Bahçeli'den 'süreç' açıklaması: 'Önümüzdeki günler her türlü provokasyona açık!'
Bahçeli: 'ABD Kılıçdaroğlu’nu kabul ediyorum' derse ne yapacağız?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Venezüella’daki gelişmelerle ilgili olarak “Eğer ABD, Venezüella’da Maduro’nun karşısındaki bir muhalefete, ‘Ben bundan sonra seni tanıyorum’ der, buna da Türkiye rıza gösterir, komşu ülkeler, Avrupa ve AB rıza gösterir ise yarın Türkiye’de de, ‘Ben sizi tanımıyorum. Kılıçdaroğlu’nu kabul ediyorum’ der ise ne yapacağız?” değerlendirmesinde bulundu.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, milletler tarihinin yeniden analiz edilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Artık her türlü düşünce insanı, farklı ideolojiye sahip bilim insanları, ülke yöneticileri “insanlığın huzuru”nu sağlayabilecek bir siyasal projeye hazır olmalı. Barıştı, demokrasiydi, şuydu, buydu... Ne yaparsanız yapın “demokrasi” adına yapılıyor ve “demokrasi” adına yapılan bir müdahalede kan akıyor, darbeler yapılıyor. Burada ABD’ye gelişigüzel bir misyon yükleyemezsiniz. Kalkıyor, diyor ki: “Ben, seni istemiyorum, yerine filanı tanıyorum.” ABD burada netice alırsa ne olacak? Bu yanlıştan insanlığı kurtarmak lazım. Bu risk her ülke için geçerlidir. Buna Türkiye, komşu ülkeler, Avrupa ve AB rıza gösterir ise yarın Türkiye’de de, “Ben sizi tanımıyorum. Kemal Kılıçdaroğlu’nu kabul ediyorum” der ise ne yapacağız? “Kemal Kılıçdaroğlu’nu görevlendirdim ben bu konuda” dediği zaman CHP’nin üst yönetimi Maduro için söylemedikleri sözleri bundan sonra nasıl kullanacaklar? Risk burada. Kemal Bey bu söylediklerime alınganlık göstermemeli. Millet iradesinin tercihinin yerine Trump’ın tercihini koyamazsınız” dedi.
SOYER İÇİN: BU İSMİ “ÜLKÜCÜ” KİMLİĞİ TAŞIYAN HİÇ KİMSE KABUL EDEMEZ
CHP’nin İzmir adayı Tunç Soyer için Bahçeli, “Bu ismi “ülkücü” kimliği taşıyan hiç kimse kabul edemez. Onu belediye başkanı olarak görmez. “Devrimci” olan hiç kimse bunu kabul edemez. Ancak 12 Eylül’ün bir avuç yandaşı bunu kabul eder. Siz kalkacaksınız, 12 Eylül’ü yargılayacaksınız, apoletlerini sökeceksiniz. Şimdi kalkıyorsunuz onların savcısının oğlunu aday yapıyorsunuz. Bunun izah edilmesi lazım. Atatürkçü, Kemalist, CHP geleneğini, fikrini samimiyetle savunan, demokrasiden yana tavrını koyan insanların bunu sorgulaması lazım. Fikir kulüpleri olarak girildi, sonra Dev-Genç oldu. 12 Mart’ta, Dev-Genç olarak birlik içinde o dönemin darbe teşebbüslerine muhatap kılındı. Dışarı çıktıklarında çok sayıda bölünmüşlüğe vesile olmuş devrimci hareketin mensupları var. Onlar nasıl kabul edecek? “Benim savcım Nurettin Soyer değildi” mi diyecek? Türkiye’nin esas bu karmaşayı çözmesi lazım. Bu gidişat sağlıklı değil” dedi.
Yorum Yap