CHP’de 15 Eylül kararı: “Halk desteği de bizim arkamızda. Onlarla her darbeye direniriz”

CHP kurmayları, İstanbul’daki mahkeme kararının Ankara’daki kurultay davasına baskı amacıyla kullanıldığını belirtiyor. Partililer, olası olumsuz kararlar karşısında hem olağanüstü kurultay hazırlıklarına başladı hem de halk desteğiyle partilerini koruyacaklarını vurguluyor.

CHP kurmayları, İstanbul’da alınan mahkeme kararıyla Ankara’daki mahkemelere kurultay davası için baskı kurulmaya çalışıldığını, Adalet Bakanı’nın da açıklamalarıyla bu duruma zemin oluşturduğunu söylüyor. Partide 15 Eylül sonrası için pek çok senaryo konuşulurken kurmaylar “İstanbul'daki gibi bir karar çıkarsa; süresi, görevi, hiçbir şey belli olmayan bir iş çıkar. O zaman Türkiye, adı konulmamış, fiili bir tek partili hayata döner. Ama ne karar çıkarsa çıksın biz ne siyaset yapma hakkımızdan ne evimiz gördüğümüz partimizden vazgeçeriz” diyor. Partinin delegeleri de şimdiden olumsuz bir karara karşı olağanüstü kurultay yapmak için imza topluyor.

İstanbul il yönetimi görevden uzaklaştırıldığından bu yana hareketli saatler yaşanan CHP’de, 15 Eylül’de görülecek kurultay davası için her senaryo konuşuluyor. Partinin hukukçuları, aslında hukuken mahkemeden önceki yönetimi getirecek bir kararın çıkmasının mümkün olmadığını söylüyor. Ancak İstanbul’da verilen il yönetimini görevden uzaklaştırma kararı sonrası iktidarın yargıyı etkileyerek her türlü kararı verdirebileceğini belirten CHP’nin hukukçuları “Her şey hukuka uygun giderse, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekir. Çünkü seçim hukukunda seçimlerden sorumlu olan YSK’dir. Ama Ankara’dan böyle bir karar çıkabileceğini görüp baskı kurmak için İstanbul’dan kongre kararını çıkarttılar. Adalet Bakanı’na da açıklama yaptırdılar. Ankara’daki mahkemeye ‘Siz de iptal kararı verin’ demeye çalışıyorlar” yorumunu yaptı.

İSTANBUL’DAKİ KARARDA YETKİSİ ÇİZİLMEYEN BİR HEYET...

 Mahkemeden çıkacak olumsuz bir kararla ilgili senaryoların da belirsiz olduğuna dikkat çeken kurmaylar “Çağrı heyeti atanırsa, kurultay için 45 günlük bir süre verir ve yetkisi sınırlı olur. Ama İstanbul’daki kararda yetkisi çizilmeyen bir heyet atadılar. Karara ne süre koymuşlar ne görevlerini vermişler. Aynı beş kişiye disiplin, il başkanı, il yönetimi yetkisi verilmiş. Kayyum gibi görevlendirmiş ama adına çağrı heyeti demişler. O yüzden, benzer bir kararda görevlendirileceklerin yetkisi ne olur o da belirsiz” dedi.

NE KARAR ÇIKARSA ÇIKSIN…

Sürecin yine ertelemeye gidebileceğine de dikkat çeken kurmaylar “Siyasi Partiler Yasası’na göre önceki yönetimi getirecek bir karar mümkün değil. Ama her şeyi yapabilirler dersek İstanbul’daki gibi bir karar çıkar. Süresi, görevi hiçbir şeyi belli olmayan bir iş çıkar. O zaman Türkiye adı konulmamış, fiili bir tek partili hayata döner” dedi. En kötü senaryoda bile CHP’yi hiçbir kayyuma ya da kimseye teslim etmeyeceklerini belirten kurmaylar “CHP’de herhangi bir yere seçilmemiş kimse oturamaz. Uzaktan yönetmek isteyen, hiçbir CHP’liden destek bulamaz. Ne karar çıkarsa çıksın; biz ne siyaset yapma hakkımızdan ne evimiz gördüğümüz partimizden, partimizin örgütlerinden vazgeçeriz. Halk desteği de bizim arkamızda. Onlarla her darbeye direniriz” diye konuştu.