Antalya Büyükşehir'e yeni operasyon. 20 kişi hakkında gözaltı kararı
Çizgili pjama...
Merhaba, günlerdir Dünyada ki sistemi alt üst eden korana virüsle evlerimizdeydik. Peki bu süre içinde hiç düşündünüzmü ,insan nededen çaresiz kaldı. Ölümden öte yolun olmadığını anladımı. Yani neymiş ünvanlar, makamlar ,para say say bitmez geçiciymiş...
Baki olan insan olabilmek,insan kalabilmek. Dünya da sistem insanın saygılı olması gerektiğini öğretti aslında.
Eskiden dedelerimiz, amcalarımız çizgili pijama giyerlerdi. Kadınlar sokağa pijamayla çıkardı. Çocuklar sokaklarda bıcır bıcır oyunlar oynardı bunlar bile bir toplumun sokaklarında ki güveni temsil ederdi.
Ne oldunda insanoğlu bu kadar canileştin. Hırs mı , kontrolde tutamadığın hırs senide yok etmeye çalıştı, gördünmü. Her şeyin fazlası zarardır bedene.
Peki nazlı Türkiyem de neden bu yok etme uygulanmakta, kime, kimlere uygulanıyor. Çok uzağa değil acıyı hisseden yüreğinize baktığınızda, kimlere yok etme uygulanıyor,kimlere var olma hakkı veriliyor. Bu yok etmenin amacı nedir,var etmenin amacı nedir diye düşünmeden de durmuyor insan,değilmi.
Ruhunda geziyle başlayan isyan, tartışmaların odağında canlarımız…Hala mahcubiyet nedir, diyorsa yönetenlerin sen sen ol koru değerlerini. Modern hayat denen rezilliği tüm bendenimle red edip, haksızlığın karşısında durmak yakışırı bize. Sevmezler mi bizi demeyin, sevmeyen onlar olsun.
Doğru söyleyeni kim sevmiz ki...
Bir insanın acı çekmesi için, başına gelmesine yada defalarca o acıyı yaşamasına gerek yok. İnsancıl kavramlar yeterli.Sayısız insanlar yaşar içimizde, hissetsek de düşünsekde bilinmiyor, deriz.
Kim düşünüyor ,kim hissediyor.Düşünceler yada hisler için sadece bir sahne bedenimiz.Oysa biz nasıl güzel bir ülkeydik.Acıyı paylaşırdık.Bir şehit oldumu yaslar tutardık, televizyonlar kapanır ,dualar okunurdu,oysa şimdi şehitlerine bile benden uzak olsun diyenler çoğaldı...
Yani herkes kayıtsız yaşadığı hayata, yaşadığı hislere.Dönüp gidiyor ,öylemi....
Peki...
Düşün bakalım kimler çizgili pjama giyer, kimler üniforma...
Kimlere yoketme nasıl uygulanıyor...
Kadına zulüm,
Çocuklara zulüm,
Gençlere zulüm,
Düşünene zulüm,
Milli duyguları ile askere gidenlere zulüm,
Kıyafetine zulüm,
Kalemine zulüm,
Ulus kavramını bilen değerlerime zulüm,
Üreten topluma zulüm,
Parayı sevmeyen hakime zulüm,
Ülkesi seven vatandaşa zulüm,
Uzlaşmayı seven topluma zulüm,
Öğretmeyi seven idealis öğretmenlere zulüm,
Gülümseyen topluma zulüm,
..............................................................................Siz hiç sizi öldüren birini sevdinizmi, ölümün gölgesinde özgürlük yaşandınız mı..............................................
Kimlere varolma uygulanıyor....
Çocuk tecevüzcülerine,
Din adı altında ,toplumun değer yargıları yok edenlere,
19 Mayısda Anıtkabire gitmeyenleri,
Hak edilmemiş mevkilere,
Hasatı olmayan tarlaya,
Tükenmiş ulusa,
Kaos içinde olan ülkeyi,
İşçihaklarını savumayan sendikacılara,
Asli görevini unutan siyasetçilere,
Kim bir meziyeti kendisinde fazlasıyla var olduğunu ısrarla vurguluyorsa emin olu ki ,o konuda bir zafiyet, sorun vardır.
Bir süre sonra ışıklar sönünce tüm yolcularda panik başlar. Var eden sensen, yok eden sensen kim kimden farklı.
Hepiniz aynımısın yoksa...
Başkasına yapılabilecek en büyük kötülük ise yapılan hatayı görmezden gelmek, kendi çıkarları için sessiz kalmayı seçmektir, böyle bir yol izleyen kişi hatayı yapan kadar suçludur.
Tanıştığın ve anlamaya çalıştığın insan sayısı arttıkça olaylara karşı ne kadar doğru ya da yanlış tepkiler verdiğin açığa çıkar ve başkalarıyla kurduğun empati ile kendini keşfedersin.
Yüreklere nakış gibi ince ince işleyin huzuru,okullarda harflerden sonra öğretin ,Adan Z'ye insanlık dersi .....
Barış öğretilse...
Yorum Yap