TMB; “Mehdi Taşkın’ın ölümünden AKP iktidarı sorumludur”

Toplumsal muhalefet bileşenlerinden Lice’de heykel yıkımına tepki gösterenlere dönük saldırı sırasında Mehdi Taşkın’ın kafasından vurularak öldürülmesine tepki açıklamaları geldi. Açıklamalarda AKP’nin çözüm sürecinin halklardaki karşılığının katliam olduğu vurgusu öne çıktı

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu yaptığı açıklamada saldırıyı kınarken şu ifadelere yer verdi:

Hiçbir demokratik ülkede demokratik yöntemlerle tepkilerini ve taleplerini ifade eden insanlara silahlarla, gaz bombalarıyla müdahale edilmesi kabul edilemez. Kürt sorununun demokratik ve barışçı yöntemlerle  çözümünün konuşulduğu bugünlerde halka yönelik yapılan bu saldırıyı kınıyor; bu katliamın sorumlularının  derhal açığa çıkarılarak cezalandırılmasını  bekliyoruz. KESK İstanbul Şubeler Platformu olarak yaşamını yitiren yurttaşımızın ailesine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Komünist Parti tarafından “AKP’nin ‘çözüm’ü katliamdır” başlığı ile yayımlanan açıklamada AKP’nin “çözüm”den anladığının Kürt halkının kendisine boyun eğmesi, boyun eğmeyenlerin susturulması, hapsedilmesi, katledilmesi olduğu belirtildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Lice’deki katliam girişimi ve akan kan bir kez daha göstermiştir ki Tayyip Erdoğan’dan demokratik bir cumhuriyet kurmasını beklemek tarihsel bir hatadır. AKP’yi “Kürt halkının müttefiki gibi” görmek ve göstermek üzere atılan her adımın faturası çok ağır olmakta, bu faturayı Kürt emekçileri canlarıyla ödemektedir. Lice’deki katliam girişimini Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığındaki ilk icraatı olarak görmek de mümkündür. Bu icraat Erdoğan’ın 77 milyonu nasıl kucaklayacağını da ortaya koymaktadır. Haziran Direnişi günlerinde yine Lice’de yaşamını yitiren Medeni Yıldırım için ülkenin her yanında sokağa çıkan on binler ve Barzanili, Tatlısesli açılışlarla süslenmiş katliamlar halklarımızın önüne iki seçenek koymaktadır. Ya Kürt ve Türk emekçilerinin ortak mücadelesi ile kuracağımız sosyalizm ya AKP ikiyüzlülüğü ve barbarlığı!

Çağdaş Hukukçular Derneği tarafından yapılan açıklamada da AKP iktidarının bir kez daha halkların ve ezilenlerin büyük bedeller ödeyerek elde ettiği kazanımları kalıcı olarak tanımayacağını kanla ilan ettiği ifade edildi. Açıklamada şöyle denildi:

Kürt halkının değer verdiği ve mücadele tarihine ait kabul ettiği sembollere karşı yürütülen bu kanlı saldırı derhal durdurulmalıdır. Tarihleri, ekmekleri ve özgürlükleri için mücadele eden halkların, yoksulların ve işçi sınıfının hiçbir kazanımı faşizmin keyfine terk edilemez, edilmeyecektir. Siyasal iktidar ezilenleri çaresiz ve sahipsiz zannetmemelidir. Ulusal veya sınıfsal kazanımları için mücadele edenler oldukça; onların yanında, içinde, onlarla birlikte dövüşenler olacaktır. Devlet tarafından katledilen Mehdi Taşkın’ın ailesine ve yoldaşlarına başsağlığı diliyoruz. Yaralılar için endişelerini paylaşıyor ve iyi haberler bekliyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bu saldırının sorumlularının da yargı ve halk önünde hesap vermesi için üzerimize düşeni yapacağız. Çağdaş Hukukçular Derneği,  hakları için mücadele edenlerin avukatlığını kararlılıkla sürdürecektir.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi’nin yaptığı açıklamada saldırının Kürt halkına dönük katliam amaçlı olduğu belirtilerek şu ifadeler yer aldı:

Halklarımız Lice’deki faşist devlet katliamını öfkeyle lanetleyecek, saldırının ve katliamın sorumluluğunu taşıyanlardan hesap soracaktır. Başta Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP hükümeti ve genelkurmay başkanlığı bu saldırı ve katliamın siyasi sorumlularıdır. Sömürgeci-faşist saldırganlık sokaklarda lanetlenmeli, dökülen kanın hesabı sokaklarda sorulmalıdır. İşçi sınıfı ve ezilenler, halklarımız özgürlük ve adalet için, demokratik barış için mücadeleyi büyüttükçe bu halk düşmanı sömürgeci-faşist politikaları bozguna uğratacaktır. Agit’in ya da Mazlum’un anıtları da elbet Kürdistan coğrafyasının her köşesinde yükselecektir. Ezilenlerin Sosyalist Partisi olarak, Lice saldırısını ve katliamını lanetliyoruz. Mehdi Taşkın’ın yakınlarına ve halklarımıza başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Bir kez daha vurguluyoruz ki, hiçbir faşist zulüm politikasının gücü direnen halkımızı teslim almaya yetmez!

