Bakırköy Belediye çalışanlarının direnişi sürüyor

Bakırköy Belediye çalışanları 12 Şubatta başlatıp Salı ve parşembe günleri yaptıkları basın açıklamsına dün bir yenisini eklediler. Bakırköy Belediye çalışanları, “2014 yılında demokratik söylemlerle CHP den Belediye Başkanı olan Bülent Kerimoğlu, CHP parti programını, anayasayı ve kanunları hiçe sayarak işçilerin yasal haklarını tanımamaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere diğer belediyelerde imzalanan ve uygulanan toplu iş sözleşmeleri Bakırköy Belediyesinde neden yapılmamaktadır” dediler.

Bakırköy Belediye çalışanlarının yaptığı açıklama şöyle:

Demokratik Kitle Örgütlerinin, Sendikaların ve Siyasi Partilerin Değerli temsilcileri ve üyeleri, Değerli Basın Mensupları, Değerli İşçi Arkadaşlar, Değerli emek dosları hepinizi sendikamız DİSK Genel-İş ve Bakırköy Belediyesi işçileri adına saygıyla, sevgiyle selamlıyoruz.

Bakırköy Belediye çalışanları olarak 12 Şubatta başlattığımız, her Salı ve Perşembe devam ettiğimiz eylemlerimizin 18 ncisini gerçekleştiriyoruz. İsteğimiz ve taleplerimiz, kurallı, güvenceli ve toplu sözleşmeli çalışmaktır. Kanunların ve yasaların işçilere tanıdığı anayasal haklarımız olan insani haklarımızı istiyoruz. 

Bakırköy Belediye Yönetimi 2018 Nisan ayından bu yana, şirket değişikliğine gitmiş ve bu yapılan şirket değişikliğine karşı sendikamiz DİSK Genel-İş, her durum da Çalışma Bakanlığı 'ndan yetki tespiti almıştır. Alınan yetki tespitlerine her defasında itirazını sürdüren belediye yönetimi, geçen 3 yılda tüm girişimlere rağmen toplu sözleşme yapmamak için süreci uzatmaya devam etmektedir.

Temmuz 2020 tarihinden itibaren zam almayan Bakırköy Belediyesi şirket işçilerine, işten atılma ve ücretsiz izne gönderilme başta olmak üzere, maaşların düşürülmesi, yemek paralarının 5 liraya indirilmesi, esnek, kuralsız, korumasız ve güvencesiz çalıştırılma dayatılmaktadır. Bu olumsuzluklarla birlikte, sendikal baskı yapılmış ve zorla baskı ile hak kaybı yaratan bir çok farklı evraklar imzalatılmıştır. Pandemi sürecinde gerekli iş güvenliği önlemlerini almayan Bakırköy belediyesi, işçilerin soyunma yerleri ile ilgili gerekenleri yapmamakta ve gerekli iş kıyafetleri, iş ayakkabıları, koruyucu ekipmanları işçilere temin etmemektedir. Açıkça 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği, 4857 sayılı iş kanunu, 6356 sayılı sendikalar ve toplu sözleşme kanunu yok sayılarak, kanunsuzluk, hukuksuzluk ve adaletsizlik devam etmektedir.

Bizler Bakırköy Özgürlük meydanında geçtiğimiz hafta eylemlerimize devam ederken, Bakırköy Belediye Meclisi 2020 Faaliyet Raporunu görüşmüştür. Faaliyet raporunu incelediğimizde çalışanına günlük brüt 5 lira yemek parası veren belediyemizin temsil ve ağırlama giderlerine 1 milyon 173 bin 558 lira harcadığını gördük. Günlük 5 lira yemek parasına göre hesaplarsak, 226 bin nüfuslu Bakırköy de, Bakırköy Belediyesi 234 bin 711 kişiye yemek yedirmiş olduğunu anlıyoruz. Bu hesap bizim değil, Bakırköy Belediyesinin hesabıdır. Temsil söz konusu olunca 1 milyon 173 bin 558 lira para harcayanlar, söz konusu işçi olunca 5 lira harcamaktadır. 2020 yılı pandemi sürecinde kimse kimseye gitmeyi bırakın yolda selam vermekten imtina ederken Bakırköy Belediyesi kimleri ağırlamıştır. Yada millet açlıkla, yoksullukla, hastalıkla boğuşurken, temsil ve ağırlama ile israf yapılmamış mıdır…? Bu bütçe israf bütçesi değilmidir. Ramazan kolisi için 2020 yılında 1 milyon bütçe ayrılmış ama ne vatandaşa ne de personele 2020 yılında ramazan kolisi dağıtılmıştır. Ramazan kolisi için ayrılan 1 milyonluk bütçe nerelere harcanmıştır…? Faaliyet raporunda planlanan ama hiçbir şekilde gerçekleşmeyen onlarca iş vardır. Tek gerçekleşen Bakırköy Devlet Hastanesi önündeki heykeldir.

