Diyanet İşleri Başkanlığı'na İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş atandı
“AKP’nin en büyük hatası, Erdoğan’a sürekli inanmak”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Balyoz Kumpası hakkında Meclis’te bir konuşma yaptı.
Ağbaba’nın konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Cumhuriyet Halk Partisi olarak AKP’nin kendi muhaliflerini susturmaya dönük davaların tamamında yer aldık, hiç ayırmadık. Ergenekon’da, Balyoz’da, KCK’de, ODA TV’de, Devrimci Karargâh’ta Şike davalarını izledik ve buradaki hukuksuzlukları Türkiye kamuoyuyla paylaştık. Bu davalarda yaşanan kepazelikleri, bu davalarda yaşanan haksızlıkları hem bu Meclis kürsüsünde söyledik hem zaman zaman AKP’li milletvekillerine anlattık. Kamuoyunun yönlendirildiği bu davalara “Siyasi” diyenlere ve izleyenlere “Darbeci.” denildiği ve o davaları izlediği için o davalara yaklaştığı için darbeci ilan edildiği günlerde, kamuoyunun, basının etkilediği günlerde Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu davaların yanında olduk, onları izledik. Övünerek söylemek isterim ki buradan, bu davalarda en net tutumu alan tek parti Cumhuriyet Halk Partisidir.
“ONBAŞI BİLE OLAMAZLAR DİYE MANŞET ATANLARI OKUYORDUNUZ”
Balyoz Davası hakkında geçmişteki gazete manşetlerini gösteren Ağbaba şu şekilde devam etti:
“Balyozla ilgili şimdi yan çizenler, “Kandırıldık.” diyenler geçtiğimiz yıllarda basın aracılığıyla neler söylüyorlardı, basın neler yazıyordu? Bakın değerli milletvekilleri, daha yüzünüzü yıkamadan okuduğunuz, feyiz aldığınız, sizi yönlendiren bir gazetenin attığı manşet: “Fatih Camii bombalanacak, suikastlar düzenlenecek.” Bunları kahvaltıdan önce yüzünüzü yıkamadan okuyordunuz. Tabii… Şimdi, kahvaltıda yumurta soyulurken okuduğunuz bir gazete -bakın, bunu görün- yumurta soyulurken, yumurtayı soyarken okuyordunuz, “Darbeciye ibret olsun.” diyordunuz. Bu sizin okuduğunuz bir gazete arkadaşlar, sizin yayın organınız, resmî yayın organınız sizin. Burada yazıyor, kahvaltıda yumurtayı soyduktan sonra okuyorlar bu gazeteyi. Şunu yüzlerini yıkamadan okuyorlar. Şimdi, bir haram medyası, kahvaltıda ikinci çayı okurken okuyorsunuz bunu, kahvaltıda ikinci çayı içerken bunu okuyorsunuz. Ardından, ne yazıyor? Evet, “Darbeye teşebbüs ettiler.” yazıyor. Bu da aynı şekilde “Balyoza adil diyemem.” Sizin hocanız bu da, bunu tanıyorsunuz. Bu da kendi ordusuna komutanlık yapmış ama bu darbenin… Şimdi ne düşünüyor, utanıyor mu, bilmiyorum. Bu da Başbakanın “Hoca.” dediği arkadaş. Şimdi, değerli arkadaşlar, bir de Hoca Efendiye yani Fetullah Hoca Efendiye “Sağlığı yerinde olsun. Allah uzun ömürler versin.” diyordunuz bu gazeteyi okurken de. Hatırlayın, bunu bütün belediyelerinizde, bütün devlet kurumlarında ücretsiz dağıtıyordunuz. Evet, bunları görün. Belki, varsa biraz alınırsınız, belki biraz utanırsınız arkadaşlar.
