Sapıtıyoruz

Gün geçmiyor ki, akla zarar olaylar duymayalım hadi canım bu kadarda olmaz, demeyelim.

Birisi televizyona çıkıp çocuğunun kocasından değil de komşusundan olduğunu, 70 Milyonun karşısında öğrenince, sevincinden havalara uçuyor bu kadar dengesizliğin herkes ulu orta seyrediyor.

Diğer taraftan bir hayvanat bahçesinde dişi ve erkek hayvanların cinselliklerini ulu orta yaşıyorlar diye, dişi ve erkek hayvan ayrılsın önergesi veriliyor bu da haklı bulunup hayvanlar ayrı ayrı yaşamaya zorlanıyor.

Şimdi sormak istiyorum doğanın dengesini hayvanlar mı, yoksa insanlar mı bozuyor.

Düşünme güdüsü olmayan hayvan ayıp işliyor, aklı Selim olan insan televizyonlarda cinselliği ulu orta sergiliyor, ahlaki konularda bile yerin dibine kadar küçülüyor ama ne hikmetse normal karşılanıyor. Burada söylenecek tek şey: Sapıtıyoruz.

Bazense haberler kanımızı donduruyor, baba kendi kızlarına cinsel tacizde bulunuyor öyle oluyor ki kızlarından çocuk sahibi oluyor.

Yazarken nefesimin kesildiği bir an, şu an, nasıl ya bir baba kendi kanından canından bir evlada bunu nasıl yapar? Akıl alacak iş değil bu tam bir sapıklık bu zihniyette ki biri insan olamaz, tamda burada söylenecek tek söz: Sapıtıyoruz.

Kanımızı donduran diğer bir haber, sözde bazı din eğitmenliği verilen yerlerde erkek çocuklarına cinsel istismar yapılması ve bazı din istismarcıları tarafından kız çocuklarıyla cinsel ilişkiye girilmesi, çocuğa tecavüz edilmesi, bunun anne ve babanın onayıyla yapılması gibi yazarken elimin titrediği insanlık dışı şeyleri duymak bana tek kelime bırakıyor: Sapıtıyoruz.

Hayvanlara yapılan şiddet ve cinsel saldırı insanlık dışı bir olay, burada da bizleri tek bir kelimeye itiyor: Sapıtıyoruz.

Bu kadar kötülüğün içinde insan olabilmek, insan kalabilmek ne kadar zor olduğunu görmek hepimizi üzüyor dur.

Ne oldu da özellikle son senelerde sapıkça şeyleri daha çok duyar olduk?

Kadının çocuğun sapkın ilişkilerde adını geçirir olduk?

Gün geçmiyor ki doğal afetler, küresel hastalıklar görmeyelim birde bu kötü olayların içinde insanın elinde olan vicdanı unutup sapıklıkları duyduğumuz zaman artık bir kıyamet var ise kopsun diyesimiz geliyor.

Her türlü sapıklıkları artık normalmiş gibi yaşanan bir sürecin içinde olmak insanlığın en büyük zulmü bence, bunun içinde hep beraber insanlığı kurtarmak adına sağlıklı düşünerek bu kötülüklerin kaynağını kurutmamız gerekir bu da insanlığa örnek teşkil edecek siyasi yatırımlarla olacağı kesin.

Yani televizyonlara çıkıp bir kereden bir şey olmaz denmeyecek. Dede torununa baba kızına haz duyabilir denmeyecek. Kadın cinselliği istemese kocası zorla yapar hakkı var denmeyecek. O saatte ne işi vardı mini etek giymiş hak etmiş denmeyecek. Yani efendin sapıtmayacak insanoğlu bir kendine gelecek.

Hiç görmemişsinizdir erkeğe tecavüz eden kadın. Şiddeti hak gören kadın çocuğu ile birlikte olan anne çocuğu cinselliğe zorlayan kadın görmemişsinizdir. O zaman sapıtanlar kimler hangi cins anladıysak bir onları eğitip gerekirse tedavi ettirip bu sapıklıkların kökünü kurutmamız gerekli.

Tedavi şart, ya da kesin bir yöntem kökünden kesin gitsin.

Sapıtmak neydi görsünler.

Anladınız siz beni.