Antalya Büyükşehir'e yeni operasyon. 20 kişi hakkında gözaltı kararı
Sadakat duygusu
Sevgili okurlarım,
Bu sefer sadakat üzerine bir yazı yazmak istedim. Yani sadık kalmak, içten bağlı olmak üzerine. Bu yazıyı yazmak istemem bir tesadüf değil. Çünkü çiftlerden bazıları yaşamları boyunca bu duyguya en az bir kez ihanet ediyor. Sadakat kelimesi yıllarca çok fazla gündemde. Son yıllarda hele hele yaz gelince bu ihanetler de artıyor. Ortalık bunu unutan yaz bekarları ile dolu. Oysa evrensel evlilik yemini " hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde ve kötü günde, yoksullukta ve bollukta ölüm bizi ayıran kadar..." cümlesi ile başlar!
Konuya önce bir araştırma sonucunu sizlerle paylaşarak başlamak istiyorum. Uluslararası bir ölçekte araştırma yapan bir sosyolog dünyanın çeşitli ülkelerinde kadınlara bir soru sormuş: “Kocanızı başka bir kadınla yakalarsanız ne yaparsınız? “ Soruya verilen yanıtlar şöyle:
İsveçli: Neyimi beğenmediğini sorarım.
Rus: Evi terk ederim
Fransız: Sesimi çıkarmam, sevgilime gider beni teselli etmesini isterim
İtalyan: Kadını vururum
İspanyol: Kocamı vururum
Yunan: Her ikisini de vururum
Türk: Benim kocam yapmaz!
Görüyoruz ki Türk kadınları eşlerine çok güvenmekte. Yaz tatillerinde çocuklarla birlikte yazlığa kaçıp eşlerini 3 ay bekar bırakmalarından belli değil mi?
Araştırmalar insanların yüzde 90’ının, sadakatsizliği, birlikteliğe yönelik ciddi bir tehdit olarak algıladıklarını göstermekte.
Peki aldatmanın altında yatan sebepler ne olabilir?
İnsanların sosyal anlamda temel ihtiyaçları beğenilmek, kabul edilmek, onaylanmak, güvenmek ve sevilmek. Kişi kendini mutsuz, önemsiz, değersiz hissettiğinde bu temel ihtiyacını gidermek için çareler arar. Başka birilerinin ona değer vermesi onu mutlu eder. Özellikle depresyonda olan erkek ve kadınların hem riskli davranışları hem de kendini değerli hissetmeleri aldatmaya sürükler. Hem değer görmek hem de halen ilgi çektiğini hissetmek depresyonda olanları olumu etkilemektedir. Tıpkı antidepresan etkisi.
Her nedense aldatmaya meyilli eş genelde evliliğini riske sokmayacak kendisinden çok şey beklemeyecek birini arar. Bir yandan evliliğini korur diğer yandan anı yaşar, mutlu olur. Hedonist bir duygudur bu. Biraz da egoist değil mi?
İlişkinin sıradanlaşması, ilişkilere verilen değerin azalması nedeniyle aldatmalarda çoğalma olur. İnsanların sorun çözme beceriksizliği, bozulan bir şeyi tamir etme yerine yenisini alması veya başkasıyla gidermenin de etkisi büyük.
Aldatma duygusal ve fiziksel partneri dışındaki biriyle yapılan her türlü paylaşımlardır bana göre.
Aldatmaya meyilli kişinin hem eşinin hem de sevgilisinin taşıdığı farklı özelliklere ihtiyacı vardır. Daha doğru bir söylemle, erkek her ikisi de hayatında kalsın istemektedir. Çoğu zaman sevgili konumundaki kişinin talep ve beklentilerinin giderek artması ve kendini değersiz hissetmesi nedeniyle tepki vermesi sonucu ya biter ya da ortaya çıkar.
Bazı sadakatsizlikler bunların hiçbirine uymayabilir de. Çok çeşitli sadakatsizlik türleri var, burada yalnızca sadakatsizliğe götüren değişik temalar olabileceğini vurgulamaya çalışıyorum.
Erkekler arasında tek eşliliğin insan doğasına aykırı olduğu söylenir. Aldatma insan doğasında var mıdır dersiniz?
