Gerçekten Türk kadını hak ettiği yerde mi?
Yazımın başlığından da anladığınız gibi, Türk kadını gerçekten hak ettiği yerde mi? Diye sorduğumuzda, Dünya üzerinde ki, hiç bir kadın hakettiği yerde olmadığını net görebildiğimiz bir cevap çıkıyor ortaya.
Türkiye'de, kadınlara seçme ve seçilme hakkı pek çok Avrupa ülkesinden önce tanındı ülkemizde 3 Nisan 1930 tarihinde belediyelerde, 26 Ekim 1933'te köy ihtiyar heyeti ve muhtarlık seçimlerinde, nihayetinde 5 Aralık 1934'te ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kadına seçme ve seçilme hakkı tanınmasına rağmen bugün baktığımız zaman siyasette kadın ya kotalara takılıyor, ya da erkek egemen düşüncenin çarkına takılıyor.
Mustafa Kemal Atatürk kadına seçme ve seçilme hakkını 87 Yıl önce verilmesini sağlamasına rağmen bugün gelinen noktada aslında çok ciddi bir gerileme olduğunu görüyoruz.
1935 Seçimlerinde tek parti 11 Milletvekili varken son seçimlerde 15 partide 101 Kadının vekil olması 87 Yıl öncesine rağmen bugün geride olduğumuzun göstergesidir.
Diğer taraftan 1935 Yılların da ki, kadının sosyal statüsü ile bugünün kadınının statüsüne baktığımız zaman çok farklı olduğunu görmemize rağmen aslında Türk kadını ne kadar okumuş aydın ve ileri noktada gibi görünsede erkek egemen bir toplumun içinde istediği yerde olmadığını görebiliyoruz.
Kadının Türkiye'de iş hayatında, siyasi hayatında, sosyal hayatında istediği noktalara gelmesi için, bir erkeğin gösterdiği çabanın 10 Katını göstermesi gerekiyor bu çabaya rağmen maalesef ki erkek egemen bir düşüncenin insiyatifine bırakılan kararlar yüzünden kadın 10 Katta caba gösterse istediği makamda yada statüde olamıyor.
Dünya parlamentoları arasında 2021 yılında Türkiye'nin kadın milletvekili oranı sıralamasında 122’inci sıradan 129’a gerilemesi yazdıklarımın bir göstergesi olarak önümüze çıkıyor.
CHP 1935 Yılında ki seçimler 11 Kadın Milletvekili çıkartabilmişken en son seçimlerde 16 Kadın Milletvekili çıkarabilmesi bile iyi bir tartışma konusu diye düşünüyorum.
Yazımdanda anlayacağınız gibi ne kadar kadın başımızın tacı densede, siyasiler çıkıp kadınsız siyaset olmaz. desede bunun çokta samimiyet taşımadığını kadına konan kotadan ve kadının seçilmesinde erkeklerin rolünün üstün tutulmasından anlayabiliyoruz.
Umuyoruz ki kadın hak ettiği her noktada, siyasette söz hakkına sahip olur.
Vekil, Bakan, Belediye Başkanı Cumhurbaşkanı kadınları görmemiz için bazı zihniyetlerin göstermelik değil samimi bir şekilde temizlenmesi gerçekleşebilir.
"Daha emin ve daha doğru olarak yürüyeceğimiz bir yol vardır: Büyük Türk kadınını çalışmamıza ortak kılmaktır"
Der, Mustafa Kemal Atatürk
Bu böyleyken bugünün erkek siyasetçilerinin kadına çalışmalarında ortak görmek şöyle dursun, kadını siyasette yok saymaya çalışmak ve kotalarlar siyasette var etmek aklın almadığı bir olgudur.
Herşeye rağmen siyasette ve erkeğin olduğu her yerde savaşabilen güçlü olmak için erkeğin 10 katı daha çok çaba göstermeye zorlanan tüm Türk kadınlarının 5 Aralık Kadın Hakları Günü Kutlu Olsun.
Yorum Yap