Ertuğrul Özkök yeni yılın ilk yazısında araştırma şirketi Panorama'nın aralık ayı anketini paylaştı.
Geçen hafta paylaşılan sonuçlara ilişkin değerlendirme yapan Özkök, "Araştırmada onunla ilgili sonuçlar da var, ama ben yıllardır seçim öncesindeki anketleri yayınlamamayı benimsedim. Ondan da vazgeçmeyeceğim. Vereceğim seçim sonucu belediye başkanlıkları değil, bugün genel seçim olsa kime oy verirdiniz sorusuna verilen cevaplar. Yani 2028 yılına… Daha 4 yıldan fazla var" dedi.
Bu aralık ayı itibariyle, kararsızlar dağıtılmış sonuçlar şöyle:
AKP ve CHP'ye uyarı yapan Özkök sözlerine şöyle devam etti:
"O nedenle yılın bu ilk gününde AKP’nin ve CHP’nin makul insanlarına sesleniyorum… Ey AKP’liler ve ey CHP’liler… Aklınızı başınıza alın… 1990’lı yılların sonunda merkezin partileri ANAP ve DYP’nin başına gelenler sizin de başınıza geliyor.
Bilin ki birlikte eriyor ve birbirinizin alternatifi olmaktan çıkıyorsunuz. Bilin ki kaderleriniz artık birbirinize bağlı… Aklınız varsa bilin ki; ülkenin temel meselelerinde karış taraf ne derse onun tam zıddını söyleyerek yaptığınız siyaset fena halde duvara toslamış vaziyette…
Bilin ki bu rejimde başkanlığı kazanmak size yaramıyor. Başkanlıkta güçlendikçe partide eriyorsunuz. Kutuplaştırıcı siyaset size değil radikallere çalışıyor. Din siyaseti AKP’ye değil uçtaki radikal İslami partilere yarıyor."
AKP ve CHP'lilere "çok yanlış yapıyorsunuz" ikazında bulunan Özkök, AKP’nin rakip olarak CHP’yi görüp tüm gücünü CHP’ye harcamasının yanlış olduğunu savundu. Özkök, “Sizden gidenler fanatik milliyetçiye gidiyor.. Bu ülkeye biraz özgürlük getirin. Bırakın millet biraz nefes alsın, rahatça konuşabilsin. Bunun için Parlamentoya güç ve itibar vermeye CHP ile birlikte çalışın. Birlikte cezaevindeki düşünce suçlularına bir çözüm bulun. Anayasa Mahkemesi’nin tasfiyesine izin vermeyin. Bırakın kontrolünüzdeki merkez medyada makul düşünen insanlar da sesini ve itirazını yükseltebilsin” dedi.
CHP’lilerin de yanlışlarını sıralayan Özkök, tek düşman olarak CHP’nin AKP’yi görmesini eleştirdi, “AKP’yi düşmanınız değil, makul konuları konuşabileceğiniz muhatabınız haline getirmeye, görmeye çalışın” dedi.
‘Liberal düşüncenin tasfiyesi pahalıya mı mal oldu?'
Özkök "aşırı" bulduğu unsurların güç kazanmasından tedirgin. Merkez siyasetin alan kaybetmesini, liberallerin tasfiyesine dayandırıyor. Suudi Arabistan'da oynanacak fakat "Atatürk krizi" sebebiyle iptal olan Süper Kupa maçına ilişkin değerlendirmede bulunan Özkök, "Milli şuur denilen yüce duyguyu bazıları o gece kolektif şuursuzluğa çevirmek için elinden geleni yaptı" dedi.
Değerlendirmelerinin ardından yazısına devam eden Özkök şunları söyledi:
"İşte o gece şu soruyu sordum kendi kendime; Düşünce, tartışma hayatımız nasıl bu kadar diplere düştü?
Acaba liberal düşünceyi savunan insanların hem AKP hem CHP tarafından dışlanıp tasfiye edilmesi mi bunun bir nedeni? Hasan Cemal, Ali Bayramoğlu, Etyen Mahçupyan, Şahin Alpay, Hadi Uluengin, Atilla Yayla, Mehmet Altan, Murat Belge, Cengiz Çandar... Hatta Ahmet Altan… Bu ülkenin liberal aydınlarının tartışma hayatından tasfiyesi büyük bir kanaat vakumu mu yarattı.
Evet, onların Ergenekon davaları sırasındaki “Büyük fotoğrafa bakalım” saplantıları, ne yazık ki o dönemdeki kumpasların payandası oldu.
Evet, 2010’da Yargı sisteminin temeline dinamit yerleştiren o feci referanduma “Yetmez ama evet” demeleri bir fecaatti… Ama o insanlar uzun yıllar bu ülkede “Söylenmeyeni”, “Söylenemeyeni” söyleyerek bir kanaat dengesi oluşturmuşlardı. O denge bu ülkeyi de dengeliyordu. Sayıları azdı ama özgül ağırlıkları fazlaydı.
15 Temmuz darbesinden sonra hızla Türkiye’nin kanaat ortamından çekilince meydan işte bugün iki taraftaki azgın trollere kaldı. Ülkemiz feci bir ‘Konuşan kafa’ vasatlığı ile başbaşa kaldı. Ve bunun geldiği son nokta Riyad’daki maç gecesiydi…"