Kılıçdaroğlu hayırlı Üniversitelilerle buluştu

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da üniversitelerde bir araya gelerek ” Hayırlı Üniversiteliler” gurubunu oluşturan gençlerle buluştu.

Genel başkan yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, Gürsel Tekin’in başta olduğu çok sayıda milletvekilleri ve parti yöneticileri ile CHP Gençlik Kolları da toplantıda hazır bulundu.

Kılıçdaroğlu ‘Hayırlı Üniversiteliler Platformu’ öğrencilerle Avcılar’da bulunan bir otelde buluştu. Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmasında, Anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı sistemine değindi. Kılıçdaroğlu, 1 Ağustos 1934 yılına ait Almanya’daki resmi gazeteyi göstererek, “1930’lu yıllarda dünyada ne oluyordu? Almanya’dan örnek vereceğim. Hitler Almanya’sı. Bugünkü referanduma benzeyen bir referandum Almanya’nın gündemindeydi 1930’lu yıllarda. 1 Ağustos 1934 yılına ait Almanya’daki resmi gazete. Bu resmi gazetede referandum konusu var. Referandumun konusu, cumhurbaşkanlığı makamı başbakanlık makamı ile birleştirilmiştir. Cumhurbaşkanın tüm yetkileri ile başbakanlığın yetkileri Führer ve şansölye Adolf Hitler’de toplanmıştır. Vekilini kendisini atayacaktır. Bu düzenleme ağırlıkla onaylanır. Hitler tek yetkili olur Almanya’da. Sonra ne oldu? 2. Dünya Savaşı. Sonra, önce Almanya sonra Avrupa ve bütün dünya kan gölüne döndü. Geldik 21. Yüzyıla. Türkiye’ye. Benzer bir anayasa değişikliği gündemde. Bütün yetkilerin tek kişide toplandığı süreci yaşıyoruz. Bütün yetkilerin tek kişide toplandığı süreci yaşıyoruz. Kendisi cumhurbaşkanı, başbakan, yargıç, savcı, vali, kaymakam. Bütün yetkiler bir kişide. Cumhuriyet’in kuruluşunda bütün yetkiler bir kişide yani Gazi Mustafa Kemal Atatürk’te miydi? Hayır. Meclis var. Bütün yetkiler Melis’e, mili iradeye ait. Şimdi ne oldu da kendi tarihimizi reddederek bütün yetkileri alıyor parlamentoyu da dışlayarak bir kişiye veriliyor. Hangi gerekçe ile bunun üzerinde hep birlikte düşünmememiz lazım. Kendi tarihimizden ders çıkaramıyorsak Türkiye’yi büyük bir maceranın içine sürüklemiş oluruz” diye konuştu.

“ELİNDE SOPA OLSUN NE DERSE O OLSUN”
Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu anayasa değişikliğine neden evet denilmesi gerektiğini anlatamıyorlar. Sandığa gitmeden önce düşünün taşının kullanacağız oy çok değerli. Önünüzde iki seçenek var. Bir, bir kişi Türkiye’nin tepesinde olsun elinde sopa olsun ne derse o olsun. Otoriter tek adam yönetimi. İki, parlamenter demokratik sistem olsun insanlar düşüncelerini özgürce ifade etsinler. İki seçenekten birini kullanacaksınız. Bu bir siyasi parti seçimi, iktidar değişimi de değil. Bir rejim değişikliği. Bizim cumhuriyetimiz ile Suriye’nin, Irak’ın cumhuriyeti farklı” dedi.

“BENDE KONUŞAYIM, ONLARDA KONUŞSUN”

Kılıçdaroğlu, “Ben çağrı yağıyorum Sayın Devlet Bahçeli’ye de, Sayın Binali Yıldırım’a da çağrı yapıyorum. Arzu ederlerse de Sayın Recep Tayyip Erdoğan da gelebilir. Oturalım hep beraber bu anaysa değişikliği ne getiriyor bende konuşayım, onlarda konuşsun. Madem ki ben doğruları söylemiyorum televizyon ekranında beni mahcup etsinler” dedi.

