Özlem Gözaçan: ‘Kadın Kotası mağduriyettir’

CHP Antalya Milletvekili aday adayı Özlem Gözaçan, Kadın Kotası fikrine karşı, bunun bir mağduriyet olduğunu, CHP gibi sosyal demokrat bir partide olmaması gerektiğini söyledi.

CHP’nin Antalya milletvekili aday adayı Özlem Gözaçan, oldukça önemli bir konuya parmak basarak yürekli bir çıkış yaptı.

 

‘KADIN KOTASI MAĞDURİYETTİR’

Seçim havasına girdik, vekil aday adayları tek tek isimlerini açıklarken, yapacaklarını yapmayacaklarını da kamuyla paylaşıyor. Ne diyelim vatana millette hayırlı olsun. Dedikten sonra, kamuoyunda ismi öne çıkan CHP’den aday adayı Eczacı Özlem Gözaçan’ın ilginç açıklamalarına kulak verelim.

 

Özlem Gözaçan “bir kere Kadın Kotası fikrini partisine yakıştırmıyor ve  ‘Bu kadının mağduriyeti anlamına gelir’ diyor. Antalya’da en dişli adayın Deniz Baykal olduğunu düşünüyor. Bağımsız aday Hasan Subaşı’nı bir yerlerde olmasını destekliyor ve de  en önemlisi CHP’nin Sol Platform ile olası seçim ittifakını doğru bulurken Genel Merkezin, konuyu parti tabanına iyi izah etmesini aksi halde fireler olabileceğini hatırlatıyor.”

 

Özlem Gözaçan kimdir? Siyasi kimliğiniz ve tabana yakınlığınız.

Antalya’da siyaset hararetlendi. 7 Haziran seçimleri için adaylık heyecanı, kontenjan, kulisler falan. Gelelim CHP’ye. Aday adayları ön seçimden aday olarak çıkmak için tempoyu hızlandırdılar. Her zaman kadını öne süren CHP, iş seçim ve seçilmeye geldiğinde nedense seçilebilecek noktalara kadın aday koymuyor. Ve de Meclise kadın vekil gönderemiyor. Peki, bu dönem ne olur? CHP’den milletvekili aday adayı Eczacı Özlem Gözaçan, yaptığımız söyleşide samimiyetle görüşlerini açıkladı. Öncelikle vekil aday adayımızı tanıyalım. Kimdir.

“2008 yılında siyasete girdim, iki dönem Muratpaşa İlçe Yönetiminde Başkan Yardımcısı olarak görev yaptım. 2011 seçimlerinde milletvekili aday adayı oldum. 2009 yerel seçimleri  ve 2014 seçimlerinde aktif komitelerde görev yaptım. Evet, parti tabanına yakınım ve ilişkilerim sıcaktır. Gruplaşmalara girmediğim için her kesimde kabul görürüm. Benim ilkem gruplaşma değil birlik, beraberlik içinde çalışmaktır.”

 

Ön seçimi nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun aldığı tarihi karar, elbette ki çok  doğru bir karardır. Partimizin Antalya’da milletvekili adaylarını belirlemek için ön seçim kararı aday adaylarında farklı bir sinerji yarattı. Önseçimin sadece delegelerle değil, tüm CHP üyeleriyle hâkim gözetiminde yapılacak olması demokratik bir yöntemdir. Vekil adayları isminin, bir kişinin iki dudağı arasında olmayacak, kişinin kendi özgür iradesi ile seçeceği adaylar arasından oluşacak. İşte o zamanda kimse kimseyle ters düşmeyecek küslük kırgınlık olmayacak, herkes el ele gönül gönüle çalışacak. Şimdi benim de tüm hedefim ön seçim için gireceğim sandıktan milletvekili adayı olarak çıkmak.”

 

CHP bu seçimlerde Kadın Kotasını nasıl kullanır?

“Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, Kadın Kotası fikrine karşıyım.  Zira bu bir mağduriyeti gösteriyor. Bunun CHP gibi sosyal demokrat bir partide olmaması gerekiyor. Artık CHP’nin kadın erkek oranına farklı baktığı için kadın vekil adaylarını daha fazla önemseyeceğini düşünüyorum.”

 

Antalya Haziran’da Meclise kadın milletvekili gönderir mi?

“Konuya nedenlerden girmek istiyorum. Aslında CHP’de en fazla çalışan gençler ve kadınlardır. Ve de kadılar beklentisiz çalıştıklarından erkeklerden kadınlara fırsat gelmiyor. Ancak, Genel Merkezin önümüzdeki seçimlerde tutumunun değiştiğini söyleyebilirim. Bu nedenle Haziran seçimlerinde Antalya Meclis’e 1 veya 2 kadın vekil gönderecektir.”

