İnsanları sadece sigara ve alkol mahvetmez.

İnsanları uzun çalışma saatleri, düşük ücret, kredi, ipotek borçlar ama en önemlis de insanın güvendiği, inandığı insanların verdiği yaralar mahveder.

Sonra “sen kaşıdın da böyle oldu” diye suçlanırsın.

Yani suçluluk psikolojisi ile baskın çıkmaya çalışırlar.

‘Kaşıdın’ diyeceklerine “çözüm söyle olsun, böyle olsun” demezler de.

Çünkü gerçekten kaçmak kolaydır.

Bazı durumlar da “su akar yolunu bulunur” dersin, korumak için sineye çekersin.

İşte tam o anda evini korumak zorundasındır.

Ancak ev tamirat istiyor.

O zaman işe alınacaklar için ilan verirsin.

Mülakat yapmak gerekli...

“Nasıl yapsak bu mülakatı” diye düşünürken bakmışsın ki ortalık toz duman.

Mülakat sonucu alınacak personel için çok talep var.

Kaos ortamı yaratayım diyen patron adı ‘mücadele’ olan, birbirine kırdıran yöntemi bulur.

Alınacak sayı belli 52...

Oysaki rekabet kaliteyi getirir.

Ama bakmışsın ki duvarlar örmüş, kerpiç duvarlar...

52 kişinin seçileceği yerde mürcaat 222 , hadi başlayalım mülakata..

Bir odada 222 kerpiç var,belli bir şekilde dizili olarak bırakın.

Daha sonra odaya 2 veya 3 aday gönderin sonra kapıyı kapatın, onları kendi hallerinde bırakın sonra odaya giderek durumu inceleyin.

Eğer ...

-Kerpiçleri sayıyorsa muhasebe bölümüne.

-Kerpiçleri saymışlar ama tekrar sayıyorsa denetçiler bölümüne.

-Kerpiçleri odanın her yanına dağıtmışlarsa mühendisler bölümüne.

-Kerpiçleri garşp bir düzene koymuşlarsa planlama bölümüne.

-Kerpiçleri birbirlerine atıyorlarsa, kaos ortamı yaratıyorsa operasyon bölümüne.

-Kerpiçlerle ilgilenmiyorlarsa uyuyorlarsa güvenlik bölümüne.

-Kerpiçler umurunda değilse, insan kaynakları bölümüne.

-Kerpiçleri birçok farklı noktaya koyduğunu söyleyip, kerpiçleri yerinden oynatmıyorsa satış bölümüne

-Birbirlerine birşeyler anlatıyorlarsa ve tek bir kerpiç bile yerinden oynamıyorsa onları tebrik edin ve üst yönetime yerleştirin.

Peki sonuç ne oldu kerpiç duvarlar seçildi, içinde kıymetli olan kerpiçler de yok değil...

Ana kolonu oluşturan devlet tecrübesinden gelen bu toprağın kerpiçleri, atom karınca lakaplı bence günümüz altın çocuğu genç kerpiçler, konuşması ve tavrıyla sözcü kerpiçler, bunların yüzü suyu hürmetine yamuk duvar fazla göze çarpamayacak.

Peki en ufak heyelanda neler olacak.

Çünkü kerpiç duvarın arkası heyelan bölgesi.

Mevzuya konu atlı karınca değil, dönen dolaplar...

İnsanlar ikiye ayrılır “başkaları için yaşayanlar, başkaları sayesinde yaşayanlar.”

Biri çare üretir, öbürü şikâyet üretir.

Bir başka yazıda buluşmak dileğiyle, lütfen sırtınızı sağlam olmayan duvarlara yaslamayın.

Biri yük olur öbürü yük taşır.

Satır aralarında dedik ya; “kerpiç duvarın arkası heyelan bölgesi!”