CHP İstanbul'da 'kayyıma devam' karar ne anlama geliyor?

CHP'nin İstanbul için açtığı itiraz davasında mahkeme "kayyıma devam" kararı verdi. Eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, tam bir kaos yaratıldığını söylerken, CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nın iptali istemiyle açılan davaya işaret etti.

CHP'nin 38. İstanbul İl Kongresi, 45'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin aldığı kararla iptal edilmiş, İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve il yönetimi için "tedbiren görevden uzaklaştırılma" kararı verilmişti.

Ardından Gürsel Tekin il başkanlığına atandı.

Ancak CHP İstanbul il yönetimi Sarıyer İlçe Seçim Kurulu'na başvuru yaptı ve başvurunun kabulüyle 24 Eylül'de olağanüstü kongre gerçekleştirildi. 

CHP İstanbul Olağanüstü İl Kongresi'nde Özgür Çelik yeniden CHP İstanbul İl Başkanı seçildi.

Bugünse süreçle ilgili yeni bir gelişme yaşandı ve Gürsel Tekin’in CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyım olarak atanmasına yönelik CHP'nin açtığı itiraz davası görüldü. Mahkeme kayyım uygulamasının sürmesine yönelik karar verdi.

Bu durumda "Fiili iki başkan mı oldu", "Süreç nasıl devam edecek" soruları akıllara geldi.

'YARGI ORGANLARI ÜZERİNDEN YAPILAN BİR KUŞATMA'

Yaşananları soL’dan Aslı İnanmışık'a değerlendiren eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, tam bir kaos yaratıldığını söyledi.

"Bir tarafta seçilmiş, mazbata almış bir yönetim var. Diğer tarafta tedbir kararı var" diyen Eminağaoğlu, hukuksuz bir şekilde "tedbir kararı"nın tercih edildiğini, bu kararın kaldırılması gerektiğini ifade etti.

Mahkemenin bugün verdiği ret kararını tebliğ etmesi sonrası CHP'nin ret kararına karşı istinafa, yani Bölge Adliye Mahkemesi'ne başvurmasının beklendiğini kaydeden Eminağaoğlu, yaşananlar için "Yargı organları üzerinden yapılan bir kuşatmadır" dedi.

'YSK KARARI UYARINCA YAPILAN OLAĞANÜSTÜ KONGRE VE SEÇİM GEÇERLİ'

Eski YARSAV Başkanı, sosyal medya hesabından da "görev kimde" başlığı altında şu açıklamayı yaptı:

"YSK kararı uyarınca yapılan olağanüstü kongre ve seçim geçerli ve sonuç doğurur. Tedbir sürüyor, seçilenler görev üstlenemez denilemez.

Tedbiren görevlendirilenlerin görevi zaten yeni seçimle son bulacak idi.

Bu seçimin olağan veya olağanüstü olmasının önemi yok.

İl organlarını yönetim görevi, mazbata aldıkları andan itibaren yeni seçilenlerdedir.

Tedbirin süresi, olağanüstü kongre sonrası alınacak mazbata ile son bulmuştur.

Ancak buna rağmen uzatılan bir tedbir var."

'AMAÇ TEKRAR ANKARA'DAKİ MAHKEMEDEN TEDBİR TALEP EDEBİLMEK...'

Ömer Faruk Eminağaoğlu, bugünkü kararın verilmesinin asıl amacınınsa bir sonraki duruşmada tekrar Ankara'daki mahkemeden tedbir talep edebilmek olduğunu belirtti: 

"İstanbul'da tedbir kararı uyarınca görev yapanların görevi bırakmayıp, tedbir kararına da dayanıp, yapılan seçimle seçilenlere görevi devretmemekteki amaç başka...

Burada, Ankara'da 42'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yapılacak bir sonraki duruşmada, Ankara'daki olağanüstü kurultay seçimleri sonuç doğurmaz diyerek, tekrar Ankara'daki mahkemeden tedbir talep edebilmek..."

CHP'NİN 38. OLAĞAN KURULTAYI DAVASINDAN TEDBİR KARARI MI ÇIKACAK?

Eminağaoğlu'nun kastettiği Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin bir sonraki duruşması, CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nın iptali istemiyle açılan davaya ilişkin. Bu duruşma 24 Ekim'de görülecek. 

Bugün çıkan kararın bu duruşmaya yön göstermesi demek, bir önceki duruşmada mahkemenin tedbir talebini reddetmesiyle ötelenen "partiye kayyım atanması veya mutlak butlan" kararıyla, önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun partinin başına geçmesi ihtimalini yeniden gündeme getirmiş oluyor.

Önceki gün CHP İstanbul Olağanüstü İl Kongresi sırasında ortaya çıkan görüntü, kongrenin iptali istemli davayı açan Özlem Erkan'ın avukatı Cevahir Kılıç'ın “Cumhuriyet Halk Partisi’nin kapatılmasına sebebiyet verirseniz tek sorumlu sizlersiniz” ifadeleri ve kurultay davasının son duruşmasında Lütfü Savaş’ın avukatı Onur Yusuf Üregen'in dillendirdiği "suç odağı" vurgusu parti kapatma senaryosunun da masada olduğunu gösteriyor.