SES: “Aç kalmak istemiyoruz”

İstanbul Tıp Fakültesi (Çapa) Hastanesi’nde başta yemek olmak üzere, performans, sendikal faaliyetlerin engellenmesi, iş sağlığı güvenliği önlemlerinde yaşanan sorunlar hakkında basın açıklaması yapıldı.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)’nın yaptığı açıklama şöyle:

“İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesinde yıllardır yetkili olan sendikamıza dönük idarenin iktidar gücünü de arakasına alarak ayrımcı ve baskıcı tutumu artarak devam ediyor. İstanbul Tıp Fakültesi yöneticileri yasaları da tanımayarak iş barışını bozan eylem ve tutumlarını sendikamız üye ve yöneticilerine karşı sürdürüyorlar. İstanbul Tıp Fakültesinde örgütlü üç sendika var. Hastane yönetimi kendine yakın gördüğü Sağlık SEN sendikasının tüm etkinliklerine kolaylıklar ve olanaklar sağlarken, sendikamızın yapacağı anayasal hak olan basın açıklamasını yasadışı ilan ederek üzerimize onlarca özel güvenliği, emniyet güçlerini göndermektedir. Bu tutumlarını kınıyor hukuk önünde tüm girişimlerimizi yapıyoruz.

Hastane yönetimi ile birlikte toplumda yaratılan ayrıştırıcı dil kendisine sendika diyenler tarafından sorumsuzca kullanılıyor. Çalışanlar arasında ekip arasında yaratılan bu ayrımcı dil iş barışını bozduğu gibi sağlık hizmeti sunumunda da olumsuzluklar yaşanmasına neden olacaktır. İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünün bir an önce bu tutumu sürdürenler hakkında gerekli işlemi yapmasını istiyoruz.

İstanbul Tıp Fakültesi çalışanlarının ücretsiz yemek yedikleri yemekhane, çeşitli dönemler kamuoyu gündemine et hırsızlığı, besin zehirlenmesi haberleri ile geldi. Bu konular ile ilgili yürütülen soruşturmalar kapatıldı, açtığımız dava da laboratuvar sonuçları olmasına rağmen reddedildi. Sendikamızın hastane çalışanlarının ücretsiz yemek hakkı için verdiği mücadele görmezden gelinerek, yemek firmasının çok çeşitli yemek sunumundan vazgeçmesinin nedeni olarak bizlerin hedef gösterilmesi manidardır. Yandaş sendika idareyi de arkasına alarak biz yapmak istiyoruz ama SES sendikası engelliyor diye yalan söylüyor. Yalanları ortaya çıkmasın diye basın açıklamamız engelleniyor, topladığımız dilekçelerimiz usule uygun değil diyerek geri çevriliyor. Sendikamız dün olduğu gibi bugünde yarında çalışanların hakkını korumak için mücadelesini sürdürecektir.

Sağlık emekçileri, her gün daha yoğun çalışıp, daha fazla hasta bakıyor olmasına rağmen bir türlü emeğinin karşılığını alamamaktadırlar. İstanbul Üniversitesi Hastanelerinde zarar ediyoruz diyerek performans ücretleri beş kuruş, altı kuruş ödenmeye çalışılıyor. İstanbul da yaşamanın ekonomik bir bedeli olduğu için özellikle hemşireler ve diğer sağlık çalışanları istifa edip hastaneden ayrılıyorlar. Personel eksikliği ve yoğun çalışma koşulları nedeniyle hastalandığımız zaman rapor alamıyoruz, izinlerimizi istediğimiz zaman istediğimiz süre boyunca kullanamıyor tükeniyoruz. Bir de bunun yanında fiziksel ve psikolojik şiddete uğruyoruz.

İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne buradan bir kez daha sesleniyoruz!

Sendikamız üye ve yöneticilerine dönük baskı ve ayrımcı tutumdan bir an önce vazgeçilmelidir.
İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi personel yemekhanesinde yemek hizmetleri konusunda sendikamız temsilcisinin de içinde olduğu inceleme ve araştırma yapmalı, şartnameye aykırı durumlar tespit edilip gerekli işlem yapılmalıdır. Personele verilen yemek miktarı şartnameye uygun hale getirilmelidir.

Performans ödemelerinde özellikli birim çalışanlarına ve diğer çalışanlara emeklerinin karşılığı ödenmelidir.

Personel eksikliği konusunda acil personel özellikle hemşire alımı yapılmalıdır.
Çok tehlikeli işler sınıfında olan hastanelerde iş sağlığı güvenliği önlemleri alınmalı, yasanın öngördüğü şekliyle iş sağlığı güvenliği eğitimleri yapılmalıdır.”