Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz günlerde TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada ‘Sürtük’ ve ‘Çürük’ ifadelerini kullandı.

Burada bu kelimelerin ne anlama geldiğinden bahsetmeyeceğim. Belki bilmeyenler olabilirdi ama. Cumhurbaşkanımız söyleyince zaten herkes merak etti ve anlamını öğrendi.

Cumhurbaşkanımız bu kelimeleri Gezi gösterilerinin 9. Yılına rastlayan günlerde kullanarak gezi eylemlerine katılanlar için kullandığı gün gibi ortada.

Peki, gezi eylemlerin kimler katıldı?

Cumhurbaşkanımıza göre oraya katılanlar kendisine ve 20 yıldır iktidarda olan Ak Partiye karşı olanlardan olduğunu sanıyor.

Zaten gezi davasında da ceza alanlardan bazıları birbirlerini tanımadıkları halde, önce beraat, sonra beraat ettikleri davadan mahkum oldular. Yargı aşaması tam olarak bitmediği için sonucu bekleyip göreceğiz.

Herkes oradaydı

Gezi olaylarında hemen her kesimden insan vardı. Gazeteci olarak haber değeri olduğu için takip ettiğimden biliyorum. Orada mesele hükümete karşı değil, o meydanın beton olmasını engellemek ve yeşile doğaya sahip çıkmak amaçlıydı. O heyecan giderek büyüdü, özellikle gençlerin ilgi odağı oldu. Sonrasında ülkemizin her tarafında bu heyecan hissedildi.

Geziye kimlerin katıldığına örnek olsun diye iki örnek vermek istiyorum.

Kasımpaşa ikametli olduğum için Okmeydanı’ndan tanıdığım değerli bir teyzem ve kuruluşundan bu yana Ak Partiye oy veren bir ablam bana, “Oğlum bu Taksim’deki gençler ağacı ve o meydanı korudukları için onlara destek olmak için ne yapmalıyım” diye sordu.

Ben de acizane, ”Anacığım orası çok kalabalık, Bazen güvenlik güçleri müdahale edip gaz sıkıyorlar. Yaşın gereği dayanamazsın.  Allah korusun kötü şeyler olabilir” dedim.

Kendisi, “Olsun dikkat eder dayanırım. Oraya gidip görmek istiyorum” dedi.

Bende, “Anacığım o zaman senin böreğin meşhur bir tipsi börek yap. Oradaki gençlere götür” dedim. Sanıyorum götürdü ve mutlu olup gençlere destek oldu. Bu teyze ya da abla birkaç yıl önce hakkın rahmetine kavuştu. Allahtan rahmet dileyip Fatiha’mızı gönderdik.

Ak Partiye oy verdiğinden emin olduğum bu abla şimdi “Sürtük” öyle mi?

Başka bir örnek.  Fatih’te oturan moda tasarımcısı bir hanım tanıdığım ve ihtimal AKP üyesi. Şöyle demişti. “Ağbi biliyorsun oğlum masada duran su dolu bardağı uzanıp almaz ve benden ister. Bu çocuk okulda arkadaşlarından para toplayıp su alarak Gezidekilere kolilerle su taşıdı” demişti. Şimdi bu genç te ‘Çürük’ öyle mi?

Kılıçdaroğlu'na tavsiyem                                                                                          

Kılıçdaroğlu’nun kim olduğunu devlete olan hizmetlerini, dürüstlüğünü, hak ve hukuka bağlılığını uzun uzun anlatmaya gerek yok.

Kılıçdaroğlu, hırsız mı? Kul hakkı yer mi?

Kesinlikle hayır.

Kılıçdaroğlu uzun yıllar devletin üst kademelerinde başarılı hizmet vermiş mi? Bu görevleri sırasında bu benim yakınım deyip kayırdığı kişiler olmuş mu?

Kesinlikle hayır.

Kılıçdaroğlu, hemen her yıl mal beyanını devlete veriyor ve mal varlığını tam olarak açıklıyor, halk ta neyi var neyi yok biliyor mu?

Aynen.

Kılıçdaroğlu, hak, hukuk, adalet için yürüdü ve yürümeye devam ediyor mu?

Buna hayır diyen var mı?

Kılıçdaroğlu'nun bu zamana kadar sen şundansın, bundan sın, sen şu mezhep ve dindensin ya da kökenin şu diyerek kişi kayırdığı duyulmuş, kökene göre ayrım yaptığı görülmüş mü?

Daha birçok özelliklerini anlatmak mümkün. O zaman Kılıçdaroğlu'nun Alevi kültüründen geldiği tüm dünyaca biliniyor mu?  Evet biliniyor.

Ayrıca inandığımız Peygamberimizin sünnetinde ve kutsal kitabımız da mezhepler ve özellikleri var mı?

Hayır yok. Hatta mezheplerin İslami kuralları incelendiğinde çoğu kez bütünlük olmadığı görülür. Neyse bu konuyu uzatmaya gerek yok.

O zaman Kılıçdaroğlu'na tavsiyem.

Çıkıp, Ey yüce Türk Milleti ve sevgili vatandaşlarım. Ben Allah'ın birliğine inanıyorum. Peygamber Efendimizin onun elçisi olduğuna ve Nebi olduğuna inanıyorum, Allah’ın Peygamber Efendimize çeşitli zamanlarda tebliğ ettiği ayetlerden oluşan kutsal kitabımız Kuran'ın hak kitap olduğuna inanıyorum ve Elhamdülillah Müslüman ve Alevi kültüründenim. Ayrımız gayrımız yok. Topyekün aynı değerlere inanıyoruz. Zaten dinimizde de ayrı gayri ve hiç kimseyi ötekileştirmek yoktur. Siz neyseniz bende oyum. Yüce milletim bana güvenin desin ve yoluna devam etsin.

Böylece İYİ Parti tabanındaki bazı çatlak seslerle AKP içindeki Aleviliği ayrı görenlere mesajını vermiş olur.

Ayrıca bir devlete hizmet etmek isteyenlerin dinine, kitabına, mezhebine, rengine, etnik yapısına bakılmaz. Öyle olsaydı ABD siyahi bir başkanı seçmezdi. Obama ABD’ye en iyi hizmet eden başkanlardan biri değil mi? Amerikalılar bu adam zenci kökenli bunu seçmeyiz dediler mi?

Hadi bakalım ayrımcılık yapanlar ne diyeceksiniz? Onların ne diyeceği önemli değil. Halk onlara “Durun Bakalım mesele ülkemiz ve halkımız gerisi teferruattır” demelidir.