Erdoğan’dan CHP’ye: Beştepe’nin yolunu bilmeyenlerle vakit kaybedecek halimiz yok

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  Saray’da 9. Muhtarlar Toplantısı’nda konuşmasında: Ahmet Davutoğlu’nun hükümeti kurma görevini Erdoğan’a iade etmesinin ardından gündeme gelen Kılıçdaroğlu’na yetki verme tartışmalarına değinen Erdoğan, “Beştepe’nin yolunu bilmeyenlerle kaybedecek vaktimiz yok” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

Bugün Doğu ve Güneydoğu ağırlıklı muhtarlar bulunuyor. Sizlerin birçoğu 1970’li ve 90’lı yılları hatırlarsınız. O yokluk günlerini beraber yaşadık. O yılları asla unutmamalıyız.

Hayal bile edilemeyecek hizmetleri aldığımızı unutmamalıyız. 26 havalimanımız vardı. Şimdi 56 tane. Biz dertli olduğumuz için bunu başardık.

15 yıl önce Iğdır’a, Hakkâri’ye, Kars’a, Muş’a, Ağrı’ya havalimanı açılacak deseniz kim inanırdı?

Batı dururken Doğu’ya ne gerek var demedik. Biz tek vatan dedik. Biz bu milleti seviyoruz. Bu ülke topraklarını seviyoruz. Ama sevmeyenlerin de olmadığını görüyoruz.

demokrasi, işkence, insan hakları ihlalleri yaşadığımızı unutmayalım. Bugünkü toplantı nedeniyle muhtarların tehdit edildiğini biliyorum. Bu yüzden gelemeyenleri de biliyorum.

Muhtar memur mu? Muhtar seçilmiş kişidir. Elinde silah olan ne yapıyor. Yat, yat, kalk, kalk.

Ret, inkar ve asimilasyon politikalarını ret ettik. OHAL’i ilk ayda kaldırdık. Televizyon dediler 24 saat yayın. kendi dilimizde propaganda, üniversitede enstitüler kuruldu mu? Al ve üst yapı yatırımı yapıldı mı?

Hala bu fidanlarımızın şehit edilmesinin sebebi nedir? Her şey yapıldığı halde bunlar ne istiyor? Bunlar ülkemizi bölmek istiyorlar.

Güçlü bir ekonomiyi hazmedemiyorlar. Köklü reformları hayata geçirdik. 81 ilin tamamında üniversitemiz var mı? Daha önce böyle bir şey var mıydı?

Ama bunlar üniversiteleri yakmanın derdindeler. Bunlara karşı ortak bir mücadele için sizlerle beraberiz.

Biz emri dağdan almadık. Biz emri Hak’tan ve halktan aldık. Bu süreçte yaşadığımız zorlukları, kurulan tuzakları gayet iyi biliyorsunuz.

E-Muhtıra, Gezi olayları, 17-25 Aralık darbesi ve terör olayları hep aynı amaca hizmet etmiştir. Amaç Türkiye’nin önünü kesmektir.

Bölgenin kalkınması, gelişmesi ve refah düzeyinin artması için birçok çalışma yaptık.

Doğu ve Güneydoğu’ya 260 katrilyon yatırım yaptık. Sadece Van’da 17 katrilyon yatırım yaptık. Depremden sonra Van’ı yeniden inşa ettik. Kadir kıymet bilen var. Bilmeyen var. At denize balık bilmezse Halık bilir, dedik.

Bu süreçte devlet de hükümet de kardeşlik projesi için elinden geleni yaptı. Örgüt ve onun partisi tercihini şiddetten yana kullanmıştır.

Dün devletin şiddetini eleştirenler bugün kendileri bu şiddeti uyguluyorlar. Teröristler ambulansa saldırır mağdur olan bölge insanı.

Kamyon ve Tır’ı yakarlar mağdur olan yine bölge insanı. Yolları kapatırlar, ortalığı yakıp yıkarlar, doğalgaz hattı patlatılır.

Size büyük görev düşüyor. Muhtarlar devletin güvenlik güçlerinin yanında olması gerekir.

Bir tercih yapacaksınız. Ya terör örgütünün yanında ya da devletin yanında yer alacaksınız.

Cumhuriyet gazetesi halkı şikayet etti diye yazıyor. Muhtar bunu bilmeyecek mi? Bu kişi terörist mi değil mi? Devlet bunu bilecek. Aksi halde terör şehir merkezinde can alıyor. Buna izin vermeyiz. Çatışmaları yeniden başlatan bölücü örgüt olmuştur.

O aydın geçinenlere, köşe yazarlarına sesleniyorum; Devletin size kkarşı bir yükümlülüğü yoktur, sizin kaleminizden damlayan mürekkep değil kandır. Bu mesele kesinlikle taviz meselesi değildir. Bu mesele demokrasi, haklar ve özgürlükler meselesidir. Bu meselenin gelecek, tarih, birlik ve beraberlik duygusuyla çözülebileceğine inanıyorum.

Hükümet kurma görevini verdiğim Sayın Başbakan koalisyon görüşmelerinden netice alamadı ve dün görevi iade etti. Kendi başarısızlıklarının faturasını şahsıma kesmeye çalışanlar beyhude uğraşıyor.

Hükümet kurma çalışmalarını anayasal çerçeve içinde yürütmeye devam ediyorum. Ülkemizde bir kısım ülkenin önündeki sorunları bırakarak şahsımı tartışıyor. Onlara sizin bu ülkede dikili bir ağacınız, yaptığınız bir eser var mı sormak lazım.”Bilali ver iktidarı al” bu ne çirkin bir yaklaşımdır. Oğlum yolsuzluk yapmışsa bunun cezasını yargı verecektir. Evladı olmayanların böyle bir saygısızlığı yapmasından daha doğal bir şey de olamaz.

Türkiye’de hükümet kurma çalışmalarının halkımın benimsediği bir yola gittiğini halkım çok iyi görüyor ve bunun hesabını soracak. Sen neden sorumluluğu yüklenmekten kaçıyorsun? Ufukları Beştepe’yle uğraşmak olanların milletimizin derdine derman olacak bir yaklaşım göstermeleri mümkün değildir. Şahsım üzerinden millete hakaret eden bu anlayış her zaman kaybedecek. Bu millet kaçıp gidenleri çok gördü. Beştepe’nin adresini bilmeyenle vakit geçirecek halimiz yok. Siyaseti ilkokul müsameresi seviyesinde götürenlerin bu ülkenin sorunlarına getireceği hiçbir çözüm yoktur.