“GELECEK ELİNDE SOPAYLA BİZİ ISLAH EDECEK”

Kemal Kılıçdaroğlu, “Gençlerin siyasete biraz uzak durduğunu biliyorum, mesafe koyduklarını da biliyorum. Bu süreç siyasete mesafe koyma süreci değildir. Bu süreç bir memleket meselesidir, bir Türkiye meselesidir. Ya bağımsızlığımızı koruyacağız, özgürlüğümüzü koruyacağız, düşüncelerimizi özgürce ifade edeceğiz ya da bir kişi gelecek elinde sopayla bizi ıslah edecek kendi istediği gibi. Buna izin vermemeliyiz” diye konuştu.

Amasya Tamimine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “Niçin biz Anayasa Mahkemesi’ne gitmedik? Mustafa Kemal Atatürk’ün Amasya Tamimi nedeniyle. Biz Anayasa Mahkemesi’ne gitmedik. Ne diyor Amasya Tamiminde; ‘milletin istiklalini, milletin azim ve kararı kurtaracaktır’ diyor. Şimdi aynı süreci yaşıyoruz. Milletin istiklalini, milletin azim ve kararı kurtaracaktır. Ben bu milletin sağduyusuna güveniyorum. Bu milletin doğru karar vereceğine inanıyorum. Eğer bu millet milli Kurutuluş Savaşı’nı vermişse şimdi milli kurtuluş savaşının ikinci bir önemli adımını atacağız. Baskı kuruyorlar kimse hayır demesin, hayır propagandası yapamasın diye bu korkunun eseridir” ifadelerini kullandı.

“BİR PARTİNİN MUTFAĞINDA ANAYASA HAZIRLANMAZ”
Kılıçdaroğlu, “ Bir partinin mutfağında anayasa hazırlanmaz. Ama hazırlanıp şu anda toplumun getirilen anayasa değişikliği bir partinin mutfağında hazırlanmıştır. Bir uzlaşmayla hazırlanmamıştır, dayatma kültürü ile gelmiştir. Bu değişikliğe göre başkan yani cumhurbaşkanı olacak, hem partinin genel başkanı olacak. TBMM’de ben tarafsız davranacağım diye namusu ve şerefi üzerine yemin edecek. Allah aşkına kargalar bile gülmez mi? Bir partinin genel başkanı tarafsız olur mu? Ben tarafsız olmam. Sayın Bahçeli tarafsız olamaz, Binali Yıldırım tarafsız olamaz. Zaten bizim yeminimizde tarafsızlık yoktur, milletvekilliği yemininde tarafsızlık yoktur” şeklinde konuştu.

“BEN DAHİL ŞU AN HİÇBİRİNİZİN CAN GÜVENLİĞİ YOK”

Kılıçdaroğlu, “Ben dahil şu an hiçbirinizin can güvenliği yok. Bir kararname ile burada gizli toplantı yapılıyor diye hepinizi hapse atabilirler. Bir kararnameyle. Derdiniz anlatın istediğiniz kadar. Bir de gizlilik kararı çıkar, avukatınız gidip dosyayı alamaz, neden gizlidir diye” şeklinde konuştu.

“OHAL SÜREKLİ HALE GELECEK”

Kılıçdaroğlu, “Bu çıkarsa ne olacak biliyor musunuz? OHAL sürekli hale gelecek. Üstelik daha kolay. Çünkü mevcut halde OHAL için TBMM’nin kararı gerekiyor. Bu değişiklik gerçekleşirse gerek yok zaten başkan istediği kararı zaten alacak” diye konuştu.

“20 TEMMUZ’DA TÜRKİYE’DE BİR SİVİL DARBE OLDU”

Kemal Kılıçdaroğlu, “Son 2 fiili başkanlık sistemini yaşıyoruz. Sayın Bahçeli ne diyordu? ‘fiili durum böyle, bunu anayasaya uyduralım. Kimse demiyor ‘arkadaşım hukukun üstünlüğü var’, yok diyorlar fiili durumu buna uyduracağız. Fiili durum son 2 yıldır Türkiye’yi ateşe attı. 20 Temmuz’da Türkiye’de sivil darbe oldu, OHAL’in ilanıyla. 15 Temmuz’da bir darbe girişimi oldu, 20 Temmuz’da Türkiye’de bir sivil darbe oldu. Şu anda bir darbe süreci içindeyiz. Bütün yetkiler şu anda onların elinde, bir kişide şu anda. İşadamları; can ve mal güvenlikleri yok ama işadamları da konuşmaktan korkuyorlar” diye konuştu.

