CHP’den Adli Emanetlerdeki Yolsuzluklara Karşı Meclis Araştırması Talebi
CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, son dönemde adliyelerde ortaya çıkan zimmet, hırsızlık ve usulsüzlük vakalarının yargıya olan güveni sarstığını belirterek, adli emanet süreçlerindeki yapısal zaafların araştırılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne araştırma önergesi sundu.
Uzun’un önergesinde; Konya Kulu Adliyesi, İstanbul Büyükçekmece Adliyesi ve Adalar Adliyesi’nde ortaya çıkan olayların “münferit vakalar değil, kurumsal bir denetim boşluğunun sonucu” olduğu vurgulandı.
Son günlerde basına yansıyan bilgilere göre;
Kulu Adliyesi’nde görevli bir zabıt kâtibi, icra dosyalarından ve hazine hesabından yaklaşık 6,5 milyon TL’yi zimmetine geçirdi.
Büyükçekmece Adliyesi Emanet Bürosu’ndan ise yaklaşık 25 kilo altın ve 50 kilo gümüş çalındı.
Adalar Adliyesi’nde yapılan denetimde 12 tabancanın kayıp olduğu tespit edildi.
Uzun, bu olayların sadece maddi kayıplardan ibaret olmadığını belirterek, “Adli emanetten çıkan silahların kimlerin eline geçtiği dahi bilinmiyor. Bu durum hem adaletin hem de kamu güvenliğinin yara aldığını göstermektedir.” ifadelerini kullandı.
CHP’li Uzun, adli emanetlerde yaşanan bu skandalların yargı kurumlarına duyulan güveni ciddi biçimde zedelediğini belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Ceza yargılamalarının güvenliği, delillerin ve emanete alınan değerlerin güvenli muhafazasıyla mümkündür. Ancak adli emanet depolarında yaşanan bu zincirleme olaylar, ağır bir kurumsal zafiyetin varlığına işaret etmektedir. Emanet kasalarının bile güvende olmadığı bir sistem, adaletin itibarını koruyamaz.”
Uzun’un Meclis’e sunduğu araştırma önergesinde;
Adli emanet süreçlerinin tam şeffaflıkla yürütülmesi,
Personel atama ve denetim mekanizmalarının yeniden yapılandırılması,
Kamera, dijital envanter ve çok imzalı sayım sistemlerinin zorunlu hale getirilmesi,
Bağımsız dış denetim mekanizmasının kurulması önerildi.
Uzun, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Yargı mensuplarının emeğini ve yurttaşın hakkını korumak için Meclis’in bu konuda sorumluluk üstlenmesi kaçınılmazdır. Bu araştırma, yalnızca bir hesap sorma süreci değil; hukuk devletinin onarımına yönelik bir adım olmalıdır.”
Yeni Soluk
Yorum Yap