Borsa Akademi ile ömür boyu eğitimi hedefliyoruz

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli Yeni Soluk Ege Bölge Temsilcisi Olkan Özkır’a konuştu. Kestelli, “küresel iklim değişiklikleri, sürdürülebilir gıda, döngüsel ekonomi, tarım ve gastronomi, sağlıklı gıda, yerel ürünler, agroturizm, coğrafi işaretler, tarım ve gıda girişimciliği, inovatif gıdalar, sürdürülebilir tedarik zincirleri vb konularda eko sistem ve network yaratmayı, yerel ürünlerin yaratacağı katma değeri ve üretici gelirlerini artırmayı ve ilgili sektörlerle kolektif çalışmayı, hedefledik” dedi.

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli Yeni Soluk’tan Olkan Özkır’a yaptığı açıklamaları şöyle:

İzmir Borsa Akademi nedir, neyi amaçlamaktadır?

Kurulduğu 1891 yılından bu yana Türk tarımında yeniliklere ve dönüşüme öncülük eden İzmir Ticaret Borsası olarak, tarım sektörü mensuplarına, borsa üyelerine ve toplum hizmetine yönelik eğitim programları oluşturmak amacı ile İzmir Borsa Akademi adı altında bir eğitim platformunu hayata geçirmeyi amaçladık.

Bu platform, tarım, gıda, sağlık, yemek/mutfak/gastronomi, doğa ve çevre alanında, sektörün ve kamuoyunun beklenti ve ihtiyaçları gözeterek, tarla-sofra ekseninde, “Yaşam Boyu Öğrenme” yaklaşımını benimseyerek, tarım ve gıda alanında farkındalık yaratma üst hedefi ile harekete eden eğitim, proje, girişimcilik, inovasyon ve tasarım merkezi olarak planlandı.

İzmir Borsa Akademi olarak; Ürün bazında, teknik, ekonomik, sosyal, teknoloji ve kültürel boyutta teorik  ve uygulamalı olarak eğitim çalışmaları, atölye çalışmaları, tadım atölyeleri, seminerler gerçekleştirmeyi, küresel iklim değişiklikleri, sürdürülebilir gıda, döngüsel ekonomi, tarım ve gastronomi, sağlıklı gıda, yerel ürünler, agroturizm, coğrafi işaretler, tarım ve gıda girişimciliği, inovatif gıdalar, sürdürülebilir tedarik zincirleri  vb konularda eko sistem ve network yaratmayı, yerel ürünlerin yaratacağı katma değeri ve üretici gelirlerini artırmayı ve ilgili sektörlerle kolektif çalışmayı, hedefledik.

Borsa Akademi fikri nerde nasıl çıktı?

Bizler, yaptığımız her işin, o işin ehliyle birlikte yapılmasına, aklın ve bilimin öncülüğünde yol alınmasının gerekliliğine inanıyoruz ve her zaman bunu savunuyoruz.

Ayrıca Borsa Akademi kapsamında üniversiteler ile kapsamlı bir iş birliği yapmak ve müfredatı daha da geliştirmek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Malum, günümüzde öğrenmenin yaşı yok. Artık insanlar iş hayatının dışında da hobiler arıyor; hatta hobi olarak başladığı yolda yeni bir profesyonel kariyere yöneliyor.  Uzmanlar da gelecek nesillerin mutlaka birden çok alanda kariyer yapacaklarına dikkati çekiyor. Bilişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak hızlanan hayat, gelecekte insanların birden çok alanda kariyer yapacağını ortaya koyuyor. Bu nedenle, artık eğitim öğrencilik yıllarıyla sınırlı kalmayıp hayatın tamamına yayılıyor. Sürekli bir öğrenme ve yenilenme evresindeyiz. Borsa Akademi fikri de bu çerçevede doğdu.

Zeytin tarımına verdiğiniz önemi biliyoruz. Birazda tarımdan bahsetsek.

