YSK, CHP 22'nci Olağanüstü Kurultayı'na ilişkin iptal talebi reddetti
Polisin elini güçlendirecek yetki artırımı çıktı
Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası konuşan Arınç, IŞİD’e karşı tüm yurda yayılan protestolara sert şekilde tepki gösterirken, idam cezasını hatırlattı. Güvenlik güçlerinin elini güçlendireceklerini de açıklayan Arınç, “polise verilen yetkilerin yeterli olmadığını düşünüyoruz” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında Başbakanlık Merkez Bina’da gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç gazetecilere açıklamalarda bulundu.
IŞİD’in Kobane’ye saldırısı sonrası tüm yurda yayılan IŞİD protestolarını sert şekilde eleştiren Arınç, güvenlik güçlerinin elini güçlendirmek için çalışma yapacaklarını açıkladı.
IŞİD protestolarında yaşananları “canavarca his saikiyle adam öldürmek” olarak tanımlayan Arınç’ın idam cezasını hatırlatması dikkat çekti. Protestolar için “genelde AK Parti ve Hüda -Par binalarına zarar verildi” diyen Arınç, IŞİD yanlılarının işlediği cinayetlere ise değinmedi.
İşte Arınç’ın açıklamalarından satır başları:
“GÜVENLİK GÜÇLERİNİN ELLERİ GÜÇLENDİRİLECEK”
“Olaylara anında müdahale edildi. Bugün de Efkan Ala ve Bekir Bozdağ, son şiddet olaylarında güvenlik güçlerimizim karşılaştığı imkânsızlıkları rapor halinde etraflı bir şekilde gözden geçirdik.
Güvenlik güçlerimizin şiddet olayları karşısında ellerini güçlendirmek ve yeni imkânlar tesis etmek üzere bir çalışma yapılacaktı. Bu bugünün meselesi değil geçmişte de konuşuldu ama son olaylar aciliyetini gösterdi. Bununla ilgili bir çalışma yapıldı.
“POLİSE VERİLEN YETKİLERİN YETERLİ OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”
Polise verilen yetkilerin yeterli olmadığını düşünüyoruz. Kapsamlı bir iç güvenlik reformu ihtiyacı ortaya çıktı. Almanya’daki yetkileri esas alarak çalışmalara devam edilmesi kararı verilmiş oldu.
İDAMI HATIRLATTI
6 Ekim’de başlayan bu olaylar sebebiyle çok acı yaşandı. Bu bir yaygın şiddet olaydır, terör olayıdır. Burada verilen zarar, vahşice işlenmiştir. Yani bir başka olayda gördüğümüzden çok farklı olarak insanların canlarına zarar verilmesinden eskiden Türk Ceza Kanunu’nda vardı; ‘canavarca his saikiyle adam öldürmek’ diye. Bunun cezası da idamdı benim avukatlık yaptığım dönemde. Şimdi aynı şekilde öldürme olaylarında şimdi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veriliyor.
Bu olaylarda 2 emniyet mensubumuz şehit oldu. 308 emniyet mensubu yaralandı. Çatışmalar sırasında 5 örgüt mensubu ölü ele geçirildi. Vandallık o boyutlara vardı ki müzeler, kütüphaneler, kan bağış araçları yakıldı. 37 ilde toplam 1419 olay meydana geldi. Toplam 2039 bina zarar gördü. 34 kişi hayatını kaybetti, 415 vatandaşımız da yaralandı.
Bu olaylarda vahşet ön plandadır. Genelde AK Parti ve Hüda -Par binalarına zarar verildi. Ağrı Patnos belediye binası yakıldı. Organize terör olaylarıyla karşı karşıya kaldık. Bundan böyle bu tür olaylara kesinlikle müdahale edilecek ve istihbarat imkanları da en iyi şekilde kullanılacak.
ABD’NİN ÜS KULLANMA TALEBİ
Farklı kişiler açıklama yapabilir. Türkiye’yi görevlendirmek istemiş olabilirler. Dışişleri Bakanı’mızın açıklamalarına dikkat etmek gerekir. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ne diyorsa Dışişleri Bakamınız nasıl bir açıklama yapıyorsa onlara dikkat etmeliyiz.
Türkiye IŞİD ile mücadelede uluslararası koalisyonla işbirliği yapmaktadır. Bu bağlamda terörle mücadele kapsamında yürütülen işbirliği dışında İncirlik’le ilgili yeni bir gelişme yoktur. Bu aşamada sadece eğit-donat programı için Türkiye tarafından önerilen bazı tesisler söz konusudur. Bunda da karar aşamasına gelinmemiştir.
“SURİYE’DE ILIMLI MUHALEFETİN GÜÇLENDİRİLMESİNİ İSTİYORUZ”
Biz Suriye’deki ılımlı muhalefetin güçlendirilmesini istiyoruz. Türkiye bu konuda haklı çıkmıştır. Ilımlı muhalefetin yerini aşırı örgütler doldurdu. Muhalefete yardım yapılabilseydi Esed güçleriyle mücadele etmeleri mümkün olacaktı. Böyle bir faaliyetin Türkiye içerisinde en uygun nerede yapılabileceği araştırılıyor.
“BARZANİ’NİN AÇIKLAMASI OLUMLU”
Barzani’nin açıklaması olumlu bir açıklamadır. ‘Türkiye bize yardım etti ama beklediğimiz kadar değil’ dedi. Türkiye ulusal çıkarlarını her bakımdan en önde tutmak zorundadır. Gelen talepleri hukuk içerisinde değerlendirmek durumundayız. Yardımları yapmadık kendimize göre haklı nedenlerimiz var.”
Yorum Yap