CHP’ye genç aday adayı: “Keçiören’i programla kazanırız”
CHP’de uzatılan aday adaylığı başvurusu süresi geçtiğimiz Cuma itibariyle doldu. Partinin iddia gösteremediği ilçelerde çok az aday adayı başvurusu olduğu görüldü. Türkiye’nin en büyük ikinci ilçesi olan Keçiören’de ise bir genç aday adayı öne çıkıyor. Henüz 35 yaşında bu büyük ilçeyi yönetmeye aday olan Eren Aksoyoğlu’yla görüştük.
YENİ SOLUK – ÖZEL HABER
Geçtiğimiz günlerde Gençlik Kolları’na başvurusunu gerçekleştiren Eren Aksoyoğlu partinin bu biriminde yetişti. CHP Keçiören Gençlik Kolları ve CHP Ankara İl Gençlik Kolları yöneticiliği yapan Aksoyoğlu, son dönemde genel merkezin siyasal iletişim kampanyalarında görev aldı.
‘Önseçimden çıkanları yalnız bırakıyoruz’
Yeni Soluk: Partinin yerel yönetim seçimleri öncesi aday belirleme yöntemi henüz belli değil. Önseçim isteyenler var, gizliden gizliye merkez yoklamasının iyi olduğunu belirtenler var. Bu konuda sizin tutumunuz nedir?
Eren Aksoyoğlu: Şüphesiz en demokratik yol önseçim, yönetime erişemeyen pek çok partili de bu yöntemi istiyor. Bizim de talebimiz bu. Ancak şunu gözardı etmememiz gerekir: Önseçim kaybedenlerin kazananları desteklemesiyle biten bir süreç. Ben uzun süredir böyle bir pratik görmüyorum. Eğer önseçimde kaybedenler kazananların yanına geçip, onlarla yol arkadaşı olmayacaksa olamayacaksa önseçim yapıp enerjimizi boşa harcamayalım. Son dönemlerde sıkça görülen sorun önseçimden çıkmayı başaranların yalnız kaldığıdır. Adaylarımızı yalnız bırakıyoruz. Bizim bu örgütsel sorunu çözmemiz gerekiyor.
YS: Siz bir kampanyaya başladınız sanırım.
EA: Evet, bir kampanya yapıyoruz. Geleneksel kampanyalara da benzemiyor. Çünkü Türk siyasi kültüründe böyle bir şey var. Herkes bir diğerinden gördüğünü kopyalıyor. İnternet çağıyla birlikte kampanyalar Facebook ve Twitter hesabı açıp görselleri buradan dolaşıma sokmaya döndü. Her adayın kendi adında bir kampanyası var. Bir fotoğraf, bir slogan ve parti logosu var. Biz ise bambaşka bir şey yaptık. “Biz Keçiörenliler” adında, kenti kapsayan ve mahalle mahalle söz söyleyen bir kampanyamız var. Başlayalı henüz 1 hafta olmadı ve 40 bin kişiye ulaştık bile. Programımıza uygun olarak bir kent kimliği inşa etme uğraşı veriyoruz.
‘Yeni yıldız Keçiören olacak’
YS: Kampanyada adınız pek görünmüyor.
EA: Kampanya süreci boyunca adım pek az görünecek. Biz program konuşmak istiyoruz. Keçiören’i bir programın kazanabileceğine inanıyoruz. Adım önemli değil, çünkü adaylık ikincil bir konudur.
YS: Programınızda neler var?
EA: Türkiye sosyal demokrasi hareketi bir ideolojik saldırı altında. Bunun yerel ayakları neoliberal bir kuşatma altına alınmış durumda. Dolayısıyla neredeyse herkes projecilik konuşuyor, yapıyor. Biz bir vizyondan söz ediyoruz. Yanı başımızda Çankaya var, kentliler açısından kentin tarif edildiği yer burası. Yıllardır sosyal demokratlar tarafından yönetiliyor. Biz ise Çankaya’dan sonra Türkiye’nin ikinci büyük ilçesiyiz. Ancak her gün saat 07:00-09:00 saatleri arasında Fatih Köprüsü üzerinden 45 bin araç kenti terk ediyor, bunların yüzde 90’ı Çankaya bölgesine geçiyor. Onbinlerce çalışan, esnaf, öğrenci, hasta, ev hanımı Çankaya bölgesine bir servet bırakıyor. Bunlar olurken Keçiören esnafı kan ağlıyor, kent değersizleşiyor. Kent ekonomisi gün gün zayıflıyor. İnsanlar bir yere gitmeye başladığında bunun arkasını durduramazsınız. Biz Çankaya’ya yönelimi tersine çevirmek istiyoruz. Biz neden her gün yalnızca 2 saat içinde 45 bin aracımızı Çankaya’ya gönderelim? Onlar bize gelsinler.
