Ankara Tabip Odası üyesi hekimler hakkında açılan Gezi davası bugün başladı. Duruşma kısa sürede bitti ve dava 23 Aralık’a ertelendi. Adliye önünde hekimlere yurt içi ve yurt dışından birçok kurum destek verdi.

Hekimlerin duruşması 23 Aralık’a ertelendi. 22. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma, başlangıcından kısa bir süre sonra bitti. Erteleme gerekçesi olarak, “delillerin toplanması ve şahitlerin dinlenmesi” gösterildi.

Sağlık Bakanlığı tarafından, “hukuka aykırı yetkisiz ve kontrolsüz, revir adı altında sağlık hizmet birimleri oluşturarak amaçları dışında faaliyet gösterdikleri” iddiası ile Ankara Tabip Odası’nın organlarında görev yapan hekimlerin görevine son verilmesi talebi ile açılan dava başlıyor.

Ankara Adliyesi önünde yurt içi ve yurt dışından tabip örgütleri temsilcileri buluştu. Tıp fakültesi öğrencileri de adliye önüne geldi. Dünya Tabipler Birliği Genel Sekreteri ile İnsan Hakları İçin Hekimler Örgütü ve Avrupalı Doktorlar Komitesi temsilcileri de adliye önünde. Türk Tabipler Birliği, DİSK, KESK, Türk Eczacılar Birliği, SES, Dev Sağlık-İş, Türk Hemşireler Derneği, Türk Diş Hekimleri Birliği, Engelliler Federasyonu, Tıp Öğrencileri Kolu da yargılanan hekimlere destek için Ankara’da.

Türk Tabipler Birliği (TTB) MYK üyesi Hüseyin Demirdizen yaptığı konuşmada, “Kendi canını riske atıp yaralılara yardım eden hekimlere teşekkür etmek lazım. 8 olan ölü sayısının 18 olmasının önüne geçildi” dedi.

Adliye önünde “Her yer taksim her yer direniş” sloganı atılıyor.

Ankara, Gazi ve Hacettepe üniversitelerinin tıp fakültesi öğrencileri de Adliye önünde. Öğrenciler “Biz bu suçu işlemeye yemin ettik” diyor.

‘ASIL YARDIM ETMESEYDİK SUÇ OLURDU’

Ankara Tabip Odası Başkanı Çetin Atasoy: “Biz hekimliğin temel hükmü olan yardıma ihtiyacı olan insanlara ulaştığımız onların yardımına koştuğumuz için suçlu bulunduk. Aslında tam tersi olması gerekiyor. Bunu yapmasaydık suç işlemiş olurduk. Bu yüzden siyasi bu bir davadır. Van, Gölcük depremlerinde nasıl yardim için koştuysak Gezi eyleminde de bu bilinçle yardıma koştuk.”

’80’DE DE İDAM KARŞITI OLDUĞUMUZ İÇİN YARGILANIYORDUK’

TTB Merkez Konsey üyesi Dr. Hander Arpat: “80’li yıllarda TTB olarak idam karşıtı olduğumuz için yargılanmıştık. Bu davayı ona benzetiyorum. Çünkü o dönemki zihniyet ölüm siyaseti güdüyordu. AKP hükümeti de aynı zihniyeti ve siyaseti taşıyor. Biz hakkımızda açılan önceki davalarda TTB olarak onurlu bir duruş sergiledik ve bu davada da hekimliğin vermiş olduğu o onurlu duruşu sergilemeye devam edeceğiz. Hekimlik mesleğini yargılamak isteyenlere hiçbir koşulda boyun eğmeyeceğiz.”

‘EVRENSEL HEKİMLİK DEĞERLERİNİ SAVUNUYORUZ’

Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Ebru Basa: “Sağlık Bakanlığı yakın tarihte yapmış olduğu bir açıklamada hasta IŞİD’li de olsa doktor tedavi etmek zorundadır demiştir. Biz de Gezi direnişi boyunca hiçbir ideolojik yaklaşım ayırmaksızın evrensel hekimlik değerleri çerçevesinde halka sağlık yardımı götürdük. Biz her koşulda evrensel hekimlik değerlerini savunmaya devam edeceğiz.”

‘BİZ BU SUÇU İŞLEMEYE YEMİN ETTİK’

FKF Üyesi ve Hacettepe Tıp Öğrencisi Volkan Tümer: “Biz tıp öğrencileri olarak bu dava sürecini hekimlik mesleğinin yargılanması olarak görüyoruz. Haziran Direnişi boyunca kurulan revirlerde biz de yer aldık ve halka tedavi sunmaya çalıştık. Eğer bu suçsa AKP hükümeti bize de dava açsın, bizi de yargılasın. Çünkü biz bu suçu işlemeye yemin ettik.”

Kaynak: İleri Haber