CHP’li Tezcan: ‘İnce, Erdoğan’la mı yarıştı partiyle mi?’

Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘üstünü çizdiği’ iddiaları ve partideki kurultay tartışmaları hakkında açıklamalarda bulundu.

CHP’de parti içi tartışmaların odağındajki isimlerden biri olan Bülent Tezcan , Hürriyet‘ten İpek Özbey’in sorularını yanıtladı.

Bugün CHP için önemli bir gün. “Pazartesi sendromu” yaşıyor musunuz?

Hayır. Kendi açımızdan sonucun ne olacağını görüyoruz. Kaldı ki, sendrom yaşayacak tablo yok. Partinin delegesi tüzüğe uygun, yeterli sayıda imzayı toplarsa ekstra yöntemlerle bunun önüne geçme, hukuk dışı önlemler alarak bu süreci tıkama gibi bir düşüncemiz yok. Delegenin iradesi önemli. Böyle bir irade oluşursa sendrom yaşamaya gerek yok. Ama oluşmazsa da herkes sonucu kabul edecek ve bundan sonra yolumuza bakacağız.

İmzalar toplandı mı toplanmadı mı?

Bize gelen bilgi yeter sayıya ulaşmadığı yönünde…

Diyelim ki yeter sayıda imza toplanamadı, 500-600’de kaldı. Bu sayının size verdiği bir mesaj yok mu?

Kuşkusuz imza sayısı siyaseten belli mesajlar ifade eder. Bu çerçevede hem Sayın Genel Başkan hem Merkez Yönetim Kurulu (MYK) hem de Parti Meclisi oturup değerlendirme yaparız. Ancak sonucu partide bir genel başkan değişimi eksenine sıkıştırmak doğru değil.

Doğru olan nedir?

Partinin geleceğe hazırlanması. Önümüzde ilk olarak bir yerel seçim var. İlk hedef bu. Sonra da genel siyasetin şekillendirilmesi gerekiyor.

İnce’nin partinin üstünde oy alabildikten sonra genel başkanlığa aday gösterilmesi eleştirilecek bir şey midir?

Bunu doğru bulmuyorum. Zaten kendisi de genel başkan adayı olmayacağını, genel başkanın hiçbir faninin yapamayacağı şeyi yaptığını ifade etti. Ayrıca şu değerlendirmeyi de doğru bulmuyorum: Yüzde 30 oy Muharrem İnce’nin, yüzde 22.5 oy Kemal Kılıçdaroğlu’nun. Yüzde 30 da yüzde 22.5 da hepimizin. Eğer bunu söylersek, şunu sormak lazım: “Sayın Muharrem İnce Erdoğan ile mi yarıştı, partiyle mi?”

GÖNÜL KOYMAM

Üstünüzün çizildiği iddiasından sonra bu konuyu Genel Başkan ile konuştunuz mu?

Hayır, hiç konuşmadık. Sayın Genel Başkan çok nazik bir siyasetçidir, çalıştığı arkadaşlarına güvenir. Altı yıldır beraber çalışıyorum, altı yıl sonra “Biraz kenarda dur” derse “Yanlış yaptı” demem, gönül koymam mümkün değildir. Ancak şu anda sayın Genel Başkan’ın bu çerçevede ifade ettiği bir irade yok. Bu her seçim sonrasında konuşulur. Benim ismim de çok konuşulmuştur.

RÖPORTAJIN TAMAMI İÇİN