Eski siyaseti özledik

Nasıl günler yaşıyoruz böyle?

Sol siyaset can çekişirken sağ siyaset, hakaretlerle sözde milli duygularda yapmacık bir duygu yoğunluğu yaşıyor.

( Sol düşüncenin milli duygusu, milli iradesi yokmuş gibi )

Sol siyasetten beklenen özgür irade yerini kendi eleştirdikleri tek adam sistemine farkında olarak yada olmayarak yaşam şekline giriyor.

Sağ siyaset Türkiye’nin gidişatını açılışlarla harmanlarken,

Sol siyaset engellerle, yapılması gereken şeyleri yapamamakla ve durdurulmakla boğuştuğu noktasında veryansınlar yapıyor.

Hastalık her yeri sararken, ekonomi sallantı yaşarken, sağ ve sol siyaset birbirleriyle uğraşmayı kendilerinde hak görüyor.

Nasıl günler yaşıyoruz sizce?

Tarihin en karışık günleri bence, Türkiye'de siyaseti hiç bu kadar yorucu olmamıştı diye düşünüyorum.

Eskiden yaşımın yettiği kadar hatırladığım, siyasetçiler birbirlerine belden aşağı vurmazdı, ya da ailelerini ağza alıp bu kadar küçülmezledi.

Siyasetin hiçbir döneminde, birileri Mustafa Kemal Atatürk e hakaret etmez edildiği zamanda alkış tutmazdı.

Kamera önünde kürsüde, mecliste siyasetçi tartışsa bile, birbirlerinin kötülüğünü istemez insanları birbirinin şahsına hakarete sürüklemezdi.

Maalesef ki bugün gördüğümüz siyaset bu, ne acıdır ki bir çok insanda Kör sağır ve tepkisiz bir şekilde herşeye susmayı tercih ediyor neden sizce?

Belki bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyor, belki de ölüm var hastalık var önce can deyip umursamıyorlar.

Lakin siyaset dokunma ve konuşma sanatıdır.

Eğer insanların dertlerine dokunamıyor ve ses olup çözüm bulup konuşamıyorsanız siyasetinde anlamı kalmıyor.

Siyasetçiyi kim seçiyor o makama kim oturtuyor? Halk peki Halk dediğimiz kitle bu sağda olsa solda olsa farketmez, neden siyasetçi seçiyor neden ses olsun istiyor?

Kitlesel sorunlar var ve bu sorunlara değinecek öncü insanlara ihtiyaç var ama bu ihtiyaç ötesi seçilenlerin, koltuk sevdasına dönüşünce olay başka bir boyut alıyor.

Muhalefet muhalefet liğini yapamayıp zayıf kalınca, iktidar yanlış yapsada doğru görülüyor ki, bu son günlerde yaşanan Atatürk'e yapılan saygısızlık affedilmez ama sessiz kalınıyor.

 Son günlerde ki, osmanlı seviciliği tavan yapıyor,

( Tamam kök osmanlı diye savunulabilir, bugün Cumhuriyete sahip çıkma zamanı ki,  bugün aydınlık yarınlara bakma zamanı ) 

Yaşanan dramatik olayların çoğalması bu kadın şiddeti, cinayeti ve suçluların gereken cezayı alamaması, 

( Her geçen gün kadına çocuğa hayvana yapılan şiddetin sonu gelmiyor, tarihin en çok şiddet görülen dönemi diye düşünüyorum, gereken cezalar verilmeli caydırıcı önlemler alınmalı )

Buna rağmen Halkın gözü önünde olan siyasetçisi sanatçısı din adamlarının talihsiz açıklamaları ve hareketleri cahil kesime çok kötü örnek olacak şekilde gelişiyor.

İstanbul sözleşmesinin tartışılması…

( Tartışmaya bile gerek yok İstanbul sözleşmesi yaşatır ) 

Kanal istanbul olayı,

( Bilim insanlarını dinleseler yeterli, İstanbul için zararı anlaşılacak )

Sokak hayvanlarının katli,

( Bu konuda ciddi cezalar getirilmeli hayvanlara o masum canlılara şiddeti hak gören insan olamaz ) 

Yani bu kadar sorunla ilgilenecek ses getirecek siyasetçilere ihtiyaç duyulduğu için birilerine siyasetçi makamı veriliyor.

Sadece kendilerini düşünmeleri için, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın ben maaşımı alayım iş yapıyor gibi görüneyim diye değil.

Yani anlayacağınız eski siyaseti özledik hepimiz.

Ülkemizi içinde olduğu sıkıntılı günlerin bir an önce bitmesi dileğiyle, güzel şeffaf siyasetin ülkemizde olması dileğiyle yazımı sonlandırıyorum.

Umarım bu günleri de özlemeyiz.