‘Yurttaşa Çankaya’yla rekabet etmeyi anlatacağız’
Bakın sağ siyaset Fatih Köprüsü’nü bir trafik sorunu olarak görüyor. Muhafazakar yurttaşlarımız kafasının arkasında “ülke geliştiği için trafik var” algısı oluşuyor. Dikkat ettiniz mi bilmiyorum, sağ yönetimler trafiğin en yoğun olduğu saatlerde yol kenarında veya üzerinde belediye faaliyeti yürütürler. Dertleri şudur: Herkes bizi görsün! Biz bu yaklaşımı yıkmayı istiyoruz. Belediye gece çalışsın kardeşim, bizim yüzümüzden bir araç bile fazla yakıt yakıyorsa bu kamu zararıdır. Kimseyi zarara uğratmaya hakkımız yok.
Biz bu nedenlerden ötürü yurttaşa “bakın sosyal demokratlar yıllardır Çankaya’yı yönetiyor, sosyal demokrat Çankaya’yla sadece sosyal demokrat Keçiören rekabet edebilir” demeye hazırlanıyoruz. Ama bundan farklı olarak Çankaya’yı aşmayı, onları ikinci yapmayı bir hedef olarak önümüze koyuyoruz.
‘Belediye görünmez olmalı’
YS: Programda başka neler var?
EA: Ayrıca belediye görünmez olmalı.
YS: Neden görünmez olsun?
EA: Neden görünür olsun? Bu röportajı okuyacak yurttaşlar Paris Belediyesi’nin internet sitesine baksınlar. Bir “belediyesi” yazısı yok, bir belediye logosu yok. Düz bir Paris yazısı var. Paris Belediye Başkanı’nın adını her Parisli’nin bilmediğine bahse girerim. Neden bilsinler? Belediye görünmez olsun, işini yapsın ve kenara çekilsin. 3 hektar ormanlık alana ağaç dikip, çevre düzenlemesi yapıp görünür her yere Keçiören Belediyesi yazmamızın mantığı nedir? Neden kenti kirleten billboardlara başkanın fotoğrafını koyalım? Yurttaş zaten belediyenin yaptıklarını bilir, bunu konuşur. Memnun olursa oy vermeye devam eder. Biz kent kimliğine katkı koymak için Keçiören adının yeterli olduğuna inanıyoruz. Belediyesi lafını da resmi yazışmalar dışında kullanmayı düşünmüyoruz. Gençlerbirliği taraftarları bir dönem benzer bir slogan kullanmışlardı, şimdi de Keçiören’in ihtiyacı olduğuna inanarak kullanıyorum: Sadece Keçiören bize yeter.
YS: Bir vizyon anlatıyorsunuz, bütün bunlar çalınabilir de.
EA: Aslında çalınsın, alıntılansın, kullanılsın istiyoruz. Türkiye sosyal demokrasi hareketi tüm bunları tartışsa, beğendiklerini kullansa bundan sadece kendi payımıza mutluluk çıkarmış oluruz. Keşke kampanyamız da, programımız da farklı şekillerde yeniden ortaya çıksa. Biz bunu isteriz.
YS: Peki programın tamamını okuyabilecekler mi?
EA: Üzerine epey tartışıp yazıp çizdik. Kısa süre içerisinde hem bastıracağız hem de sosyal medyada paylaşacağız.
YS: Başarılar diliyoruz.
EA: Yeni Soluk ailesine çok teşekkür ederim, ben de size başarılar diliyorum.
Yorum Yap