Hedefimiz, tarım sektörünün ufkunu genişletmek, gıda, doğa ve çevre alanında entelektüel kapasiteye paydaşlarımızla birlikte katkı sağlamak... Borsa Akademi’nin tarım faaliyetleri ile sosyal entegrasyonu sağlayarak ekolojik yaşam tarzını hayatın ayrılmaz bir parçası haline getirme konusunda öncü rol oynayacağına inanıyoruz.

ZEYTİNYAĞI TADIM LABORATUVARI VE ZEYTİN SİNEĞİNE KARŞI OLİPE TUZAKLA MÜCADELE PROJESİ

Ülke olarak zeytin ve zeytincilik alanında çok şanslı ve var olan bazı eksikliklerimize rağmen gayet iyi bir noktadayız... 160 milyonu aşan ağaç varlığı ve 1,5 milyon tonun üzerinde tane zeytin ile dünyadaki en önemli üreticilerden biriyiz. 2018’de dünya sofralık zeytin üretiminin yüzde 16’sını, zeytinyağı üretiminin yüzde 8’ini gerçekleştirdik. Ancak çok daha iyi olabiliriz. Kalite, teknoloji kullanımı, verimli üretim ve markalaşma gibi alanlarda daha iyisini yapabiliriz. Bu da ancak eğitimle, akılla ve bilimle olur.

İzmir Borsa Akademi, çatısı altında, Zeytin Okulu başlığında, zeytin ve zeytinyağı tadım eğitim ve etkinlikleri, zeytin operatörlüğü gibi eğitimlere başladık. ‘Zeytin ve Sağlık’, ‘Gastronomide Zeytin’, ‘Tarih ve Mitolojide Zeytin’, ‘Zeytin ve Tasarım’ gibi farklı başlıklar altında düzenlenecek seminerlere herkesin ve her kesimin ilgisini bu kutsal meyveye çekmeyi; buradan doğacak sinerji ile sektöre yeni bir dinamizm getirmeyi hedefliyoruz

Zeytin ve zeytinyağı ülkemiz için oldukça önemli bir emtia. Biz de Borsa olarak zeytin ve zeytinyağı alanında bütüncül bir politika izliyoruz. Bu çerçevede zeytin ve zeytinyağı tadım odamızı hizmete açtık. Tadım Odası ve yetişmiş uzmanlarımız ile Türk zeytin ve zeytinyağının kalitesini en üst seviyeye çıkarmak için çalışmaya devam ediyoruz.

İki yıldır zeytinyağı sezon açılış töreni yapıyoruz. 2018 yılında ilk zeytin festivalimizi gerçekleştirdik. Üreticimizi teşvik etmek için en büyük zeytin danesi yarışması ve ödül töreni düzenledik. Zeytin budama eğitimleri için ilk çalışmaları tamamladık ve uygun mevsimde uygulamaya geçeceğiz. Temel hedefimiz üretimde verimi, üründe kaliteyi arttırmak ve zeytin ile zeytinyağında yaratılan ekonomik değeri büyütmek. Zeytin Okulu da bu sürecin çok önemli bir parçası...

İki yıldır zeytinyağı sezon açılış töreni yapıyoruz. 2018 yılında ilk zeytin festivalimizi gerçekleştirdik. Üreticimizi teşvik etmek için en büyük zeytin danesi yarışması ve ödül töreni düzenledik. Zeytin Sineğine Karşı Olipe Tuzakla Mücadele Projesini başlattık. Zeytin budama eğitimleri için ilk çalışmaları tamamladık ve uygun mevsimde uygulamaya geçeceğiz. Temel hedefimiz üretimde verimi, üründe kaliteyi arttırmak ve zeytin ile zeytinyağında yaratılan ekonomik değeri büyütmek.

Ege için bir diğer önemli ürün de pamuk. Pamuk için muhakkak ki çalışmalarınız vardır. Pamuğa katma değer kazandıran çalışmalarınız nelerdir?