Halkların Demokratik Partisi’nden de Mehdi Taşkın’ın öldürülmesine tepki geldi. HDP’nin açıklamasında Lice’deki saldırının ilk olmadığı belirtilerek şöyle denildi:

Bu yaşanan saldırı Lice’de ilk değildir. Son bir yıl boyunca kalekol protestolarında Medeni Yıldırım’la başlayan katliam, Ramazan Baran ve Hacı Baki Akdemir ile devam etmiştir. Abdullah Akkuyu isimli yurttaşımız ise yoğun bakımda yaşam mücadelesi vermektedir. Bunların hepsi silahla öldürme ve yaralamadır. Lice’deki bu saldırganlık daha ne kadar devam edecektir? Halka yönelik bu saldırıyı kınıyoruz. Halkın üzerine ateş açma emrini veren askeri yetkililer hakkında derhal soruşturma başlatılmalı ve bu kişiler açığa alınmalıdır. Heykel için bir günde yıkım kararı alan mahkemenin, bir kişinin katledildiği saldırıda aynı hızla soruşturma yapmasını bekliyoruz. Yargının tutumu barışa hizmet etmelidir. Bu saldırının demokratikleşme, çözüm, barış ve müzakere söylemlerinin yoğunlaştığı bir dönemde gerçekleştirilmesi son derece manidardır. AKP iktidarı, asker ve sivil bürokratlar, halkın değerleriyle oynama hevesinden bir an önce vazgeçmelidir. Hükümet bu tür saldırgan tutumların oluşmasına zemin hazırlamamalı, müzakerelerin adil bir barış ve onurlu bir yaşamla sonuçlanması için gereken adımları hızla atmalıdır. Sağduyulu davranmak, var olan çatışmasızlık durumunun yara almaması için çaba ve hassasiyet göstermek temel yaklaşımımız olmalıdır.

Demokratik Bölgeler Partisi de yaptığı açıklamada yaşananları kınarken sorumlular hakkında derhal soruşturma açılmasını talep etti. Açıklamada şöyle denildi:

‘Güvenlik’ güçleri saldırıda ağır silahlar kullanmış, saatlerce sivil halkın bulunduğu alana ateş açmıştır. Saldırı alanında binlerce boş kovan bulunmaktadır. Bununla birlikte saldırıda yaşamını yitiren Mehdi Taşkın’ın ön otopsi raporuna göre başından tek kurşunla yaşamını yitirmesi,  hedef gözetilerek ateş açıldığı şüphesi doğurmaktadır. Sosyal medyaya yansıyan fotoğraflara göre askerler Mahsun Korkmaz’ın heykelini yıktıktan sonra 1990’lı yılların savaş görüntülerini hatırlatırcasına heykelin başına ayaklarını koyarak fotoğraf çekmiştir. Bu, bir halkın değerlerine açıkça hakaret etmektir. Demokrasi ve özgürlük mücadelesi tarihi direnişle dolu olan bu halk bu hakareti asla ama asla kabul etmeyecektir. Şimdiye kadar olduğu gibi AKP hükümeti yine halkın en büyük değerleriyle oynama çabası içerisindedir. Fakat tarihsel olarak da bilindiği gibi Kürt Halkı değerlerine her zaman sahip çıkmıştır, bugünden sonra da çıkacaktır. Böylesi bir durumun yaşanmasının “demokratikleşme” söylemlerinin yoğunca geliştirildiği bir döneme denk getirilmesi manidardır. AKP hükümetini bu tür saldırgan tutumlardan vazgeçmeye çağırıyoruz. Halkımıza ve halkın değerlerine yönelik bu kontrolsüz ve acımasız saldırıyı kınıyor, sivillere ateş açma emrini veren askeri yetkililer hakkında derhal soruşturma açılmasını, soruşturma boyunca yetkililerin açığa alınmasını talep ediyoruz. Kaynak; Sendika.Org