Temelde tek eşlilik hayvan türünde pek rastlanmayan bir durum. Ama insan, evrimleşmesi sürecinde türüne ait özellikleri değiştirebilen, yaşadığı çağın gerçeklerine ve gereksinmelerine uyarlayabilen, kendi dürtülerini dizginleyebilen bir varlık olarak gelişmek zorunda. Kaç şeyi doğamıza göre yapıyoruz ki zaten? İş cinselliğe gelince ‘doğamızda yok’ deyip kaçıyoruz ancak başka konularda doğamızı değiştirebiliyor, hatta doğayı bile değiştirebiliyoruz. İnsan aslında doğaya bile hükmetmeye çalışan bir varlıkken, ‘benim doğamda yok’ denmesini doğru bulmuyorum. Tek eşli olarak uzun süreli bir birlikteliği başarabilen insanlar varken diğerleri niye beceremesin? Birimiz yapabiliyorsak, hepimiz yapabiliriz. Bu öğrenilebilen bir değişiklik.
Evlilik terapilerimde çiftlerin tedavide en çok zorlandıkları ve en travmatik olay aldatma olayını gördüm. Kadınların bunu asla unutamadıkları ve yaşam içinde sürekli bununla ilgili konuları hem kendi içlerinde hem de yakın arkadaşlarıyla tartışmakta oldukları görülmektedir. Sadakatsizlik yapan kişinin özür dilemesiyle değil karşısındakinin bunu unutmayı düşünmesi ve istemesiyle olay kapanıyor ama asla kadınların beyninden bu olay silinmiyor.
Erkekler cinselliği ve duygusallığı çok net ayırıyor ancak kadınlar cinselliği bir sevginin sonucunda sundukları için sadakatsizlik olduğunda sevilmediklerini, öbür kişinin onlardan daha çok istenildiği şeklinde algılıyor. Oysa SADAKATSİZLİK BERABER OLDUĞUNUZ KİŞİYİ GÖZDEN ÇIKARTMANIZ DEMEK! Çoğu erkek bunun farkında değil. Bunu yaparken “ben aldatıyorum ama bu benim karıma olan sevgimle ilgili değil” diyor.
Kimler aldatmaya daha meyilli diyecek olursak yukarıda açıklamıştım tekrarlayalım. Aslında her türlü zorlu ve zorlantılı yaşam olayları bireyleri gündelik, rutin yaşamlarından koparabilir. Stresli dönemlerde, stresi azaltmak ya da sorunlarla basa çıkılamadığında sorunlardan uzaklaşabilmek amacıyla insanlar kendi standartlarının dışına çıkabilirler. Bu yönden bakıldığında her türlü stresli yaşantı, eşler arasındaki iletişimin kopması, partnerler arasındaki ilişkide eşlerden birinin kendini sürekli değersiz ve beğenilmez hissetmesi, eşlerin birbirlerinden tamamen kopuk ilgi alanlarına yönelirken birbirlerini ihmal etmeleri, sadakatsizlik ve aldatmanın sık yaşandığı ve normalize edildiği gruplar içinde sosyalleşmek, entelektüel ya da duygusal yönden doyumsuzluk, süreklilik gösteren öfke ve kıskançlık, yaşın ilerlemesine bağlı olarak ‘kaçan treni yakalamak’ gibi kaygılar pek çok olumsuz duruma neden olabileceği gibi sadakatsizliğe de zemin hazırlayabilir.
Aldatılmanın kulak arkası edilecek ve önemsenmeyecek bir konu olmadığı bilinmeli. Kişinin bu durumdan etkilenmesi ve çeşitli tepkiler vermesi oldukça doğal. Bu karmaşık duyguları yaşamak gayet normal ve yaşanması gerekir, unutulmamalıdır ki bu yorucu ve karmaşık hislerin zamanla etkisi azalacaktır.
Bu dönemde almanız gereken bir önemli karar şu olmalı: "ilişkiye devam edip etmeyeceğiniz"
Geleceğiniz şekillendirmek için bir adım atmak ve bunu bir süreç olarak görmek sizi rahatlatacak. Ayrıca kararınız ne olursa olsun karşı tarafla işleri kestirip atmadan bağı onarmaya çalışmak ve affetmek kendi psikolojik sağlınız ve gelecek ilişkileriniz için büyük bir artı olacaktır.
Böylece yaz bekarlarının sayıları da azalmış olacaktır!
Yorum Yap