 

Kendinize şans tanıyor musunuz?

“Mütevazi olmak istemiyorum, siyasi birikimim, eğitimim, vizyonum, proje anlamında vereceğim katkılar ve parti tabanı ile olan sağlıklı ilişkilerimden dolayı  kendime şans veriyorum. Beşeri ve sosyal ilişkilerim oldukça iyidir. Siyasi temelimin güçlü olduğuna inanıyorum. Ve tabii en önemlisi de çalışmak, hedefe doğru çalışmak.”

 

Dostlar Meclisi’nde Hasan Subaşı ile ayni karede görüntülendiniz. Destekliyor musunuz?

“Parti olarak değil kendi adıma evet bir yerlerde olmasını istiyorum. Tecrübeli bir siyasetçi olan Hasan Subaşı’na saygı duyuyorum, ülke adına elini taşın altına koymak istediği için saygı duyuyorum.”

ozlem-gozacar (4)

Size göre CHP’nin Antalya’da en dişli adayı kim?

“Bana göre Antalya’nın en dişli adayı Deniz Baykal. Nedenlerim var, Baykal son konuşmalarında birlik beraberlik mesajları veriyor. Ekip ruhu ile çalışabileceği mesajlarını veriyor kutuplaşma istemiyor. Bu mesajları Antalya açısından çok önemli diye düşünüyorum. Ve de Birinci sıra kontenjanı kabul etmeyip, ön seçime katılması da benim için çok önemli. Eee, tabi yılların siyasi deneyimi olduğu için de dişli bir aday diyorum.”

 

CHP ve Sol Platformun olası  seçim ittifakı ile ilgili görüşleriniz?

“Sonuçta ülke çıkarları söz konusu ise ittifak, CHP’nin seçim stratejisi olmalıdır. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısı doğrudur. Ancak bunu partililere de izah etmek durumundadır. Zira CHP siyasi yapısı gereği çok sesli bir partidir, bu nedenle farklı sesler çıkabilir. Genel Merkez, anlaşılabilir şekilde parti tabanına anlatması gerekir. İttifak, parti tabanına iyi izah edildiğinde ve ilkeler ortaya doğru koyulduğunda Sol’da birleşme olur diyorum. Ancak yine de CHP’nin parti tabanından fireler olabilir. Her şeye rağmen, ülkenin selameti için Sol Partiler ile CHP’nin ayni çatı altında birleşerek seçime gitmesi doğru bir karar diye düşünüyorum. Bölünerek hiçbir yere varılmıyor, o nedenle bütüne doğru gitmeliyiz. Zira 7 Haziran 2015 seçimleri, kritik bir seçim.”

 

Projeleriniz var mı neler?

“Benim için Ulusumuzun geleceği olan çocuklar ve Çevre konusu çok önemli. Bu bağlamda özellikle Antalya’da  sahillerin halka kazandırılması için çalışmalarım var. Çocuklar dedim, toplumda istismara uğramış çocukların rehabilite  edilip, yeniden topluma kazandırılması ile ilgili çalışmalarım devam ediyor. Benimde 11 ve17 yaşlarında iki kızım var ve de yaş dönemi olarak bana en fazla ihtiyaç duydukları zamanlar. Ancak  ben bu zorlu yola, ülkenin geleceğinin güzel, sağlıklı ve huzurlu şekillenmesine destek vermek amacıyla yola çıktım, çok da doğru yaptım.”

 

Ve 21’nci Yüzyılın trajedisi kadına şiddet neden arttı?

 

“Maalesef psikopatların kadına saldırıları bitmek bilmiyor. Nedenler dersek çok fazla neden var, ataerkil zihniyet ile adalete duyulan güvenin azalması, caydırıcı yasal önlemlerin alınmaması. Toplumda hukukun üstünlüğüne duyulan güven sarsıldıkça, insanların da içsel duygulara dayanarak eylemde bulunmaları arttı. Yetkililer ise yeterli çaba içinde değiller. Bu arada kadın ekonomik özgürlüğünü aldıkça kararlı hale geldi, toplumsal haklarına sahip çıkmaya başladı, kadının hayır demesi de erkeği şiddette itti bu türler toplumda o kadar çoklar ki. Ne yazık ki; içimizi sızlatan bu şiddet olayları karşısında Kadından ve Aileden sorumlu Bakan gereken önlemleri alamıyor.”