Antalya Büyükşehir'e yeni operasyon. 20 kişi hakkında gözaltı kararı
Kadın olmanın karanlık yüzü
Hayatın neresinden tutarsanız tutun, eğer kadınsan bir ucu elinde kalıyor,
Erkek egemen bir ülkede doğmak, büyümek ve bu ülkede kadın olarak var olmaya çalışmak kadar zor ne olabilir ki?
Türkiye ne kadar Dünya’da birçok ülkeden önce kadına haklarını vermiş bir ülkede olsa, maalesef ki aynanın diğer yüzü gibi kadının karanlıkta kalan bir yüzü var.
Evet var olmak için erkeğin harcadığı eforun bilmem kaç kat fazlasını yaşamak zorunda bırakılıyor kadın.
Kadının eli kalem tutsa, emekleriyle siyaset yapsa bile eksik etek kadın işte deniliyor.
Var olmak için çocukluktan başlayan kaç tabuyu yıkmak zorunda bırakılıyor kadın?
Ve birçok duvarı yıkıyor, var olduğu zamanda çevremizdeki birçok insanın ayağına taktıkları çelmeyle düşürülmeye çalışılıyor, an oluyor düşüyolar da hevesleri kırılıyor, an oluyor saçlarının teline kadar acı çekiyorlar da. en çok can dediklerimiz yüzünden canları yanıyor kadının.
Kadının yüreğinde kanayan yarası hep oluyor.
Bazı kadınlar yaralarının kabuk bağlamasını sağlasa da bazıları kanayan yaralarıyla yola devam ediyorlar ama her adımlarında biraz daha kadınlıklarını, insanlıklarını kaybederek yürüyorlar.
Hiç kimsenin bir kadının hayallerine ve bir kadının ruhundaki inceliklere zarar vermeye hakkı yok neden kadın var olmak için bu kadar yorulmalı, neyi eksik kadının gücü mü, duygusallığı mı, vicdanı mı?
Neyi eksik ki, var olmak için bu kadar savaşmak zorunda kalıyor kadınlar?
Artık toplumumuz kadınlarımıza köstek değil destek olma zamanı olduğunu bilmeli.
Ama nasıl?
Destek olmak şöyle dursun erkeklerimiz güçlü, başarılı kendi ayaklarının üzerinde duran kadın düşmanlığını gizliden gizliye besliyorlar, bir kadının erkekten bir adım dahi ilerlemesinden rahatsızlık duyuyorlar buda erkek egemen bir toplumun içinde gizlediği vahşetin sebebidir.
Erkekler aptal kadınları daha çok benimsiyorlar.
Kadın öldürülüyor, tecavüz ediliyor, şiddet uygulanıyor, maalesef ki en ağırıda kadını yok eden psikolojik şiddet oluyor buda kadına şiddetin görünmeyen yüzü oluyor.
Ölmeden mezara sokuluyor kadın, sürekli aşağılanıyor, beceriksizmiş gibi kadının kendine inancı yıkılıyor, bu vahşettir insanlık suçudur.
Kadının karanlıkta kalan yüzünü aydınlığa çıkartmak varken, kadının hayatını karartmak kimsenin haddine olmamalı ve bunu yapan kadının doğurduğu erkekse burada yargılanması gereken bir olgu var ve bu olgu toplumun kendi içinde kocaman bir yara.
Kadına şiddetin mücadelesini vermek bile bana göre kadına yapılan bir şiddettir.
Bizler insana herhangi bir canlıya yapılan şiddetin mücadelesini hep beraber vermeliyiz, hiç bir canlıya şiddet uygulanmamalı bunun için tüm insanlık mücadele etmeli. Kadınıyla erkeğiyle şiddetin karşısında durmalı kadının karanlık görülen yüzünü aydınlığa çıkartmalı.
Yorum Yap