Kadınlara hak görünen cam tavanlar
Öncelikle cam tavanın, ne anlama geldiğini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Birçok gelişmiş ülke ve uluslararası kuruluş, iş dünyasında cinsiyet ayrımı yapmaksızın fırsat eşitliğine yönelik çeşitli hükümlerde bulunsa da, iş dünyasında kadınlar açıkça ifade edilmeyen, görünmez engellerle karşı karşıyadır. İşte çalışma hayatındaki cinsiyet ayrımcılığının bir çeşidi olan Cam Tavan Ayrımcılığı, kadınların gerekli yeterliliklere sahip olmasına rağmen, terfi konusunda adil olmayan sınırlara takılmalarına verilen bir isimdir (bu sınırlara da kısaca "cam tavan" denir.
"Cam tavan" ifadesindeki "cam" metaforu, kadınların hiyerarşik basamaklarda yükselirken, önlerine çıkan engellerin görünmezliği ile ilgilidir. Bir başka tanıma göre Cam Tavan Ayrımcılığı, kadınların "sadece kadın oldukları için" üst yönetim kadrolarına, örneğin ülke liderliklerine, şirket yöneticiliği pozisyonlarına, akademik kurumların en üst birimlerine ve benzeri liderlik pozisyonlarına erişememelerine verilen isimdir. Bu sorun, Dünya'nın her ülkesinde, farklı şekillerde ve şiddetlerde tezahür etmektedir
Kısaca; "Cam tavan toplumda kadınların ve azınlık grubu oluşturan kişilerin maruz kaldıkları ve mevcut hiyerarşik düzende belli bir seviyenin üstüne yükselmelerine engel olan soyut ayrımcılığı ifade eden bir metafordur."
Özellikle kadınların çalışma hayatlarında yükselişlerini engelleyen mekanizmaları ifade etmek için kullanılır. “Tavan” kelimesi kadınların kariyer basamaklarını tırmanırken karşılaştığı bariyerleri ifade eder; “cam” kelimesi bu sınır ya da bariyerlerin göreli görünmezliğini ve inceliğini gösterir.
Siyasetin kaynadığı şu dönemde, siyaset içinde olmak isteyen kadınlarımıza uygulanmaya çalışılan metafor olarak cam tavanı görebiliyoruz.
Sözde her siyasi düşünce, kadının varlığı ile gurur duyuyor, kadınlarımız bizim her şeyimiz diyerek kadınları ön planda görmek istediklerini söylerken, ince kimsenin fark edemediği, cam tavanları bu söylemlerin yanında beraber inşa ediyorlar.
Her ne kadar Cumhuriyet ülkesinde olması gerektiği gibi kadın eşitliğinin bahset sekte, hiçbir zaman kadın ve erkek siyasiler aynı noktada olamıyor. Erkek egemen bir siyasi yapının içinde kadınlara cam tavanlar inşa edende, kotalar koyanda, yine erkekler oluyor.
Kadınlar belli bir noktaya ulaştığı zaman birileri tarafından durdurulup kadın dahi fark etmeden cam tavana takılıp kalıyorlar.
Kadınlar bazen bu tavanların farkına varmıyorlar, kadınlarımız ülkemizde yetiştirilirken birçok tabu ile yetişiyor, hatta aileler görünmez bir zincirle kız çocuklarının özgüvenlerini yok edebiliyorlar, bunun adına örf adet ya da ailenin aşırı korumacılığı diyebiliriz.
Ailesinin gizli zincirleriyle büyüyen kadın zaman içinde kendi başarılarını görmezden gelerek kendileri dahi cam tavanlar inşa edebiliyorlar.
Bizim ülkemizde özellikle seçim arifesinde gördüğümüz, kadınlarımıza cam tavanları inşa eden göstermelik kadınlar siyasette olmalı diyen erkek siyasiler oluyor.
Öyleyse ne yapmalıyız, bu cam tavanları kırım kadının hak ettiği arşa nasıl erelim?
Arş demek, yüksek tavan yani cam tavanın daha da üstü bunu engelleyen kadına hak görmeyen hiçbir zihniyeti onaylayamayız.
Kadınlar sahada çalışacak, birilerinin yanında kalabalık olsun dostlar alışverişte görsün denecek, işte biz kadına değer veriyoruz diye göstermelik hareketler yapılacak, sonra kadın üst düzey bir noktaya getirileceği zaman kotamız var demelerini kabul edemeyiz.
Sözde değer verirken kadının psikolojisini alt üst ederek, cam tavanları inşa edenleri kabul edemeyiz.
Kadının aklıyla oynanmasını ve hak ettiği başarıyı yok sayılmasını kabul edemeyiz.
İş hayatında, bin bir zorlukla savaşan, siyasi nokta da eğitimlerle güçlenmesine rağmen yok sayılan, tüm kadınlar adına ‘’ CAM TAVANLARI ‘’ hiçbir erkeğe inşa ettirmemeye kararlıyız…
Hadi kadınlar, üzerinizde ne saklı zincirler kalsın, ne başınızın üzerinde.
‘’ CAM TAVANLAR ‘’ inşa edilsin.
Kadın, kim ne yaparsa yapsın, kendi gücünü fark edip, nerede olmak istiyorsa orada olsun…
Kadının en büyük hakkı, ‘’ÖZGÜRLÜK ‘’ ve ‘’BAŞARIDIR ‘’
Yorum Yap