Bildiğiniz gibi ülkemizde ilk defa lisanslı depoculukta pamuk ile depolama ve elektronik ürün senedi üretmek üzere İzmir Ticaret Borsası (İTB) önderliğinde Ege Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk A.Ş. (ELİDAŞ) kurulmuştu ve son yıllarda yüzde 100 dolulukla çalışıyor. ELİDAŞ artık Türkiye Ürün İhtisas Borsası (TÜRİB) çatısı altında pamuk Elektronik Ürün Senedi (ELÜS) işlemlerini gerçekleştirecek.

TÜRKİYE ÜRÜN İHTİSAS BORSASI PAMUĞA DEĞER KATACAK

Ticaret Bakanlığı’nın gerekli izni vermesi ile birlikte ürün ihtisas borsası 26 Temmuz 2019 Cuma günü resmen faaliyete geçti. O tarihten bu yana elektronik ürün senetlerinin alım ve satımı artık sadece ürün ihtisas borsası üzerinden yapılabiliyor ve sektördeki tüm üretici ve yatırımcıların TÜRİB'e kayıt olması gerekiyor. ELÜS işlemi gerçekleştirmek isteyen yatırımcılar, TÜRİB'e kayıt için gerekli belgelerle birlikte TÜRİB ile acentelik sözleşmesi imzalamış olan İzmir Ticaret Borsası’na başvurarak hızla kayıt altına alınıyor. Yeni sistem hem hızlı çalışan hem de güvenli bir piyasa oluşmasına önemli katkı sağlayacak. Bu sayede pamuk önemli bir gelir ve yatırım aracı olarak daha yoğun ilgi görebilecek.

Özelde Borsanızın genelde ise Türk tarımının teknolojiyle arası nasıl?

Elektronik ticaret günümüzün en hızlı büyüyen alanlarından biri... Biz de Borsa olarak ulusal ve uluslararası alanda tarım ve gıda ürünleri ticaretinin geliştirilmesi amacıyla kurduğumuz elektronik alım-satım platformu E-Commodity Bazaar Emtia Alım-Satım Portalı’nın hizmet ağını hızla yaygınlaştırıyoruz.

ELEKTRONİK TİCARET ALANINDA TÜRKİYE’NİN ÖNCÜ BORSASIYIZ

Online ödeme sistemlerini de dâhil ettiğimiz platformumuzda Aksaray, Antalya, Çanakkale, Çankırı, Denizli, Erzurum, Gaziantep, Iğdır, Karacabey, Karaman, Kayseri, Kızıltepe, Kozan, Kütahya, Rize, Şanlıurfa, Nevşehir, Gemlik, Niğde, Burdur ve Ünye Ticaret Borsaları yer alıyor. Bunun yanı sıra Hungarian National Trading House, Italian Online Commodities Exchange ve Rusya’dan Expo Forum International’ın da sisteme entegre olmasını sağladık. İzmir’den yola çıkarak açtığımız platform tüm Türkiye’nin ve Türk tarımının elektronik buluşma adresi haline geldi. Bundan çok memnunuz ve platformumuzun daha da büyümesi, uluslararası arenada da söz sahibi olabilmesi için gereken adımları atmaya devam ediyoruz.

Türk tarımının geleceği hakkında borsanızın ön çalışmaları elbet ki vardır. Birazda bunları açar mısınız?

Tarım sektörünün dijital dönüşümü yakalamakta çok yavaş kaldığı tespitinden yola çıkarak, İzmir Ticaret Borsası ve Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi işbirliği ile “Türk Tarımının Global Entegrasyonu ve Tarım 4.0” isimli heyecan verici ve çok önemli bir projeye imza attık. Bu rapor, ülkemizde yapılmış en kapsamlı çalışmalardan biri; bir nevi yol haritası. Mevcut durumu ortaya koyuyor, dünyadaki örnekleri ele alıyor ve yapılması gerekenleri sıralıyor.