Bir diğer hususta emekli olacak ve işten çıkarılacakların tazminat gideri konusudur. Bu rakam tahmini 200 milyon olarak açıklanmıştır. Sosyal demokrat ve halkçı söylemler kullanan bir belediyenin işten çıkarılacakların tazminat gideri başlıklı bir açıklama yapması, gerçekteki yapının ne zihniyette olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Ayrıca bu yapılan hesabın akla ve mantığa sığar yanı da yoktur. Ortalama kişi başı 100 bin lira tazminat ödenmiş olsa, bu rakam ile 2000 kişiye tazminat ödemesi yapılması gerekmektedir. Bakırköy belediyesi 2000 kişiyi mi emekli edecek yada işten çıkaracak. Hatırlatmakta fayda var. Bakırköy belediyesinde mevcur işçi memur toplam personel sayısı 1900 civarındadır. Bakırköy Belediyesinin  tüm personelleri bu yapılan açıklamalar karşısında susmamalıdır. Çünkü, sustukça herkese sıra gelecektir.

Bakırköy de bütçenin çoğu personele gidiyor diyen AKP li meclis üyesi ile borcun büyük kısmı işçilere diyen CHP li meclis üyesi arasında bizim açımızdan bir fark yoktur. Sermayenin meclis üyeleri kendilerine gelince bütçeden aslan payını alarak, zevk ve sefa içerisinde milyonluk evlerinde mutlu mesut yaşarken. İşçileri açlığa, sefalete, işsizliğe ve yoksulluğu mahkum etmişlerdir.

Bakırköy de yerel iktidarda yönetim ve söz sahibi düzen partileri, ortak hareket ederek işçileri sömürmektedir. Bakırköy ün kaynaklarını kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda çarçur etmektedirler. Tüm Bakırköylülerin ve halkımızın gerçekleri görmeleri adına faaliyet raporlarını ve bütçe kaynaklarının nerelere harcandığını, bütçenin nasıl kullanıldığını görmeleri, araştırmaları gerekmektedir. Unutmayınız haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.

Kuralsız, güvencesiz ve toplu sözleşmesiz çalışma yaparak, günlük 5 lira yemek parası veren Bakırköy Belediye yönetimine buradan tekrar sesleniyoruz. Bakırköy Belediyesi işçilerinin istediği, anayasal ve demokratik haklarıdır. Taleplerimiz günün şartlarına göre en masum ve en basit taleplerdir. Kuralsız ve güvencesiz çalışma istemiyoruz. İşçilerin toplu sözleşmesi yapılsın istiyoruz. İşçilerin demokratik ve anayasal talepleri yerine getirilsin istiyoruz. İşçilere yapılan zorlama ve baskılar son bulsun istiyoruz.

Bakırköy belediyesinde yaşadığımız sıkıntıların bir benzerini de Bayrampaşa belediyesindeki işçi arkadaşlarımız yaşamaktadır. Pazartesi günü (dün) desteğe gittiğimiz Bayrampaşa işçilerini buradan tekrar selamlıyoruz. Toplu sözleşme hükümlerini uygulamayan ve ahlaksız bir şekilde kod 29 ile işçileri işten atan anlayışı kınıyoruz. Farklı siyasette ve anlayışta olan belediye yönetimlerinin, söz konusu işçiler olunca, emek sömürüsü olunca nasıl benzer hareketler yaptığını ve birleştiğini de çok iyi görüyoruz. Bu konuda Bakırköy Belediyesi ve Bayrampaşa Belediyesi en iyi iki örnektir. Bayrampaşa Belediyesi işçilerinin de sorunları en kısa zamanda çözülmelidir. Bayrampaşa Belediyesi işçi arkadaşlarımızla birlikte, Migros işçileri, Simbo işçileri, SML Etiket işçileri ve diğer tüm işçi arkadaşlarımızla birlikte dayanışma içerisinde olacağımızı da buradan söylemek istiyoruz.

18 nci eylemimizde tekrar yükses sesle haykırıyoruz.

Bakırköy işçilerinin anayasal hakkı olan toplu sözleşmeleri yapılsın

Keyfi olarak işten attığınız işçiler geri alınsın

Ücretlerinde kesinti yaptığınız işçilerin ücretleri eski haline getirilsin

İşçiler üzerinde yapılan baskılara ve tehditlere son verilsin

Sendikalı olma hakkımıza saygı gösterilsin

Sorunlarımız masa başında çözülsün...

Kamuoyuna, halkımıza, dostlarımıza ve değerli basınımıza saygıyla duyurulur.