CHP’de imza kulisi: Soru işaretleri yaratan algılar…

CHP’de liderlik ve değişim tartışmalarının ardından bu hafta başı yapılan olağanüstü kurultay çağrısıyla siyasi kulisler de her kafadan bir ses çıkmaya başladı. Kimi olayı sulandırmak için işi mezhepçiliğe kadar vardırıken, kimi abartarak, kimi ise küçümseyerek farklı algıların peşinde koşuyor.

Olağanüstü kurultay isteyenlerle Genel Merkez arasında yaşanan imza tartışması, kamuoyuna verdiği görüntü bakımından rahatsızlık yaratırken, değişim isteyenlerin en baştan itibaren farklı bir yol izlenmesi gerektiği düşünenler olduğu gibi, genel merkezin imzaya başlanmadan genel kurul kararı almasının gerektiğini düşünenlerde oldukça fazla sayıda. Kulislerde, 24 Haziran sonrası süreci gerek Genel Merkez gerekse Muharrem İnce ekibinin iyi yönetemediğini düşündürmeye çalışan algılar yaratılmaya çalışılıyor. Sistem değişikliği ve yerel seçim öncesinde seçmenin ve örgütün hem Kılıçdaroğlu’ndan hem de İnce’den “birliktelik” görüntüsü vermelerinin beklendiği ancak bunun başarılamadığınıda savunanlar var.

Kurultay çağrısı yapanların her gün imzaları açıklaması ve basın toplantısı yapmasını, “Yeterli imzayı toplamada sıkıntı yaşıyorlar” yorumlarıyla durumu refüze etmeye çalışanlara karşın, bu açıklamaların imzalar ilk gün 353’e ulaştığında Genel Merkez’in “İmza sayısı 120” diye açıklaması nedeniyle zorunlu hale geldiğinide unutmamak gerek. Parti yönetimi ise yapılan son basın toplantısını “Medya aracılığıyla baskı” ve “algı operasyonu” olarak yorumluyor; tek tek isim isim imza verenlerin listesinin ellerinde olduğunu savunuyor. Genel Merkez kaynakları imzaların 470’i geçemeyeceği konusunda ısrarlı ve seçimli olağanüstü kurultayın ancak ve ancak yeterli sayıya ulaşıldığında yapılacağını belirtiyor. Bir imza dahi eksik olsa kurultaya gidilmeyeceğinin altı çiziliyor. Bu da genel merkezdekilerin ne kadar koltuğa yapıştığını gösteriyor.

Tüm bu tartışmalara gerek kalmadan Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlıktan vazgeçmesi gereğini düşünenlerin yanı sıra İnce’nin yerel seçimleri beklemesi gerektiği de kulislerde konuşulanlar arasında. İnce’nin yerel seçim sonrasında genel başkan olacağına kesin gözüyle bakılırken, seçim öncesi partinin bu tartışmalarla yıpranacağı ve yerel seçimlere odaklanılamayacağı görüşü savunanlar olduğu gibi, yereşl seçimde mevcut iradenin belediye başkanlıklarını kendi adamlarına peşkeş çekeceğinide savunalar oldukça fazla sayıdalar.