Siyasetin kavram karmaşası

Siyaset nedir diye araştırdığım zaman karşımıza şu cümle çıkıyor.

"Siyaset ve ya politika, devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş ve anlayış."

Ben bu cümleden öncelikle anlayış kelimesini benimsiyorum ve sonra “Sanat” diyorum.

Bir duygunun, tasarımın, güzelliğin dışa vurumunda, anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü olduğunu biliyorum, yani sanat aslında güzelliği tasarlamak, sanatı aslında  derin duyguların vücut bulmuş hali olarak görüyorum.

O zaman siyaset çokta kötü bir şey olmasa gerek değil mi?

Peki neden kötü olmayan siyaseti, siyasetçiler kötü duygular içinde yaşıyor sizce?

Bizim siyasetçilerimiz siyasetin anlamını bilmiyor mu dersiniz?

Bence biliyorlar ama zamanın dayattığı çirkinlikleri hayata geçiriyorlar.

Şimdi duyar gibiyim zaman niye kötülükleri dayatsın? Bende olsam bu cümlenin ardında bu soruyu sorardım.

Zaman kötülüklerimi dayatıyor yoksa insanoğlu zamanla mı kötü oluyor? Bu tartışılır ama bir şeylerin doğru gitmediği kötülükleri insana yine insanın dayattığını iyi biliyorum.

Günümüzde ki siyaseti ve geçmişte ki siyaseti kıyasladığımız zaman neleri kaybettiğimizi daha net görürüz.

Eskiden bel altı vuruşlar olmazdı bugün her siyasetçi, bu hangi siyasi düşünce olursa olsun, karşısındakinin değil bel altı, daha derin insani noktalarına kadar vurmayı meziyet sanıyor oda yetmiyor, yalan yanlış cümlelerle tavırlarla karşısında ki siyasi düşünceyi haysiyetiyle bile oynayacak kadar düşüyor, ne kötü değil mi? Siyasetin anlamıyla bugün yaşanan siyaset arasında ki kavram ne kadar farklı ve üzücü.

Evet muhteşem bir ülkeye sahibiz ve muhteşem bir tarihin mimarlarının nesliyiz, lakin geldiğimiz noktada görüyoruz ki atalarımızdan bir şey öğrenememişiz orman kanunlarıyla siyaset yapılan bir noktaya gelmişiz.

Her zaman güçlü olan kazanır ormanda ama unutulan bir şey var…

"Akrebe denk gelmeyen aslan kendini güçlü sanar" ama akrebin zehri ile karşılaşınca o kocaman aslan minicik bir hayvanın birkaç damla salgısıyla yok olur.

Bu cümle de çok derin değil mi?

Bu cümleyi kurmamda ki amaç aslında şu, siyaseti hakkıyla yapmayan kendini ülkenin en güçlü noktasında görenlerin akıllı bir kaç hareketle sanatla alt edilebileceği dir.

O yüzden siyaseti bu kadar basite almamak gerek ve gerektiği gibi siyaseti ülkemizde yaşatmak gerek ama bu gün yapılan çirkin siyaseti de hep sürecek gibi düşünmemek gerek, unutmayın zaman neleri gösterdi zaman yıkılmam sanan şahısları nerelerden nerelere aldı.

Bu ülke bizim, birçok siyasetçi geldi geçti bugünkü siyasetçilerde geçecek bitmeyen saltanat asla olmadı, o yüzden siyasetçiler o tatlı makamlarında otururken geçici olduklarını bilmeleri gerek.

Halkında o geçici siyasetçilerin yapamadıkları siyaset için çevresindeki insanları kırmaması ve o çirkin yaklaşımları yapmaması gerekli.

Her şeyi dozunda yaşamak ve yaşatmak gerekli, sadece kendi siyasi düşünceleri diye haksızlıkları yanlışlıkları görmezden gelmemek gerekli, unutmayın siyaset de bir yaşama sanatıdır, olmayanı üretmek bilinmeyen güzellikleri ortaya çıkarma sanatıdır.

O zaman siyasetin başta söylediğim anlamıyla algılayıp karşı olduğumuz siyasi düşünceyi öngörüleri ile görüp güzellikleri yaşamaya diretmeliyiz.

İşte o zaman siyasetin aslında bir varoluş olduğunu görüp, gelecek neslin yarınlara umutla bakmasını sağlayabiliriz.

Bugünkü gibi yarınlarımız karanlık diyen nesil yerine, yarınlarımız aydınlık diyen bir neslin ecdatları olarak tarih yazarız.