Diyanet İşleri Başkanlığı'na İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş atandı
“HDP’nin baraj altında kalmasına izin veremeyiz”
DİSK Genel Başkanı Kani Beko, HDP’nin seçime parti olarak girme kararını değerlendirdi.
DİSK Genel Başkanı Kani Beko, HDP’nin seçime parti olarak girme kararını değerlendirerek “Kesinlikle barajı aşması gerekiyor. Bu ülkede barış, demokrasi, insan haklarından yana isek, biz HDP’nin baraj altında kalmasına izin veremeyiz. ‘Demokrasi’ dediğimiz şey çoğunluğun azınlığı yönetmesi değil, azınlığın da yönetimlerde söz sahibi olduğu bir sistem olmalıdır” dedi.
Beko, “HDP, bir ‘Türkiye partisi’ olduğunu iddia ediyor ise bile, yüksek sesle de Kürt sorununu çözme diye bir iddiası da var. Onun için Kürt sorununun, kesinlikle isyan ve inkar ile değil, demokratik barışçıl yollarla çözülebilmesi için mecliste onların sesi olabilecek milletvekillerinin olması gerekiyor” diye konuştu.
Bozcaada Belediyesi’nde görevli DİSK/Genel-İş Sendikası üyesi işçiler ile toplu iş sözleşmesi için Çanakkale’ye gelen DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Türkiye’nin en önemli gündem maddelerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Yaklaşan 1 Mayıs öncesi, yaklaşık 2 milyon kişinin katıldığı Diyarbakır Newroz’unu örnek gösteren Beko, “Polis müdahale etmezse, olay çıkmaz” dedi. DİSK’e bağlı sendikaların 1 Mayıs için Taksim’de kutlanması noktasında bir tavrı olduğunu ifade eden Beko, “1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü’nde, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de birçok alanlarda, işçiler, kamu çalışanları, köylüler, öğrenciler, kendi özgür iradesi ile yan yana omuz omuza ekonomik, demokratik, siyasi ve sosyal haklarını, demokratik bir şekilde haykırmak üzere alanlara çıkıyorlar” dedi.
Beko, “Biz de İstanbul’da 2010 yılında yüz binlerce işçi ile Taksim alanında 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü kutlamasını becerdik. Kimsenin burnu kanamadı. 2011’de de 1 Mayıs kutlamaları çok güzel bir şekilde yapıldı sonrasında 2012’de de bu kutlamalar gerçekleştirildi. Fakat 2013 yılında Taksim, herkese açık olduğu bir dönemde, işçilere kapatıldı. İşçilere kapatıldıktan sonra da İstanbul’da adı belli olmayan bir sıkı yönetim ilan edildi. Sabahın çok erken saatlerinde, TOMA’larla, biber gazları ile sonuçta polislerin işçilerin üzerine saldırması ile bir devlet terörü yaşandı. Sonuçta, binlerce arkadaş gözaltına alındı. Bazı işçi arkadaşlarımız hayati tehlikesiyle hastaneye kaldırıldı. Sonuç itibariyle, Türkiye’ye ve Avrupa’ya İstanbul’dan çok kötü bir fotoğraf, çok kötü bir mesaj verildi. 2014 yılında da aynı şeyler yaşandı. Devlet, 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü ile ilgili Taksim çağrısı yapanlar hakkında da dava açtı. DİSK, KESK, TMMOB, TTB genel başkanları olarak biz çağrı yapmıştık. Sonrasında ise, ‘1 Mayıs yargılanamaz’ diyerek, geçen hafta Çağlayan Adliyesi’nde beraat ettik” diye konuştu.
DİSK Genel Başkanı Beko, “Anlatmak istediğim bununla ilgili hem hukuksal hem de uluslararası mahkeme kararları var. 2008 yılında DİSK’in ve KESK’in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne açmış olduğu davada, ‘1977 yılında Taksim’deki 1 Mayıs’ta faşist katiller tarafından katledilen 37 görev şehidi adına DİSK’in üyelerine 1 Mayıs’ı İstanbul’da kutlaması ile ilgili bir sorumluluğu var’ demiştir, böyle bir karar çıkmıştır. Bunun üzerine biz, bu yıl Bolu’da Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantımızı yaptık. Burada, DİSK’e bağlı sendikalarımız 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanması ile ilgili görüş belirttiler. Ama tabii ki bizim bileşenlerimiz var; DİSK, KESK, TTB ve TMMOB olarak biz bir araya geldik. 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Gününü, Türk-İş ve Hak-İş ile kutlama düşüncesindeyiz. Hak-İş bir ay önce Konya’da, Türk-İş ise Zonguldak’ta kutlama kararı almış. Biz son ana kadar görüş ve düşüncelerimizi işçi arkadaşlarımızla paylaşacağız. 15 Nisan’da İstanbul’da işyeri temsilciler kurul toplantısını yapacağız ve bir de İçişleri Bakanı ile bir randevu talebimiz var, onunla bir görüşme yapacağız. Sonrasında Başbakan ile görüşme yapacağız. 1 Mayıs gününde de bizim ortak kararımız olduğu için, ana muhalefet lideri Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşeceğiz. Bir de HDP’nin Genel Başkanı Sayın Selahattin Demirtaş ile görüşeceğiz. 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Gününü kimsenin burnu kanamadan kutlamayı düşünüyoruz” dedi.
“HDP’NİN BARAJ ALTINDA KALMASINA İZİN VEREMEYİZ”
Beko, HDP ile ilgili olarak ise şahsi düşüncelerini paylaştığını ifade ederek, “HDP’ye gelince, benim biraz da kişisel düşüncem, kesinlikle barajı aşması gerekiyor. Bu ülkede barış, demokrasi, insan haklarından yana isek, biz HDP’nin baraj altında kalmasına izin veremeyiz. ‘Demokrasi’ dediğimiz şey çoğunluğun azınlığı yönetmesi değil, azınlığın da yönetimlerde söz sahibi olduğu bir sistem olmalıdır. HDP, bir ‘Türkiye partisi’ olduğunu iddia ediyor ise bile, yüksek sesle de Kürt sorununu çözme diye bir iddiası da var. Onun için Kürt sorununun, kesinlikle isyan ve inkar ile değil, demokratik barışçıl yollarla çözülebilmesi için mecliste onların sesi olabilecek milletvekillerinin olması gerekiyor. Müzakerelerin mecliste diyalog yoluyla sürdürülmesi ve sonuçlandırılması gerekiyor. Ana muhalefet partisi CHP de dahil olmak üzere bunlar, mevcut iktidara alternatif partilerdir. CHP’nin de, HDP’nin de çok çalışıp, AKP’nin seçimi kazanması adına yeterli milletvekili sayısını oluşturarak meclise girmeleri demokrasi açısından, adalet, barış, kardeşlik ve özgürlükler açısından iyi olun diye düşünüyorum” yorumunu yaptı. “Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na şaşı bakanlar için söylüyorum” diyen Beko, “DİSK bu ülkenin bağımsız, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olmasını isteyen bir konfederasyondur. Elbette bu konfederasyonun birinci derecedeki görevi, çalışan işçi arkadaşlarımızın ekonomik, sosyal, siyasi hak ve hukuklarını savunmaktır. Ancak biz geceleri başımızı yastığa koyduğumuzda, biraz önce alt alta sıralamaya çalıştığım bu ülkenin gidişatına ‘dur’ diye bilmek için elbette DİSK’in de önümüzdeki genel seçime müdahil olması gerektiğine inanıyorum” şeklinde konuştu.
Yorum Yap