CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, güvenlik birimlerine yönelik düzenlenen iftar programında AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın muhalefet partilerine yönelik sözlerinin güvenlik personelince alkışlanmasının, bu kurumların tarafsızlığına gölge düşürdüğünü söyledi. Budak, “Güvenlik birimlerinin ‘bir siyasi partinin güvenlik kurumu’ algısının oluşmasına izin verilmemeli” diye konuştu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği önergede, Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik birimlerinin düzenlediği iftar programında AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ağırlıklı olarak muhalefet partilerini hedef alan bir konuşma yaptığını, güvenlik birimlerinin yöneticilerinin de bu konuşmaya alkışladığına dikkat çekti. Budak, “Güvenlik birimleri yöneticilerinin bir siyasi parti genel başkanının, siyasi içerikli konuşmalarını alkışlamaları, bu kurumların tarafsızlığına gölge düşürdüğü açıktır. Milletin güvenliğini sağlamakla görevli ve tarafsız olması gereken kurumların, ‘bir siyasi partinin güvenlik kurumu’ gibi algılanmasına yol açacak uygulamalar, güven erozyonunu derinleştirecektir” diye konuştu.

ALKIŞLAR TARAFSIZLIĞI BOZAR
Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik birimlerine yönelik iftar programının düzenleyicisi ve giderinin hangi kurum olduğu konusunda bilgi isteyen Budak, “İftar programında AKP Genel Başkanı’nın muhalefet partilerine yönelik sözlerinin, güvenlik birimi yöneticileri ve personeli tarafından alkışlanması; bu kurumların tarafsızlığı ve güvenilirliğini olumsuz etkileyeceği tespitleri karşısında hangi önlemler alınacaktır? Bakanlığınız, güvenlik birimlerinin bir siyasi partiyle anılmasını sorun olarak görmekte midir? Bir siyasi parti genel başkanının siyasi içerikli konuşmalarını alkışlayan güvenlik personel hakkında işlem yapılacak mıdır? “ diye sordu. Budak, şöyle devam etti:

KURUMLARA GÜVEN DİPTE
“AKP hükümetlerinin yanlış ve kayırmacı atama politikalarıyla özellikle güvenlik birimlerinde FETÖ yapılanmasının etkin hale gelmesinin yarattığı güven erozyonu henüz giderilememişken, siyasi parti toplantıları izlenimi veren görüntüler, güven sorununu daha da derinleştirmeyecek midir?
Güvenlik birimlerinin bir siyasi partiyle irtibatlıymış gibi algılanmasına yol açacak etkinlerin önüne geçilecek midir? Güven erozyonunun durdurulması ve tarafsızlığın sağlanması için bir adım atılacak mıdır?”