HER MASAYA BİR CHP’Lİ YÖNETİCİ

Toplantıya katılan CHP’liler, salonda bulunan masalara tek tek dağılarak, toplantıya katılan öğrencilerle sohbet etti, başkanlık sistemini anlattı.

*****

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN KONUŞMASININ TAMAMI ŞÖYLE:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Eskiden seçimler olurken siyasi parti liderleri televizyonlara davet edilirdi, bir masanın etrafında otururlardı, soru sorulurdu ve her lider aynı ortamda, aynı gazetecilerin önünde sorulara yanıt verirdi. İnsanlar da evlerinde dinlerlerdi. Sayın Devlet Bahçeli’ye de Sayın Binali Yıldırım’a da çağrı yapıyorum, arzu ederlerse Sayın Recep Tayyip Erdoğan da gelebilir.” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Hayırlı Üniversiteliler Platformunun düzenlediği toplantıda yaptığı konuşma şöyle:

Genel Başkan Kılıçdaroğlu, halk oylamasına sunulacak anayasa değişiklik paketinde meclisi feshetme yetkisinin cumhurbaşkanına verildiğini ifade ederek, “1921 Anayasasının 1. maddesi ’Hakimiyet, bila kaydü şart milletindir’ der. Neden bir anayasada birinci madde olarak ’Hâkimiyet, bilâ kaydü şart milletindir diye yazar?’ Çünkü o tarihe kadar hakimiyet saraya aittir.” dedi.

Cumhuriyetin Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, 1921’de egemenliğin millete ait olduğunu söylediğini, 1924 anayasasında bir tartışma çıktığını ve “Mustafa Kemal’e meclisi feshetme yetkisi verelim” dendiğini ve bunun parlamentoda tartışıldığını anlatan Kılıçdaroğlu, “O zaman vekiller, ’Mustafa Kemal’i seviyoruz, onun bir kahraman, bir komutan olduğunu da biliyoruz, bütün dünyanın ona saygı duyduğunu da biliyoruz ama millete ait olan bir yetkiyi Gazi Mustafa Kemal kullanamaz, parlamentoyu feshedemez’ demişlerdir ve Atatürk’e meclisi feshetme yetkisi verilmez.” diye konuştu.

Bugün Türkiye’nin tartıştığı anayasa değişiklik paketi ve referandum sürecinin bir benzerini Almanya’nın 1930’lu yıllarda yaşadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Benzer bir anayasa değişikliği şu anda gündemde. Bütün yetkilerin tek kişide toplandığı bir süreci yaşıyoruz. Kendisi cumhurbaşkanı, kendisi başbakan, kendisi yargıç, kendisi savcı, kendisi vali, kendisi kaymakam, kendisi Anayasa Mahkemesi üyesi. Bütün yetkiler bir kişide. Peki, cumhuriyetin kuruluşunda bütün yetkiler bir kişide miydi? Yani Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e mi aitti? Hayır. Erzurum’dan başlayarak, Sivas’a geliyor, Ankara’ya geliyor, meclis var. Bütün yetkiler, meclise ait. Milli iradeye, halka ait, millete ait. Şimdi ne oldu da biz, kendi tarihimizi reddederek bütün yetkileri alıyoruz ve parlamentoyu da dışlayarak bir kişiye veriyoruz bu yetkileri. Ne oldu? Hangi gerekçeyle?”

“Vatandaşa demeleri lazım, ’şunun için gideceksin ve evet oyunu kullanacaksın’. Anlatamıyorlar. Anlattıkları bir şey var. ’Hayır verirseniz teröristsiniz’. Bunu söyleyen insanlar, halkını sevmeyen insanlardır.” diyen Kılıçdaroğlu, her yurttaşın sandığa gidip oyunu kullanmadan önce düşünüp, vicdanıyla ölçüp, biçmesini istediğini dile getirdi.

