bölünmüş durumda. Efkan Ala ve Numan Kurtulmuş ekonomik kaygılar nedeniyle rahatsız. Erdoğan ise CHP’nin getirildiği noktadan mutlu. Cumhur iktidarı CHP davası konusunda bölünmüş durumda. Efkan Ala ve Numan Kurtulmuş ekonomik kaygılar nedeniyle rahatsız. Erdoğan ise CHP’nin getirildiği noktadan mutlu.
TBMM’nin, en düşük emekli maaşına yapılacak zammı yasalaştıracak olması tatilini de ertelemiş durumda. Siyaset ise yine diken üstünde. CHP’nin kurultayının “butlan-geçersiz” sayılıp sayılmayacağına ilişkin dava öncesinde siyaset kulisleri karmakarışık. Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın milletvekilleri 15 Temmuz’da yönetime gelecekleri iddiasıyla hazırlık yapıyorlar. O kadar ki “paralel genel merkez” tartışmaları bile yapılıyor. Bir de işin Cumhur iktidarı tarafı var. Orası da kendi içinde bölünmüş durumda. Siyasi kulislerde açılan fal çok. Ancak gerçek olan taraf ise Türkiye’de finansal piyasaların bu davaya kilitlenmiş olması. Yani borsa da davayı bekliyor.
Mahkemenin ne yapacağı belli değilken!
Bugün çalışma saatinin başlamasıyla birlikte siyaset ve ekonomi aktörlerinin dikkatleri Ankara’daki yargılamaya çevrilecek. CHP’nin son kurultayına ilişkin açılan davada ne karar verilecek? Herkes bu sorunun yanıtını arayacak. Biz konunun hukuki tartışmalarına girmeyeceğiz, uzun uzun tartışması yapıldı. Siyasi ve ekonomik boyutuna birazcık kulislerin içinden bakmaya çalışacağız. Kim ne istiyor?
Genel başkan Özgür Özel, sürekli yinelediği, “Bu dava sonuç değil, süreç odaklı” noktasında duruyor. Ancak bütün gelişmeleri en ince ayrıntılarına kadar izliyor, her türlü hazırlığı zaman yitirmeden yapıyor. Özel, parti içi gelişmeleri ve partiye yönelik saldırıları sık sık İmamoğlu ile de müzakere ediyor. İşin bir de Kılıçdaroğlu boyutu var. “Partiyi kayyuma bırakmam” açıklaması parti ve toplumda dalgalanma yarattı. Son günlerde “Mahkeme kararıyla dönersem, yeniden aday olmak gibi bir durumum yok, Özgür Bey ve Ekrem Beyle görüşür ortaklaşa yürürüz” değerlendirmesine CHP Genel Merkezi ihtiyatlı yaklaşıyor. Kılıçdaroğlu için paylaşım yapan bazı milletvekilleri partinin başına dönmek için temmuzun ortasını tarihliyor. Mahkemenin ne yapacağı belli değilken.
ERDOĞAN, CHP’Yİ SAF DIŞI BIRAKMAKLA İLGİLENİYOR
CHP’ye ilişkin davanın açılma şekli, hukuki tartışmalar, özellikle AKP’yi hem içeride hem dışarıda yıpratıyor. Hukuk sicili yurtdışında hiç iyi olmayan AKP nedeniyle son olarak ABD’liler, CHP davası özelinde üçüncü dünya ülkesi ilan etti Türkiye’yi.
Bir de AKP kulislerine yansıyan, hemen herkesin dilinde olan ancak kimsenin yazmak istemediği bir gerçeği artık yazmak lazım. Cumhur iktidarı CHP davası konusunda bölünmüş durumda. Konuşulan şu: Efkan Âlâ ve Numan Kurtulmuş biraz da ekonomik kaygılar nedeniyle davadan rahatsızlar. Bu düşüncelerini iddiaya göre Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a iletmiş durumdalar. Ancak Erdoğan’ın danışmanı Mehmet Uçum’un tersi bir bakış açısına sahip olduğu, CHP’nin başında Özel ve ekibini istemediği iddia ediliyor. Başka bir iddiaya göre ise CHP’de genel başkan değişikliğini en çok isteyen parti MHP. Erdoğan ise CHP’nin getirildiği noktadan mutlu. Meydanlarda, “Butlan, tam butlann” diye haykırmaya başladı. Sanırız Erdoğan, CHP’yi saf dışı bırakmakla ilgileniyor, başında kimin olduğuyla ilgilenmiyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve partinin hukukçu kurmayları, mahkemenin "mutlak butlan" kararı davayı reddetmesi gerektiği görüşünü savunuyor.