TÜRK TARIMININ GELECEĞİ TARIM 4.0’DA

Dünya Hükümetler Zirvesi raporuna göre; artan taleple birlikte 2050 yılında bugünkünden yüzde 70 daha fazla gıda üretmek zorundayız. İklim değişikliği, azalan su kaynakları, hızlı kentleşmeyle yok olan tarım arazileri, erozyon gibi sorunlar ortadayken bu üretimi yapabilmenin tek yolu akıllı tarım uygulamaları. Türkiye, dünyada hızla artan gıda talebinden hak ettiği payı alabilirse, tarım, tıpkı cumhuriyetimizin ilk yıllarında olduğu gibi ekonomi açısından hayati bir rol üstlenebileceğine inanıyoruz. Bu nedenle yıllardır ısrarla geleceğin tarımda olduğunu söylüyoruz. Doğru fizibilite çalışmasının ardından tarıma yapılacak yatırım, pek çok sektöre yapılandan daha hızlı geri dönüş potansiyeline sahip.

Tarım 4.0 Raporu da bu amaçla hazırlanmış bir yol haritası. İşin mutlaka teoriden pratiğe aktarılması; devletin, özel sektörün, eğitim kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının hedefe birlikte yürüyebilmesi şart. Biz de bu amaçla Tarım 4.0 raporunun ardından, yine Ege Üniversitesi ile yeni bir iş birliğine imza atarak, akıllı tarım uygulamaları, tarımsal üretimde yüksek kalite ve yüksek verim ile üretim konularında birlikte hareket etme kararı aldık. Bu iş birliği çerçevesinde Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Menemen Çiftliğinin bir tarımsal eğitim merkezi, tarım-teknoloji uygulama merkezi, sürekli eğitim merkezi, ileri teknoloji uygulamaları yapan akıllı çiftlik formatında tüm Türkiye için örnek bir modele dönüşmesini sağlamak üzere, İzmir Kalkınma Ajansı da Fizibilite Destek Programları kapsamında destek sağlayarak süreci hızlandırdık. Burasını teorik bilgi ile pratik uygulamaların birleşeceği bir teknolojik tarım üssüne dönüştürme konusunda kararlı ve heyecanlıyız.

Bir diğer merak edilen de Organize Sanayi Bölgeleri yani kısa adıyla OSB’ler. Organize Sanayi Bölgeleri hakkında neler diyeceksiniz?

Son Oda ve Borsa seçimlerinin ardından, İzmir’in var olan potansiyelini azami şekilde kullanabilmek adına ortak akıl anlayışıyla yola çıkmıştık. Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Odası ve İzmir Ticaret Borsası olarak bölge için çok önemli bir sinerji yakaladık...

TARIMA DAYALI ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ İHRACATI KATLAYACAK

İlk adımımız, Ege İhracatçı Birliklerinin de dâhil olması ile tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgesi kurulması yönündeki çalışma oldu. Yıllık 5 milyar dolar tarım ürünü ihraç eden Ege Bölgesi’nin, tarımsal üretim ve ihracatını ikiye katlayacak Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgelerinin kuruluşu ile ilgili çalışmalar ilk meyvesini verdi bile... Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Dikili Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin (TDİOSB) kuruluş kararını imzaladı.

Tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgelerinin kurulması ile birlikte ilgili ürünlerde kümelenmeden kaynaklanan ciddi avantajlar elde edeceğimizi düşünüyoruz. Başta üretim olmak üzere ticarette de önemli bir sıçrama yaşayacağız. Verimlilik ve katma değer artışı ile hem ülkemizin hem de İzmir’in var olan ihracat potansiyelini daha da yukarı taşıyabileceğiz.

Ege denilince akla başta zeytin, incir, pamuk ve üzüm geliyor. Sanki bu ürünlerle özdeşleşmiş bir algı var. Bu algının nedeni nedir?

Coğrafi işaret, belirgin bir niteliği ve ünü ile kökeninin bulunduğu bölge ile özdeşleşmiş ürünleri gösteren işarettir. Bu ürünler tipik ürünlerdir. Bilinirliğe ve şöhrete sahiplerdir. Bu nedenle de yasal düzenlemelerle koruma altına alınmışlardır. Koruma aracı ise coğrafi işaret tescilidir.

COĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜNLERLE KALİTEMİZİ TESCİLLENDİRİYORUZ

İzmir Ticaret Borsası olarak coğrafi işaret tescil çalışmalarına 2002 yılında start verdik. Bölgemizin geleneksel ürünleri olarak adlandırılan, bölge ve ülke ekonomisi için büyük önem taşıyan, kalitesiyle yurt içi ve yurt dışında haklı üne sahip pamuk, çekirdeksiz sultaniye üzümü ve kurutmalık sarılop çeşit incirin coğrafi işaret tescil başvuru süreçlerini başlattık.

Bu ürünlerin sadece ilimizin değil neredeyse tüm Ege’nin ortak değerleri olması nedeniyle bölgemizde konuyla ilgili toplam 51 kuruluşa çalışmalarımız hakkında bilgi verdik ve iş birliği çağrısında bulunduk. 33 kuruluş ile de iş birliği protokolleri imzaladık. Bu ürünlerden pamuk Ege Bölgesinin birçok ilinde, incir Aydın ve İzmir ilinde, üzüm ise Manisa, İzmir ve Denizli’de üretilmektedir. Bu nedenle tescil isimlerinin bölgemizin ismi olan “Ege” ibaresi ile; “Ege Pamuğu”, “Ege Sultani Üzümü” ve “Ege İnciri” şeklinde yapılmasını sağladık.

Tescil başvurularımız Şubat 2003 tarihinde Türk Patent Enstitüsü’ne yapıldı. Gerekli prosedürlerin izlenmesi ile birlikte üç üründeki tescillerimiz, başvuru tarihlerinden geçerli olmak üzere onaylandı.  Tescil işleminden sonra pamuk üzerindeki çalışmalarımız devam etti. “Ege Pamuğu” coğrafi işaretinin kullanılabilmesi için iki yönetmelik ve bir sözleşme hazırladık. “Ege Pamuğu” ibareli coğrafi işaretimizi şu ana kadar çırçır fabrikalarımızın bazıları aldı. Önümüzdeki dönemde amacımız, bölgemizde üretilen bütün pamuklarda “Ege Pamuğu” logosunun kullanılmasını sağlamak ve buradan edindiğimiz tecrübeler ile çalışmalarımızı üzüm ve incire yoğunlaşmaktır.

Bu üç ürüne ilave olarak, yakın geçmişte, erkenci özelliği ve kendine has lezzetiyle ön plana çıkan Sakız Enginarı için “Urla Sakız Enginarı” ismiyle coğrafi işaret başvurusu yaparak bu özel ürünümüzü de coğrafi işaretle tescilledik.

Coğrafi işaretler, ulusal ve ekonomik mirasımıza sahip çıkmak, doğal kaynaklarımızın ve geleneksel üretim yöntemlerimizin korunması, geliştirilmesi ve gelecek nesillere devredilebilmesi açısından büyük önem taşıyor. Kırsaldan kente göçü engellemek, çiftçilerimizi yerinde tutmak açısından büyük önem arz ediyor.