Kemal Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

“Eskiden seçimler olurken siyasi parti liderleri televizyonlara davet edilirdi, bir masanın etrafında otururlardı, soru sorulurdu ve her lider aynı ortamda, aynı gazetecilerin önünde sorulara yanıt verirdi. İnsanlar da evlerinde dinlerlerdi. Sayın Devlet Bahçeli’ye de Sayın Binali Yıldırım’a da çağrı yapıyorum, arzu ederlerse Sayın Recep Tayyip Erdoğan da gelebilir. Oturalım hep beraber bu anayasa değişikliği ne getiriyor, ben konuşayım, onlar da konuşsun. Madem ki ben doğruları söylemiyorum, televizyon ekranında beni mahcup etsinler. Cesaret edip gelemiyorlar. Neden? Biz doğruları söylüyoruz. O nedenle sandığa giderken hepimize görev düşüyor. Bayrağımızı, ülkemizi, çocuklarımızı, annemizi, babamızı düşüneceğiz. Bu süreç bir memleket meselesidir, bir Türkiye meselesidir. Ya bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü koruyacağız, düşüncelerimizi özgürce ifade edeceğiz ya da bir kişi gelecek elinde sopayla bizi ıslah edecek, kendi istediği gibi. Bunu izin vermemeliyiz. Niçin Anayasa Mahkemesine gitmedik? Mustafa Kemal Atatürk’ün Amasya Tamimi nedeniyle gitmedik. Ne diyor Amasya Tamimi’nde? ’Milletin istiklalini, milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır.’ Şimdi aynı süreci yaşıyoruz. Milletin istiklalini, milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır. Ben bu milletin sağduyusuna güveniyorum.”

Değişiklikle Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinden 12’sini, HSYK üyelerinin yarısını başkanın tayin edeceğini, yarısını da kendi parlamentosundan çıkaracağını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bir parti başkanı yargı üyelerini atıyorsa o ülkede bağımsız yargıdan, yargının tarafsızlığından söz edilemez.” dedi.

Kılıçdaroğlu, milletvekili sayısının arttırılmasını da eleştirerek, “Parlamentoda 550 milletvekili var. Sayıyı 600’e çıkarıyorlar, niçin? Niye 600’e çıkarıyorsun? 550 de fazla, normali 450’dir. Ve hepiniz ödüyorsunuz o 600 vekilin vergisini. Vergi veriyorsam hesap verecekler. Peki bu değişiklikle kurulacak hükümet hesap veriyor mu? Hayır vermiyor.” diye konuştu.

Meclis’in aynı zamanda 15 Temmuz darbe girişimini savuşturan Meclis olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu değişiklik gerçekleşirse ne olacak biliyor musunuz? OHAL sürekli hale gelecek. Bir kararnameyle ’burada gizli toplantı yapılıyor’ deyip hepimizi hapse atabilirler. 150’nin üzerinde gazeteci var içeride. Bu kadar gazetecinin hapiste olduğu başka bir ülke yok. Son iki yıldır fiili başkanlık sistemini yaşıyoruz. Ne diyordu Sayın Bahçeli, ’fiili durumu Anayasaya uyduralım’. Şunu unutmayın, 20 Temmuz’da Türkiye’de sivil darbe oldu. OHAL’in ilanıyla sivil darbe oldu. 15 Temmuz’da darbe girişimi oldu, 20 Temmuz’da Türkiye’de sivil darbe oldu. Şu an da bir darbe süreci içindeyiz. Bütün yetkiler onların elinde. Bütün yetkiler bir kişinin elinde. İş adamları da konuşmaktan korkuyorlar. ’Konuşursam benim mal varlığıma el koyarlar’ diyor. Doğru, bir kararnameyle el koyarlar.”

Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, milletvekilleri ve parti yöneticileri ile CHP Gençlik Kolları da toplantıda hazır bulundu.