“Polis bir destan daha yazdı”

Önceki gün rahatsızlığına rağmen polis tarafından zorla kelepçelendikten sonra yaşamını yitiren eski kameraman Yılmaz Koçyılmaz’ın yakınları, ölümden sorumlu polisin açığa alınmasını ve tutuklanmasını isterken; valiliğin “Darp yok, kendisine sağlık ekipleri müdahale etti” açıklamasına tepki gösterdi. Acılı aile bireyleri, bu tür ölümlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Gezi’deki “Polis destan yazdı” söyleminin etkisine dikkat çekti.

Adnan Keskin’in Taraf’taki haberi: Önceki gün yaşamını yitiren Yılmaz Koçyılmaz’ın eşi Eda Meliha, kuzeni Ali Salman, eniştesi Emin Artan ve ölüm anına tanıklık eden Erdoğan Yıldız, Aile bireylerinin ortak endişesi, soruşturmanın üzerinin örtülmesi ve suçun cezasız bırakılacağı oldu. Valiliğin açıklamasını tepkiyle karşılayan aile, olayın peşini bırakmayacakları ve dava açacaklarını söyledi.

“DAVA AÇACAĞIZ”

Koçyılmaz’ın kuzeni Ali Salman, şunları söyledi: “Olayın sonuna kadar takipçisi olacağız. Otopsi raporundan polislerin ifadelerine ne varsa, olayın tanıklarına kadar. Hiçbir şeyin atlanmasına izin vermeyeceğiz. Valilik açıklamasını okuduk. Moral olarak acılı aileyi değil, polisi korumaya çalışıyorlar. ‘Darp yok-sağlık ekipleri müdahale etti’ demek polisi açıkça korumak demek. Şüpheli polislere kanat geriliyor. Oysa ortada açık ihmal var; kelepçe takılırken rahatsızlığı dile getiriyor ama dinlemeyip zorla kelepçe takıyorlar, sonrasında da müdahale olmadığı için ölüm yaşanıyor, bu da bir şiddet değil mi. Kelepçelemeyle ölüm arasında ciddi zaman kaybı var. O sürede gerekli olduğu halde; savcı aranmamış, hastaneye gidilmemiş, karakola götürülmemiş kısaca hiçbir şey yapılmamış, adeta ölüm beklenmiştir. Zaten ambulanstakiler de araca alındığında ölümün olduğunu açıklıyor. Şimdi valilik, müdahale yapıldı derken kimi koruyor.

“BAŞIMIZA NE GELİYORSA BU PAKETLERDEN”

Bu ülkeyi resmen korku toplumu haline getirdiler, hiç kimse itiraz etmesin istiyorlar, ağzından laf çıkanı direndin diye kelepçeleyip araca tıkıyorlar. Hani Erdoğan ‘Polis destan yazdı’ demişti. Şimdi kuzenim Yılmaz’ı öldürerek polis yeni bir destan yazdı. Bizim olayımız gibi bu ölümlerin üzerine gidilmezse farklı insanlar da hayattan koparılacak. Meclis’te daha tehlikeli paket var, iç güvenlik dedikleri. Başımıza ne geliyorsa bu paketlerden geliyor.”

VALİLİK: GEREKEN YAPILMIŞTIR

Ankara Valiliği’nden konuyla ilgili ölümden bir gün sonra, dün yazılı açıklama geldi. Koçyılmaz’ın ölümü ile ilgili adli ve idari soruşturma başlatıldığına yer verilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “Olay günü kar yağışı ve kayan araçlar nedeniyle Ayaş-Ankara karayolunun trafiğe kapandığı, trafikte bekletilen konvoyda bulunan Yılmaz Koçyılmaz’ın aracından inerek yola devam etmek istediği belirtilen açıklamada şöyle denildi: “Görevli polislerle tartışmaya başlamıştır. Şahsın yola devam etmek için ısrarcı olması ve tartışmaya devam etmesi üzerine şahıs muhafaza altına alınarak, ekip aracına bindirilmiştir. Ekip otosuna bindirildikten kısa bir süre sonra fenalaşan Koçyılmaz kelepçesinin çıkarılarak, o sırada olay yerinden geçmekte olan ambulansa nakledilmiş, Sağlık görevlileri tarafından müdahale edilmesine rağmen kurtarılamayarak vefat etmiştir.”

O POLİSİN ADINI VERDİ

Ölüme tanıklık eden ve önceki gün Sincan savcılığında tüm yaşadıklarını anlatan Erdoğan Yıldız da “Valilik açıklamasında gereli müdahale yapıldı diyor. Doğru değil, yapılması gereken hiçbir şey yapılmadı. Valilik onu şimdiden korumaya almak istiyor” dedi. Yıldız, ölümle sonuçlanan gözaltı işlemi sırasında üç polisle muhatap olduklarını, iki polisin saygılı bir üslupla konuştuklarını ancak, işi çığrından çıkaran bir polisin olduğunu onun da adının “Mehmet” olduğunu ifade etti.