Bahçeli “tercihini yap dedi” dedi, Erdoğan “Cumhur İttifakı” diye yanıtladı
Erdoğan "Açık tavır ve tercihi muhataplarımızdan da beklemek en tabii hakkımızdır" diyen Bahçeli'nin isteğini yerine getirdi. Türkiye İttifakı ile Cumhur İttifakı'nın alternatifinden söz etmediklerini belirten Erdoğan, CHP'ye yüklendi
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin dün (1 Mayıs) Erdoğan’ı tercihini açık bir şekilde ortaya koymaya çağırdığı Tayyip Erdoğan, bugün Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin toplantısında Bahçeli’nin kaygılarını giderecek bir konuşma yaptı.
1 Mayıs vesilesi ile yaptığı açıklamada “Mutabakatın adresi zillet değil, cumhurdur. Başka ittifak arayışlarına gerek yoktur” diyen Bahçeli “Cumhur İttifakı çevresinde vızır vızır fitne kazısı yapanlara hem sırtımız dönük hem de kapımız örtüktür. Böylesi açık tavır ve tercihi muhataplarımızdan da beklemek en tabii hakkımızdır” sözleriyle Erdoğan’a çağrı yapmıştı.
Erdoğan, “Bazıları hemen söyleme amacımızın ne olduğu gayet açık olan Türkiye İttifakı ifademizi Cumhur İttifakı’mızın alternatifi gibi göstererek fitne çıkarma peşine düştü. Halbuki Cumhur İttifakı, milletimizin tamamını aynı idealler etrafında buluşturmanın sürükleyici gücüdür” diye konuştu.
“PATATES, SOĞAN KOMPLOSUNU UNUTMAYIN!”
Ekonomideki olumsuz gelişmeleri bir siyasi müdahalenin parçaları olarak değerlendiren Erdoğan, seçim sürecinde iktidara olan taban desteğinin erimesindeki önemli unsurlardan patates, soğan meselesine dair de ilginç değerlendirmelerde bulundu:
“Patates, soğan meselesini neyle izah edeceğiz? Bunların hepsi bir siyasi müdahale anlayışı değil midir? Ondan sonra bütün bu patatesin soğanın, bütün bunların hepsinin nasıl çürütüldüğünü, o depolardan ambarlardan nasıl çıkarılıp çöplüklere götürüldüğünü de herhalde hep birlikte gördük. Bunların ne adına, nereye, ne mesajlar vermek istendiğini de hep birlikte milli bir mesele olarak görmeye mecburuz. Bir kez daha tekrarlıyorum, son yıllarda maruz kaldığımız tüm saldırılar, şahsımızı değil, doğrudan doğruya Türkiye’yi, 82 milyonun tamamını can evinden vurmayı amaçlamaktadır.”
“Ülke ve millet olarak teslim olmayı reddettiğimiz, istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkmakta kararlı olduğumuz için bize bedel ödetmeye çalışıyorlar. Bir zamanlar toplu iğne bile üretemeyen bir ülkenin, kendi pek çok alanda ülkesinde dünyada söz sahibi haline gelmeye başlamasının birilerini rahatsız ettiği çok açıktı” diyen Erdoğan, bu yoldan geri dönülmeyeceğini söyledi.
TEK, TEK, TEK…
Erdoğan, seçim sonrası yeni bir ittifak arayışı ve çizgi değişikliği olarak yorumlanan Türkiye İttifakı söyleminin, ortağı MHP’de yarattığı rahatsızlık karşısında, çizgi ya da ittifak değişikliğine gitmediğini açıklayan şu ifadelerde bulundu:
Değerli arkadaşlar şunu unutmayın, kaderin üstünde bir kader olduğunun bilinciyle, tek millet tek bayrak tek vatan tek devlet ülküsüne sıkı sıkıya sarılacağız.
Merhum Aliya İzzetbegoviç’in ‘Savaş ölünce değil, düşmana benzeyince kaybedilir’ sözünü asla aklımızdan çıkarmadan inancımıza, tarihimize ve kültürümüze sıkı sıkıya sahip çıkarak mücadeleyi sürdüreceğiz. Türkiye İttifakı diyerek 82 milyon vatandaşımızın işte bu ortak payda altında bir araya gelmesi idealini hayata geçirmeye çalışıyoruz.
İMAMOĞLU’NA GÖNDERME, BAHÇELİ’YE ONAY…
Ad vermeden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “kucaklaşma” söylemini de hedef alan Erdoğan şöyle konuştu:
Son zamanlarda bir şey moda oldu: “Kucaklaşma zamanı!” Şimdi Odalar ve Borsalar Birliği, bu çatının altında kucaklaşmıyorsa bunun hesabını heralde ben verecek değilim. Biz hiçbir zaman kucaklaşmadan kaçmadık. Onun için Türkiye İttifakı dedik. Onun için Cumhur İttifakı dedik.
Erdoğan daha sonra, “Cumhur İttifakı çevresinde vızır vızır fitne kazısı yapanlara hem sırtımız dönük hem de kapımız örtüktür. Böylesi açık tavır ve tercihi muhataplarımızdan da beklemek en tabii hakkımızdır” diyen Bahçeli’yi teskin etmeye yönelik olduğu anlaşılan ve CHP’yi karşısına alan şu sözleri sarf etti:
Bazıları hemen söyleme amacımızın ne olduğu gayet açık olan Türkiye İttifakı ifademizi Cumhur İttifakı’mızın alternatifi gibi göstererek fitne çıkarma peşine düştü. Halbuki Cumhur İttifakı, milletimizin tamamını aynı idealler etrafında buluşturmanın sürükleyici gücüdür.
Biz Cumhur İttifakı’nı 15 Temmuz gecesi kurşunların, bombaların altında kurduk. O zaman bu ittifaktan kaçanlar 7 Ağustos’ta Yenikapı’ya zorla gelip, Yenikapı ruhunu güya kabul ettiğini söyleyenler, ondan sonra Yenikapı ruhunu reddederek ortadan kaçmışlar, terör örgütleriyle kol kola omuz omuza seçimlere girmişlerdir. Herhalde bunu da görmemiz lazım.
Dağdan gelen talimatlar neydi? “İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Antalya’da seçime girmeyeceksiniz?” Sen parti değil misin? Niye girmedin seçime? Kiminle ittifak halinde oldun? Nasıl omuz omuza oldun? Kusura bakmayın. Terör örgütüyle el ele olanlar bizimle ittifak halinde olamazlar.
Yorum Yap