Antalya Büyükşehir'e yeni operasyon. 20 kişi hakkında gözaltı kararı
Toprak: İktidar, hızla eriyen tabanını konsolide etmeye çalışıyor!
CHP İstanbu Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Erdoğan Toğrak yaptığı açıklamada; "MHP’nin CHP’yi ve Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu hedef alan açıklaması, iktidar ittifakının küçük ortağının, ortaklıktan dışlanma paniğidir. Muhalefeti yargı ile tehdit, Cumhur İttifakı’nın ortak paydasıdır! İktidar hızla eriyen tabanı ve giderek tükenen kamuoyu desteği karşısında iktidarda kalabilmek için senaryolar yazıp, muhalefeti sorumlu tutuyor!" ifadelerini kullandı.
Toprak açıklamasında şunlara değindi:
MHP’nin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılması, yargılanması, bir başka partiyle ilişkilerinin soruşturulması için komisyon kurma vb. içeren açıklaması, en hafif tabirle siyasi nezaketsizliktir. Tamamıyla gündem değiştirme, hızla eriyen iktidar ortaklarının tabanlarındaki ve örgütlerindeki çözülmeyi önlemeye dönük bu açıklama, aynı zamanda CHP üzerinden ortakların birbirlerine yönelik tehdit mesajları olarak da görülmeli. Kaldı ki sağlık sorunları yaşadığı açıklanan MHP Liderinin partisinin başkanlık divanını ne zaman toplayıp bu kararları aldığı, gerçekliği tartışmalı bir konudur! Ya da önceden hazırlanarak el altında tutulan bir senaryo, kendilerince uygun zamanlamayla partilerinin içindeki kargaşaların üzerini örtmek, kamuoyuna ve parti tabanına mesaj vermek amacıyla devreye sokulmaktadır. Cumhur İttifakı partilerinin, muhalefet liderlerini yargıyla, hapse attırmakla tehdit etmeleri yeni bir şey değildir. Hatırlanacağı gibi, 31 Mart yerel seçimleri sırasında muhalefet ittifakını, illet-zillet-ihanet ittifakı olarak nitelendiren, terör örgütlerinden talimat almakla suçlayan, bu partilere oy verecekleri teröristlikle itham eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu söylemlere tepki gösteren muhalefet liderlerini aynı şekilde tehdit etmişti. Anlaşıldığı kadarıyla bu Cumhur İttifakı’nın ortak paydasını oluşturan bir stratejidir.
Bütün bunlar tükenişin, çaresizliğin, yok olmayı geciktirme gayretlerinin son hamleleridir. Anayasamıza göre siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları olan siyasi partiler hakkında tahkikat komisyonu kurmak, soruşturma yürütmek bir başka siyasi partinin değil ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı’sının görevi, yetkisi dahilindedir.
Kendisini yargı ve başsavcı yerine koyarak siyasi hüküm vermeye, kendi atadığı vekillerinden oluşan komisyonla soruşturma yürütmeye kalkanlar, demokrasiden, hukuk devletinden, demokratik siyasi mücadeleden nasibini alamamış, millet iradesine saygı duymaktan uzak bu kimlikleriyle en güzel yanıtı, yine milletten alacaklardır.
İKTİDAR MUHALEFETİ SORUMLU TUTUYOR!
İktidar hızla eriyen tabanı ve giderek tükenen kamuoyu desteği karşısında iktidarda kalabilmek için senaryolar yazıp, muhalefeti sorumlu tutuyor! Yüzde 40+1 tartışması bunlardan en son ve güncel olanı…
12 Temmuz’da birinci yılını dolduran Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin aksayan yönleriyle ilgili bir çalışma başlatılması yönünde alınan karar doğrultusunda, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay Başkanlığı’nda yürütülen hazırlıklar sürerken, bazı AK Parti yöneticilerinden gelen açıklamalar iktidarın mevcut modelden pişmanlığının ve yeni çıkış arayışlarının işareti olarak görülmelidir. AK Parti eski milletvekili, eski Bakan Faruk Çelik’ten yeni yönetim sisteminin seçim boyutuyla ilgili kritik bir açıklama geldi. Çelik, yeni sistemin yüzde 50+1 koşulu nedeniyle siyasetin yorulduğunu öne sürerek, Türkiye ekonomisi ve toplum sosyolojisinin bu oranı kaldıramayacağını, ilk turda yüzde 40+1 alan adayın Cumhurbaşkanı seçilmesi önerisini gündeme getirdi. Son dönemde hemen tüm anketlerde hızla oy ve taban kaybettiği ortaya çıkan AK Parti ve Erdoğan’ın, MHP ile ittifakı sürdürse de yeni bir seçimi kazanmasının güç olduğunun açığa çıkması üzerine Faruk Çelik’in bu öneriyi gündeme getirerek, toplumda ve muhalefet partilerinde tartışma zemini hazırlamayı hedeflediği anlaşılıyor. CB Erdoğan, öneriyle ilgili olarak hazırladıkları ön taslağı TBMM’ye getirip tartışmaya açabileceklerini, anayasa değişikliği gerektiren bu düzenlemenin muhalefetin de desteğini zorunlu kıldığını dile getirdi. Bu sözler, muhalefetin nabzını tutmak için Çelik’e açıklama yaptırıldığının itirafıydı. Birkaç saat içinde kendi sözlerini tekzip ederek, TBMM’ye öneri getirmenin muhalefetin görevi olduğunu, kendilerinin bir yıl önce anayasa değişikliğiyle yüzde 50+1’i halka sorup onay aldıklarını, şimdi bunu yeniden değiştirmeye kalkmalarının “siyasi ciddiyetle” bağdaşmayacağını söyleyerek kendi başlattıkları tartışmayı noktaladı.
İktidar medyasında İYİ Parti-AK Parti yakınlaşmasıyla ilgili haberlerin yoğunlaştığı gözleniyor. Diğer yandan CHP ile HDP’nin yakınlaştığı iddiaları manşetlere taşınarak “Millet İttifakı” yıpratılmaya çalışılıyor. Barzani çizgisinde, muhafazakâr Kürt partisi kurdurulması senaryoları hazırlanıyor. Ekonominin Erdoğan’ı ve AK Parti’yi 2023’e kadar taşıyamayacağı, erken seçimin kendisini dayatacağı giderek belirginleşiyor.
Yorum Yap