ÖZEL: YSK'NİN TEMYİZ SÜRECİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLUR MU?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de kararın hukuki boyutuna ilişkin "Açıkça yazıyor; ‘Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararları kesindir’ diyor. Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bile götüremiyorsun YSK kararlarını. Burada Sayın Recep Öz’in söylediği de ne yazıyorsa onu okumuş ve doğrusu da bu, şunu biliyorlar: Yarın bir asliye hukuk mahkemesi, bir kurultayı iptal etmeye kalkarsa bu ülkede hiçbir siyasi partinin, hiçbir derneğin, hiçbir meslek örgütünün yaptığı seçimin sonucu kesinleşemez ta ki birisi gidip asliye hukuk mahkemesine başvuruna kadar. YSK‘nın temyiz merci asliye hukuk mahkemesi olabilir mi?" demişti.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, dava öncesinde dün akşam yaptığı açıklamada da "Bu işi uzatıp da zulmetmesinler artık bize" derken verilecek her karara hazır olduklarını vurguladı.
EKREM İMAMOĞLU: UTANÇLA HATIRLANIRSINIZ
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Silivri Cezaevi'nde tutuklu Ekrem İmamoğlu da tavrını "CHP’de ‘mutlak butlan’ı içine sindirecek, kararın gereğini yerine getirme hevesinde olanlar varsa onlara son bir kez hatırlatmak isterim. Utançla hatırlanırsınız, lanetlenirsiniz. Tenezzül etmeyin. Girdiğiniz yolun sonunda iktidarın koltuk değneği olmaktan başka bir paye yok!" diyerek dile getirmişti.
MAHKEMEDEN HANGİ KARARLAR ÇIKABİLİR?
Mahkemeden "mutlak butlan" kararı çıkması halinde 4-5 Kasım 2023'te yapılan kurultay ve sonuçları yok hükmünde sayılacak. Böylece parti yönetimi önceki başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun yönetimine devredilecek.
İhtiyati tedbir kararı alınırsa; parti içinden görevlendirilen bir ismin partiyi kurultaya götürmesi anlamına geliyor.
PM VE YDK ÜYELERİNDEN DAVAYA KATILIM TALEBİ
Saat 10.00'da başlayacak olan dava öncesi, iptali istenen 38. Olağan Kurultay’da seçilen CHP PM ve YDK üyeleri, dava sonucunda verilecek kararın taraflarına etkisi olacağına dikkati çekerek, CHP Genel Merkezi yanında feri müdahil olarak davaya katılma talebini içeren dilekçeyi mahkemeye sundu.
Davaya katılma talebinde bulunan üyelerin dilekçelerinde şu ifadelere yer verildi:
“Davacı taraf, kurultayda bazı delegelerin maddi menfaat karşılığında oy kullandığını, iradelerinin fesada uğratıldığını ve bu sebeple kurultayın iptali gerektiğini ileri sürmektedir. Kurultayda oy kullanma ve seçilme sürecine ilişkin davacı tarafça öne sürülen, ‘maddi menfaat karşılığı oy verildiği’, ‘iradelerin fesada uğratıldığı’ yönündeki iddialar hiçbir somut delile dayanmamakta olup, asılsız ve kamuoyunu yanıltmaya yöneliktir.
Kurultayda bu göreve seçilmem, tamamen özgür, eşit ve şeffaf bir seçim sürecinde, delege iradesiyle gerçekleşmiştir. Kurultayda seçilen tüm PM ve YDK üyeleri gibi ben de parti tüzüğüne ve Siyasi Partiler Kanunu’na uygun şekilde yapılan seçim sonucu göreve geldim.
Davacı yanca ileri sürülen bu soyut ithamlar, yalnızca tarafımı değil, aynı zamanda tüm delege iradesine ve parti içi demokrasiye yönelmiş ağır bir saldırı niteliğindedir. Bu nedenle dava sonucunda verilecek kararın tarafıma etkisi olacağı kuşkusuzdur. Bu nedenlerle işbu davada davalı CHP'nin yanında Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 66. maddesi gereğince fer’i müdahillik talebinde bulunma ihtiyacı açığa çıkmıştır. Bu talebim, sadece kişisel bir hukuki menfaati değil, aynı zamanda demokratik hayatın işleyişi bakımından temsil yetkisine dayanan oyların geçerliliğini ve meşruluğunu savunmak açısından da önem arz etmektedir."
Yorum Yap