Diyanet İşleri Başkanlığı'na İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş atandı
Türkiye Barolar Birliği’nden müftülüklerin doğrudan nikah kıymasına tepki
Türkiye Barolar Birliği, müftülüklere doğrudan nikah kıyma yetkisi veren tasarı hakkında açıklama yaptı. Açıklamada, “Bu tasarı ile getirilmek istenen değişiklik, başlayan çifte hukuk tartışmasının zeminini güçlendirecektir” vurgusu yapıldı.
Anayasa’nın 174.maddesinin, böyle bir düzenlemeye asla olanak vermeyeceğinin belirtildiği açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Ülkemiz boğucu iç ve dış sorunlarla mücadele ederken, hükümet tarafından müftülüklere nikah kıyma yetkisinin verilmesini öngören kanun tasarısını derin bir üzüntü ve kaygıyla karşılıyoruz.
İtirazımız dini nikaha yönelik asla değildir. Çünkü dini nikah hukukumuza göre zaten serbesttir. Sorun, müftülükler tarafından kıyılacak nikahın da resmileştirilmesi ve belediye nikahının yerini alacak olmasıyla ilgilidir.
Şöyle ki, bu düzenlemeyle toplum, “müftüye nikah kıydıranlar” ve “belediyeye nikah kıydıranlar” diye bir kez daha bölünecektir. Müftülere nikah kıydıranların ne kadar dindar, belediyelere nikah kıydıranların ise dinsiz olduğu teması işlenecektir.
Toplumumuzun karşı karşıya olduğu farklı kırılma hatları, bu defa doğrudan doğruya toplumun bel kemiği olan aile kurumunun içine girecektir.
İşte bu sebeple resmi nikah, Anayasamızın 174/4. maddesiyle koruma altına alınmış olan İnkılap Kanunları arasında sayılmaktadır. Şu halde; dini nikahı resmileştiren düzenleme Anayasanın özüne aykırıdır.
Ortadoğu’nun iç savaşların pençesinde yakılıp yıkılmasının arkasında laik toplum ve devlet düzenlerinin yerleştirilememiş olmasının en temel sebep olduğu ortaya çıkmıştır.
Küresel güç odaklarının Ortadoğu’nun yangınını Türkiye’ye sıçratmak için sahneledikleri tüm oyunların şu ana kadar boşa çıkmış olmasının sebebi, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluştan itibaren laik bir düzeni benimsemiş olmasıdır. Masumane gibi görünen gerekçelerle takdim edilen müftülük nikahının resmileşmesi ise laik düzeni doğrudan tehdit etmektedir.
Bu gerçekleri ve duyduğumuz derin kaygıyı başta kadınlar olmak üzere toplumun tüm kesimleri ile siyasi iktidarın ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin dikkatine sunuyoruz.”
Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu
Türkiye Barolar Birliği Başkanı
Yorum Yap