“Aman, Zaman gazetesi gözüksün.” diye dışa dönük şekilde koltuğunun altında gezdiriyordun. Bu ne? Arkadaşlar, bunu okurken de Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a dua ediyorsunuz, “Allah seni başımızdan eksik etmesin, bizi milletvekili yaptın.” diyorsunuz ve bakın, bunu da siz yaptınız, bu manşeti ben atmadım. Şimdi, arkadaşlar, geldik dönem dönem herkesi hedef gösteren bir başka gazeteye. “Rövanşı değil.” diyorsunuz ya. “Muhtar bile olamaz.”ın rövanşını nasıl almışsınız? Manşete baksanıza, “Artık onbaşı bile olamazlar.” Şimdi, size arada telefonda ağlıyor ya, o da böyle bir manşet atmış bir başka gazetede, arada hapiste ağlayan, bunu da kahvaltıdan sonra kahve içerken okuyorsunuz. Şimdi, bir gazete daha var, “Yargıtay darbedir.” diye başlık atmış, bunu da öğle yemeğine doğru okuyorsunuz, açlığınızı gideriyor herhâlde bu da. Bunu da biliyorsunuz, “Balyoz kararı emsal olacak.” Sayın Bakan da belki görür.”
MALUMUN İLAMI GERÇEKLEŞTİ, BALYOZ DAVASININ TEPESİNE BALYOZ İNDİ
“Bu davaların tamamında anormal haksızlıklar vardı. Malumun ilanı gerçekleşti, Balyoz kumpasının başına bir balyoz indirildi. Beş yıllık AKP’nin cemaatle birlikte oynadığı, birlikte kurduğu, birlikte ürettiği oyun son buldu, yalan rüzgârı bitti ama ben şunu da merak ediyorum, sizlere de huzurlarınızda sormak istiyorum, birazcık vicdanınız varsa vicdanınıza danışarak bu sorularıma cevap verin: Sadece bu kumpası kuranlar, bu kumpası destekleyenler, biz her kürsüye çıktığımızda bize “darbeci” diyenler acaba o insanlarla karşılaşınca utanacaklar mı?”
BEŞ YILDAN BERİ ERGENEKON’A, BALYOZ’A “DARBE” DEDİNİZ. ACABA SİZDE VİCDAN VAR MI?
“Beş yıldan beri Ergenekon’a, Balyoz’a “darbe” dediniz. Acaba sizde vicdan var mı? Birazcık bunları söylerken düşünüyor musunuz?
Bakın, değerli arkadaşlar, bugün mahkemenin “Sahte deliller” dedikleri hakkında dönemin Başbakanı Erdoğan ne demişti? “CD’leri dinliyorum, şok oluyorum. YAŞ toplantılarında beraber olduğumuz bir arkadaş, yolculuklarımızın olduğu bir arkadaşlar ve ben bunu CD’deki sesinden dinleyince… İnanın, o CD’yi dinlemesem inanmayacağım ama CD’yi dinleyince şoklara giriyorum, ‘Bu nasıl olur?’ diyorum.”
Değerli arkadaşlar, yine, sizin bakanınız Sayın Bekir Bozdağ Balyoz davası kararı için ne demişti hatırlayalım: “Bu kararla şüpheler kanaate dönüştü.” Şimdi, “Balyoz darbe planı şüphesi vardı, kanaat oluştu.” diyor. Şimdi, değerli arkadaşlar, herkes beraat etti.”
MECLİS KÜRSÜSÜ HERŞEYE ŞAHİT: KİM DARBE DEDİ KİM KUMPAS DEDİ MECLİS ŞAHİT
“Başından sonuna kadar gözleriniz kapalı. Bakın, değerli arkadaşlar bu kürsü, bakın bu kürsü var ya, bu kürsü şahit buna. Bu kürsü şahit, kimin ne dediğine şahit. Biz Balyozla ilgili konuştuğumuzda şahit. Bu kürsüde, balyoza kim “darbe” demiş, sonra geçip askerlerin karşısına “Biz kandırıldık.” kim demiş, bu kürsü şahit.”
GEÇMİŞTE BİRLİKTE YİYİP İÇTİNİZ, ŞİMDİ TERÖRİST DİYORSUNUZ
“Geçmişte birlikte yiyip içtiğiniz, sizin iktidara gelmenizde çok emeği olan cemaate ne diyorsunuz, Fethullah Hoca Efendi’ye ne diyorsunuz? “Paralel yapı”, “terörist” diyorlar. Bu konuda müthişsiniz arkadaşlar, onlar çeteyse kusura bakma Recep Özel, siz de çetesiniz. O çeteyse siz de çetesiniz, siz duble çetesiniz arkadaşlar.”
