Karayalçın: İstanbul İl Kongresi Aralık’ta yapılacak

 

CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın, 7 Haziran seçimleri öncesi Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun teklifiyle üstlendiği İl Başkanlığı görevine, 1 Kasım seçimleri sürecinde de devam ediyor.

Genel başkanlıktan sonra İstanbul il başkanlığını nasıl kabul ettiniz?

Geçmişte bunun örnekleri de var, bir de sizden duymak istiyoruz. Ben siyaseti bir görev olarak görüyorum. Bana göre siyaset bir görevdir. Tabii insanların bireysel beklentileri de olacaktır, bunu göz ardı etmemek gerekir. Ama benim temel anlayışım, tanımlamam böyle. İnsan tabii göreve de talip olur. Ve bu talebini mensup olduğu partinin ilgili organlarında, platformlarında dile getirebilir. Ama sonuçta kendisi talip olsa da kendisine görev yüklenmiş olsa da yapılan iş görevdir. Milletvekilliği, bakanlık, belediye başkanlığı, genel başkanlık yaptım. Mensup olduğum partinin üyeleri, beni buralarda görevlendirdi. Şimdi mensubu olduğum partinin Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu beni İstanbul İl Başkanı olarak görevlendirdi. Partimin bana verdiği görev bu. Ben Ankara’da milletvekilliği olmayı arzuluyordum, milletvekili olarak Ankara ile olan siyasi bağlarımı sürdürmek arzusundaydım.

İl Başkanlığı görevi verildi, onu yapıyorum

Ama Sayın Kılıçdaroğlu beni İstanbul’da görevlendirince ben de bu anlayışım nedeniyle bu görevi kabul ettim. Çünkü size partiniz bir görev veriyor, fakat siz milletvekili olmak istiyorsunuz ama partiniz size diyor ki, ‘Benim size orada ihtiyacım yok. Burada ihtiyacım var. Ya bireysel kararınızı yerine getireceksiniz ya da mensubu olduğunuz partinin size vermiş olduğu görevi üstleneceksiniz’. Ben bu ikincisini tercih ettim. Şimdi CHP İstanbul İl Başkanı’yım. Ben mahalle muhtarlığından cumhurbaşkanlığına kadar her kademede görev yapacak birisi olarak kendimi görüyorum. Bana şimdi İstanbul İl Başkanlığı görevi verildi, ben de bunu yerine getiriyorum.

Üç siyasi proje başlattık

Partim yarın bana mahalle temsilciliği görevi de verse memnuniyetle bu görevi üstlenirim. 1950’de Şemsettin Günaltay Başbakanlık’tan ayrıldıktan sonra İstanbul İl Başkanı oluyor, yine Altan Öymen de benzer bir şekilde İl Başkanlığı’na dönüyor. 7 Haziran seçimlerinden sonra ikili bir hazırlığı başlattık. Tüzüğümüz gereğince seçimlerden iki ay sonra, danışma toplantısını yaparak, 7 Haziran seçimlerini değerlendirmeyi öngörmüştük. Ama genel merkezden ‘Danışma toplantısını durdurun’ talimatı geldi ve bizde durdurduk. Danışma toplantısına sunmayı planladığımız bir metin hazırlamıştık. Bu metni danışma toplantısına katılacak 600 – 700 arkadaşa önümüzdeki günlerde göndereceğiz. Bu birinci ayağıydı. Biz asıl olarak il kongresi için hazırlık başlattık. Bunun için üç siyasi projeyi çalışmaya başladık.

Üç proje de İstanbul için büyük bir önem taşıyor. Birincisi İstanbul için ölüm kalım meselesi olarak gördüğüm kentsel dönüşüm ile ilgili, tabii ki depremle de bağlantılı. Depremin risk haritasına göre tanımlanması ve zamanlanması gerekiyor. İstanbul’un AKP’li belediyelerinin ve hükümetin kentsel dönüşüm çalışmalarının deprem haritaları ile uyuşmadığını görüyoruz.

Tabii ki milletvekili olmayı isterim. ‘İstiyorum’ başka ‘İsterim’ başka…

Yurt Gazetesi’nde çıkan söyleşinizde söylediğiniz “İstanbul’daki görevim bitti” sözünüz, 1 Kasım’daki seçimde milletvekili adayı olma niyetinizle mi ilgiliydi?

Tabii ki milletvekili olmak isterdim. Siyaset görev işidir ve her siyasetçinin gönlünden belli görevler geçer. Ben İstanbul milletvekili olmayı ya da Türkiye’de milletvekili olarak siyaset yapmayı tabii ki isterdim, siyasi çalışmalarımı TBMM üyesi olarak, milletvekili olarak sürdürmeyi tercih ederdim. Ama bana bir görev verildi, ben bu görevin gereğini yerine getiriyorum. Partim beni öyle görevlendirirse, tabii milletvekili adayı da olurum. Partim bana böyle bir görev vermeden, bana böyle bir öneride bulunmadan benim İstanbul İl Başkanlığı’nı bırakmam gibi bir şey söz konusu olamaz. Olmadı da. Aday adayı olmadım. Yani ‘İsterim’ demek başka, ‘İstiyorum’ demek başka. İkisi arasında, talep şekli açısından önemli farklılıkların olduğunu düşünüyorum. Biri fiili bir durum, diğeri genel bir dilek.

İstanbul İl Kongresi Aralık’ta yapılacak

Kongreleri Ekim-Kasım aylarında yapmaya göre hazırlanıyorduk. Mahalle delegeliği seçimini, ön seçmenlerin seçimini buna göre zamanlamıştık. Ancak 1 Kasım’da Türkiye’nin seçime gidecek olması nedeniyle, genel merkezimiz bir genelge gönderdi ve ilan edilmemiş olan kongreleri 2 Kasım’dan sonra yapmamızı bizden istedi. 2 Kasım’dan sonra kongre sürecine yeniden başlayacağız. Biz şimdiye kadar İstanbul’daki 959 mahallenin yüzde 49’unda delege seçimini ve ön seçmen seçimini tamamladık. Yani yüzde 51’lik bir bölüm var, kalan kısmı da 2 Kasım’dan sonra başlatacağız. Biz 2 Kasım’da başlarsak, Aralık’ta İstanbul İl Kongresi’ni yapabileceğimizi sanıyorum.

Mustafa Kul / Yurt