Doktorun dans etmesi caiz midir hocam?

Sevgili okurlarım,

Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalının sabah programında gündeme bir kadın doktorun dans etmesi düştü. Dans etme konusunu kimileri çok eğlenceli bulurken kimileri de hiç hoş bulmadı. Sizin anlayacağınız kamuoyunun görüşü doğru bulanlar ve yanlış bulanlar olmak üzere ikiye ayrıldı. Açık söylemek gerekirse ben yanlış bulanlar arasındayım, sizi bilemem.

Yanlış bulanlar arasında Türk Tabipler Birliği de (TTB) var. Kadın doktor hakkında inceleme başlattı. TTB’ye göre sorun doktorun dans etmesi değil, reklamının yapılması. Bunun üzerine Habertürk yazarı Fatih Altaylı da göbek atan o doktor hanım hakkında şunları yazdı:  "Doktorların dans etme, göbek atma, eğlenme, gülme hakkı yok muydu! Hangi meslek gruplarının göbek atabileceğine, gerdan kıvırabileceğine ilişkin bir yönetmelik mi vardı! Evet, alışılmadık bir durumdu belki ama ortada bir suç, bir ayıp yok. Göbek atan doktor değil de başka bir meslekten olsa, ne bileyim mesela ev hanımı olsa garibimize gidecek miydi! Hayır. Peki ev kadınları göbek atabilir doktor kadınlar atamaz mıydı!"  Anlaşılan o ki yılların gazetecisi  Fatih Altaylı hekim olmanın kriterlerini ya bilmiyordu ya da bu yazıyı o doktoru korumak adına yazmıştı.

Şimdi efenim ben de bu yazımda bir yanlış anlaşılmayı sizlerle paylaşmak ve konuya önemli bir açıklık getirmek istiyorum. Gönül isterdi ki pek çok doktor arkadaşım bu açıklamaları benden önce yapmış olsa. Sanırım herkes ya gülüp geçti ya da kınadı geçti. Ben ne gülebildim ne de kınayabildim.

Şimdi bir kısmınız “ Ne var doktorlar dans edemez mi? Doktorlar insan değil mi? ” diyor olabilirsiniz. Evet, dans edebilir, oynayabilir her şey yapabilir. Hatta canlı yayında soyunabilir de. Bana ne, kime ne? (RTÜK hariç) Ve fakat topluma hitaben mesleğiniz hakkında o anda konuşuyorsanız hele ki o meslek grubu toplum içerisinde kutsal bir görev olarak yer alıyorsa, mezun olurken “ Yaşamımı insanlığın hizmetine adayacağıma, insan yaşamına en üst düzeyde saygı göstereceğime, görevimle hastam arasına cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin girmesine izin vermeyeceğime,…” diyerek yeminler ediliyorsa hal ve hareketlerimize dikkat etmek zorundayız. Beş dakika önce hastalardan gelen soruları yanıtlayan hekim arkadaşın orkestranın müziğe başlaması ile oynamaya başlaması, kendisini müziğin ritmine kaptırarak bir de seksi hareketler yapması kendisini hastalarına karşı küçük düşürmemiştir de nedir? Edep yahu! Biraz utanma, biraz sıkılma, biraz çekinme, azıcık incelik…

Sen bir sağlık profesyonelisin. Hiç mi tıbbi deontoloji eğitimi almadın? Hiç mi tıbbi etik okumadın? Hepimiz biliriz ahlaklı bir hekim görevlerinin bilincinde olan bir hekimdir. İbn-i Şerif der ki : “Hastanın tek güvencesi, hekimin ahlakı ve vicdanıdır.”

Bu neyin kafası arkadaş?

Ayrıca, bir başka konu da şu. Doktorların Tv kanallarına para vererek ve program sponsoru adı altında kendi reklamını yapmaları kesinlikle yasak. Ülkenin yasaları ve ulusal tıp birliğinin ahlak yasası izin vermedikçe, hekimlerin kendi reklamlarını yapmaları, etik dışı davranıştır. – Uluslararası Hekimlik Ahlakı Yasası, Ekim 1983.

Reçetelerinde isim, soyadı, akademik unvan, uzmanlık dalı, adres, diploma ve sicil numarası dışında reklam ve yönlendirme niteliğinde yazı ve şekil bulundurmak, bunların dışında bilgi ve şekil içeren kart, el ilanı ve benzerlerini bastırıp dağıtmak etik değildir. – Tıbbi Deontoloji Tüzüğü 1999

Bu doktor arkadaş da o programın belli dakikalarını satın alıyor. Ve eminim ki dans etme planı da zaten program formatı içerisinde. Belli ki sosyal medyada bu arkadaş danslarıyla ve seksi pozlarıyla oldukça popüler olmuş!

 Üzgünüm. Şaşkınım. Utanıyorum…

Oysa Hipokrat der ki : “ Hastanızı etkilemek için aşırı süslü başlıklar giymeyin, fazla koku sürmeyin. Ancak hekimin şanına yakışacak şekilde bakımlı olmalısınız. “

Kim ne derse desin bu bir özgür davranış değil kendini bilmezliktir. Sokrates ne güzel söylüyor: “ Kendini bil!”

Bil kendini.