MECLİS SİZİN SAYENİZDE YAZAR ÇIKARDI
Bir kitap var arkadaşlar, AKP’nin sayesinde, sizin sayenizde bu Meclis 3-4 tane yazar çıkardı: Özgür Özel, Nurettin Demir, Muharrem Işık, bendeniz Veli Ağbaba. Bu kitabı kim yazdı? Bu kitabı vallahi biz yazmadık, bu kitabı siz yazdınız, AKP yazdı. Sayenizde yazar olduk, bu “Balyoz Kumpası”nı hepinize gönderdik, biriniz kapağını açıp okumadınız. Okusaydınız buna daha önce hâkim olacaktınız.
KUMPASA KURBAN GİDEN ASKERLER İNTİHAR ETTİ, EŞLERİ İŞSİZ KALDI
“Biz bu Balyoz davasındaki yaşanan hukuksuzluğu her yerde söyledik. Bu davada insanlar katledildi. Şimdi, kenara geçip “Ben bir şey bilmiyordum.” deyip oturamazsınız. Bu davada Tarık Akça isminde bir emekli albay gururuna yediremedi, intihar etti; Halil Yıldız intihar etti… Murat Özenalp, bu davalar, bu kumpas, sizin söyleminizle kumpas ortaya çıktıktan sonra Mamak Cezaevi’nde kalp krizinden öldü.
Murat Özenalp’in eşi Sema Özenalp işsiz bırakıldı. Balyoz darbesinden yargılandığı için subayların çocukları okullardan atıldı, özel okullardan atıldı. Balyoz davasından mağdur edilmiş eşleri, kadınlar işlerinden edildi. Birazcık sizde vicdan varsa, geçtiğimiz günlerde Akif Hamzaçebi de buraya getirdi “Balyoz’dan ceza yemiş insanların haklarını iade edin.” diye… Eğer buna kumpas diyorsanız, biraz vicdan varsa, biraz insanlık varsa Balyoz davasında mağdur edilmiş insanların haklarını iade edersiniz arkadaşlar.”
BİRİLERİ UTANABİLİR DOĞALDIR, AMA MAKAM İÇİN ARKADAŞ SATANDIR ONLAR
Bu davada biz Cumhuriyet Halk Partisi Cezaevi Komisyonu olarak hiç ayırmadan gitmediğimiz yer kalmadı.
Birileri utanabilir, bunların başında da silah arkadaşlarına sahip çıkmayan askerler gelir, alınmaları normaldir. Geçmişte birlikte silah arkadaşlığı yapan insanlar utanabilir, utanması da normaldir, utanması da normaldir çünkü utanacaklar onlar. Sadece siyaset için, bir yere gelmek için arkadaşını satanlar, makama gelmek için arkadaşını satanlar utanacaktır, utanmalıdır değerli arkadaşlar.
SİZİN EN BÜYÜK HATANIZ ERDOĞAN İNANMAK
Değerli arkadaşlar, sizin en büyük hatanız sürekli Erdoğan’a inanmak, Cumhurbaşkanına inanmak. O ne dedi? “Kabataş var.” dedi, izlemeden inandınız.
Size ne dedi? “Balyoz yok, kumpas var.” dedi, okumadan inandınız. Bakın, şimdi ne diyor?
400 BEYİN DEĞİL, 400 PARMAK İSTİYOR
“400 milletvekili istiyorum.” diyor. Aslında onun istediği 400 tane beyin değil, 400 tane milletvekili değil, 400 tane parmak.
400 tane o parmağı çıkarırsa bilin ki sizin de kıymetiniz olmayacak, siz de sadece parmaktan ibaret olacaksınız.
Ben, bu Balyoz davasını kim desteklemişse, kim göz yummuşsa hepsinin yargılanacağı günlerin yakın olduğunu söylemek istiyorum.
Yorum Yap