Diyanet, çekil kenara!

‘Cumhurbaşkanının belirleyeceği hedef, ilke ve politikalar doğrultusunda, kurumun çalışma ilke, program ve öncelikli alanlarını belirlemek.’

Bu cümle, TÜBİTAK Yönetim Kurulunun görev ve yetkilerini belirleyen ilk maddeyi oluşturuyor. Bunun yanı sıra, Türkiye’nin bilime açılan dinamiğinin değişik görevleri de var. Örneğin, ‘Kurumun yıllık çalışma programı ve bütçe teklifini onaylamak’ gibi falan…

Öğrencilerin, ilgi alanları ve yeteneklerine göre eğitilmesi gibi akıllı bir yolun tartışıldığı süreçte küçük alimlerin TÜBİTAK merceği altında listelenmesini beklerken, çocukların başarıları sosyal medyadan takip ediliyor. Hem de uluslararası alanlarda birçok ülkeden öğrencileri geride bırakarak… 10-12-13 yaşlarında çocuklar; fırsat tanınsa gelecekte en çok ihtiyaç duyulacak bir alan olan uzayı ayaklar altına sererler biraz geç de olsa…

Çünkü dünya çok yakında yaşanmaz bir gezegene dönüşecek. Birçok ülke insanlığın sürdürülebileceği dünyaya benzer gezegen arayışlarına başlamışken, Türkiye’de ‘bilim’ denince akla gelen ilk kurum olan TÜBİTAK, çok şükür imsak ve yatsı vakitlerini teknik bir temele dayandırarak saptadı.

BU MÜJDE TÜRKİYE’Yİ SARSAR!

Diyanet’i de arkasına alan TÜBİTAK, AYGÖZ’ü kurdu. AYGÖZ; Ay ve Ufuk Gözlem Ünitesi olarak kuruluş amacına uygun bi şekilde hamdolsun;

Dünya 31 Temmuz 2019 tarihini yaşarken, AYGÖZ sistemi ile Hicri takvime göre 1440 yılının Zilkade ayının son hilali gözlendi.

Senin işine gelmeyebilir ama bu ne demek bilir misin!..

Nerden bilceen…

Teleskop ve kameralarla kameri ay başlarında ‘hilal’ gözlendi…

Hem de Türkiye’de ‘bilim’ denince akla ilk gelen kurum tarafından!

Sıkı dur. bu; şu demek:

İslam dünyasındaki ihtilaf bitecek!..

TEKNOLOJİ BAKANININ GURURU!

İnanılacak gibi değil;

Uzayda bulunan teleskoplar bugünün teknolojisiyle ulaşılması olanaksız gezegenleri izlerken, TÜBİTAK’ın AYGÖZ’ü Ay’a bakarak yatsıya ne zaman kalkacağını belirleyecekmiş…

Sen hele bunu Arap’a anlat…

Şimdi;

İslam ilim ve bilime büyük önem veriyorsa eğer, yatsıyı imsakı, arifeyi bayramı görecek ve gösterecek olan AYGÖZ, Diyanet bünyesinde kurulmalıydı. İnsanlığın gelişimi ve geleceği adına gram katkı sunmayan bu sistem sadece İslam aleminin gönlünü hoş tutar, o da; Araplar da aynı düşüncede olursa. Yoksa, Diyanet destekli projesiyle TÜBİTAK, kendi çalar kendi oynar…

Mars’ta yaşam belirtileri arayan, daha uzaklara gidebilmenin formüllerine kafa yoran, Ay üzerinde Amerikan usulü halay çeken insanların oluşturduğu topluluklar için AYGÖZ’ün gördüğü hilalin bir cümlelik önemi yok. Onlar insanlığın ömrünü başka gezegenlerde uzatma yollarını ararken, AYGÖZ’ün gördüğü Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ı epey keyiflendirmiş:

“Bu tespit, Diyanet İşleri Başkanlığımızın bugüne kadar sahip olduğu verilerin haklılığını ortaya koydu” demiş.

Ay’a ilk insan yarım asır önce indi. Hoplaya zıplaya yürüdü.

Mars’ta bulunan uzay aracı devre dışı kalınca, Dünya’ya 225 milyon kilometre uzaklıktaki bu gezegene, insan yapımı ikinci bir araç gönderildi.  

Bizim bilim insanları da Ramazan’a ne zaman gireceklerini, diğerlerinin binlerce ışık yılı uzaklıktaki yıldızları gözlemlemeye çalıştıkları teleskopla hesaplıyor…

Evdekini ne kadar uyutursan, komşuda o kadar fink atarsın…

Öyle ya;

Ege bölgesinin yanan ciğerlerini üç gün boyunca seyredenden, ancak şükretmeyi beklersin. Bilim ile din TÜBİTAK ile Diyanet’in nikahı gibi olursa, çocukları da AYGÖZ gibi olur; yatsıyı ayarlar…

AYGÖZ, Diyanet bünyesinde kurulmalı ve kendilerince teleskoptan anlayan İslam alimi kimse, araştırmaları yapmalıydı. 10,5 milyarlık bütçesiyle bırak burdan gözlemeyi, Ruslara Ay’a gidecek Soyuz bile yaptırırdı. Şimdi içlerini mollalar sardı ki; TÜBİTAK’ın işi hayli zor. Uzaya açılan bi iş yaptı Ay’ı gözlemledi, onu da Diyanet kaptı. Çünkü bu, sadece dine hizmet eden bir çalışma. TÜBİTAK’lık değil.

Gerçi kimse sormaz ama, TÜBİTAK’ın 3 milyarlık bütçesinin ne kadarının bilim için harcandığı merak edilir… Tabi bu arada bir diğer merak konusu da; TÜBİTAK’ın görev ve yetkilerini belirleyen maddelerin ilki…

Acaba, Diyanet destekli dinsel-bilimsel çalışmayı cumhurbaşkanı mı istedi…

Ne kadar beklenir bilinmez ama, TÜBİTAK’ın biraz olsun bilimle ilgilenmesi için;

Diyanet çekil kenara!..