Kimse Yok Mu Derneği’nin ‘izinsiz bağış toplama’ yetkisini kaldıran Bakanlar Kurulu kararının yürürlüğü durduruldu.

Danıştay 10. Dairesi, Bakanlar Kurulu’nun Fethullah Gülen Cemaati’ne yakınlığıyla bilinen Kimse Yok Mu Derneği’nin izinsiz yardım toplayabilecek kuruluşlar listesinden çıkarılması kararının yürütmesini durdurdu.

29 Eylül’de Bakanlar Kurulu’nun kararıyla “izin almadan yardım toplayabilen kuruluşlar” listesinden çıkarılan Kimse Yok Mu Derneği kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’a başvurmuştu. Başvuruda derneğin, izin almadan yardım toplama yetkisine sahip olabilecek tüm şartları fazlasıyla taşımasına rağmen yapılan uygulamanın iyi niyet taşımadığı iddia edilmişti.

Hürriyet’in haberine göre, başvuruda, bürokratik engellerin aşılması için “izin almadan yardım toplama” yetkisinin kamu yararı açısından önemli olduğu vurgulanmış ve Bakanlar Kurulu kararında, kamu yararının gözetilmediği, müfettişlerin yaptığı incelemelerde, derneğin geçmiş yıllara ait tüm faaliyetlerinin gözden geçirildiği ve şikâyete ilişkin hiçbir bulguya rastlanılmadığı ifade edilmişti.

Danıştay önceki gün davayla ilgili ilk kararı verdi. Danıştay bu bilgiler çerçevesinde Bakanlar Kurulu kararının yürütmesini durdurdu. Danıştay, davayı önümüzdeki günlerde esastan karara bağlayacak.

‘HİZMETE’ BAĞLILIĞI TESCİLLİ

Fetullah Gülen Cemaati’nin web sitesi olan https://www.hizmetesorulanlar.org/ adresinde yazılanlar derneğin Cemaat’e bağlılığını tesciller nitelikte. Web sitesinde yer alan “Cemaat mensubu olmak ne anlama gelmektedir? Kim ‘Gülenci’dir, kim değildir? Ve Hareket’e giriş ve çıkış nasıl olmaktadır?” sorusuna verilen cevap şöyle:

“Kim bu hareketin katılımcısıdır, kim değildir, bunu kesin bir dille ifade etmek de zorlaşıyor. Çünkü mesela, kendilerini insanlık hizmetine adayanların önayak olduğu Kimse Yok mu Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’nin, Somali’de açlık çeken insanlar için yapmış olduğu yardım kampanyasına 5 TL’lik bağış yapan herhangi bir kimsenin yaptığı bu cömertlik de bir insanlık hizmetidir, çok daha fazla fedakârlıklara katlanarak, gelişmemiş ülkelerden herhangi birinde açılan bir okulda, yine çok zor şartlar altında eğitim hizmeti vermek de bir insanlık hizmetidir… Ama bu dairenin kapısının eşiğinde yer almak ile merkezinde yer almak arasındaki farkın, yapılan fedakarlıkla doğru orantılı olması da tabiidir.”