Avrupa Birliği Komisyonu’nun 16 bin tüketici üzerinde yaptırdığı araştırmaya göre, tüketicilerin yüzde 76’sının beslenme rejiminde geleneksel ürünler yer alıyor. Tüketicilerin yüzde 56’sı ürünün köken adlandırmasını, yani coğrafi işaret taşımasını bir garanti unsuru olarak görüyor. Coğrafi işaretli ürünler pazarı bugün dünyada 200 milyar dolara ulaşmış durumda. Sadece Avrupa Birliği’nde bu pazarın büyüklüğünün 55 milyar Euro’yu aşıyor. İtalya, sadece Parmesan peyniriyle yılda 1,5 milyar Euro ciro tapıyor. Bu açıdan bakınca ülkemiz eşsiz bir coğrafya. Türkiye’de şu an itibari ile 500’e yakın tescillenmiş coğrafi işaret bulunuyor. Oysa Türk Patent Enstitüsü’nün yaptığı bir araştırmaya göre ülkemizde coğrafi işaret alabilecek 2 bin 500’e yakın gıda ve gıda dışı ürün bulunuyor. Dolayısıyla coğrafi işaretli ürün konusunda gideceğimiz yol uzun, başarı şansımız da yüksek. Ancak çok çalışmalıyız. Özellikle AB pazarda söz sahibi olduğumuz ürünler için AB’den coğrafi işaret tescili almalı ve ürünlerime katma değer kazandırmalıyız. İzmir Ticaret Borsası olarak bu hedefler doğrultusunda çalışmaya, yeni projeler geliştirip bölgemize özgü ürünleri coğrafi işaretle tescillendirmeye kararlılıkla devam ediyoruz.

Aslında ülke olarak genç bir nüfus olmamıza rağmen halk arasında gençliğe pek önem verilmediği algısı var. Borsanız gençliğe nasıl bakıyor?

Türk tarımının, tarımda gelişmiş ülkelerin seviyesini yakalayabilmesi ancak donanımlı genç nüfusun tarıma yönelmesiyle mümkün olabileceğine inanıyoruz.

TARIM GENÇLERLE YÜKSELİYOR PROJE YARIŞMASI

Bu bilinçle dört yıldır Tarım Gençlerle Yükseliyor Proje Yarışmasını düzenliyoruz. Ve her yıl artan bir ilgiyle karşılaşıyoruz. Bu yıl yarışmamızı dört başlık altında; ‘Bitkisel ve Hayvansal Üretim’, ‘Tarımsal Pazarlama ve Markalaşma’, ‘Tarımda Bilişim ve Teknoloji’ ile ‘Kırsal Kalkınma ve Kadın...’  Başvurular 2019’un aralık ayında tamamlandı. Seçici kurul değerlendirme çalışmalarına devam ediyor. Yakın zamanda hem kazananları hem de fikri uygun görülüp teşvik ödülü almaya hak kazananları açıklayacağız.

INSTAGRAM YARIŞMASI & TOPRAK VE ÇOCUK PROGRAMI

“Tarım Gençlerle Yükseliyor Fikir Yarışması” gibi özellikle gençlerden ve beyaz yakalılardan yoğun ilgi gören INSTAGRAM Yarışmamızın da geçtiğimiz yıl dördüncüsünü düzenledik. Tarihi Borsa Sarayımızı konu alan ilk INSTAGRAM yarışmamız, üzüm ve inciri konu alan ikincisi ve önceki yıl düzenlediğimiz doğanın mucizesi pamuk ve doğanın hediyesi zeytin-zeytinyağını konu alan yarışmamız büyük ilgi görmüştü...  Bu yıl ilk üç organizasyonu bile gölgede bırakan müthiş bir ilgiyle karşılaştık. “Çiftlikten INSTAGRAM’a” başlığı altındaki yarışmamıza rekor başvuru geldi. Kazananları da geçtiğimiz hafta içinde açıkladık. Yakında da sergi ve ödül törenini düzenleyeceğiz. Açıkçası hem proje yarışmasının hem de INSTAGRAM yarışmasının yarınlarımızın teminatı gençlerin ilgisini, geleceğin sektörü tarıma çekmek adına son derece faydalı olduğunu düşünüyoruz. Her iki projeyi bu yıl da sürdürmeyi planlıyoruz.

Sürdürdüğümüz bir diğer projemiz ise “Toprak ve Çocuk” programımız. Burada da ilköğretim öğrencilerini toprakla ve tarımsal üretimle buluşturuyoruz. Fide dikiminden zeytin hasadına, fabrika ziyaretlerinden resim yarışmasına kadar pek çok farklı etkinlikle yeni nesillerin toprağın ve tarımın önemini kavramasına yardımcı oluyor, bilinçli kuşakların yetişmesine katkı sağlıyoruz.